 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1993/10-7
K. 1993/58
T. 12.4.1993
* ÇEK
* ÇEK HAMİLİ
* ŞİKAYET
ÖZET : 3167 sayılı Yasanın 16/2. maddesinde "Bu fiillerden dolayı takibat
yapılması çek hamilinin şikayetine bağlıdır" hükmü yer aldığına göre,
şikayette bulunan kişinin çek üzerindeki sıfatının bilinmesi zorunludur.
(3167 s. Çek K. m. 16/2)
3167 sayılı Yasaya aykırı davranışta bulunmak suçundan sanık Mustafa'nın aynı
Yasanın 16/1. maddesi uyarınca 1 sene hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 1
sene süreyle bankalarda çek hesabı açmasının ve çek keşide etmesinin
yasaklanmasına ilişkin, (Elazığ İkinci Asliye Ceza Mahkemesi)nce verilen
4.1.1991 gün ve 1990/470-1991/11 sayılı hükmün sanık vekili tarafından
temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Yedinci Ceza Dairesi, 18.11.1991
gün ve 7753/13053 sayı ile;
1- Takibi şikayete bağlı olan karşılıksız çek keşide etmek suçundan şikayet
hakkı çeki bankaya ibraz edenle bunun müracaat hakkına sahip olduğu çek
arkasındaki ciro silsilesi içinde ismi geçen kişilere ait olduğundan çek
asılları getirtilerek şikayet dilekçesini veren müştekinin şikayet hakkı
bulunup bulunmadığı araştırılmadan hüküm kurulması,
2- Muhatap bankaca 3167 sayılı Yasanın 7. maddesine göre zorunlu olduğu
ihtaratı yaptığı cevaben bildirilmişse de dosyada mevcut olmayan tebligat
evraklarının da istenerek tebligatın usulüne uygun olarak yapılıp
yapılmadığının tahkiki ile usulüne uygun şekilde yapılmadığının anlaşılması
halinde anılan maddede yazılı mevzubahis bu kuralın keşidecinin iyi niyetini
göstermek imkanını sağlamak amacına yönelik olduğu da gözönüne alınarak çekin
mahkece bankaya tevdii edilip 7. maddeye göre zorunlu ihtaratın yapılmasının
sağlanması ve bu ihtarat üzerine kanundaki 7 işgünü içinde düzeltme hakkını
kullanıp kullanmadığı araştırılıp belgeleri de eklenerek sonucuna göre bir
hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi" isabetsizliğinden
kararı bozmuştur.
Yerel Mahkeme ise, 17.6.1992 gün ve 1991/854-1992/452 sayı ile; (2) nolu bozma
nedenine uyup gereğini yerine getirmiş ve (1) nolu bozma nedenine karşı;
"çekin hamiline düzenlenmesi halinde bu çeki iyi niyetle elinde bulunduran
kişinin bankaya ibraz ve şikayet hakkı vardır.
Sanık ve sanık vekili çekin bizzat kendisine ve müştekinin şikayet hakkına
yönelik bir itirazda bulunmadıklarına göre müştekinin şikayet hakkı bulunup
bulunmadığının araştırılmasına gerek yoktur" biçimindeki açıklamalarla önceki
hükümde direnmiştir.
Bu hüküm de sanık vekili tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya,
Yargıtay C. Başsavcılığı'nın bozma istekli 4.3.1993 gün ve 10/65612 sayılı
tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca
okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, suç konusu çekler yönünden
müştekinin şikayet hakkı bulunup bulunmadığının araştırılmasına gerek olup
olmadığına ilişkindir.
3167 sayılı Yasanın 16/2. maddesinde "Bu fiillerden dolayı takibat yapılması
çek hamilinin şikayetine bağlıdır" hükmü yer aldığına göre, şikayette bulunan
kişinin çek üzerindeki sıfatının bilinmesi zorunludur.
Suç konusu çekler arkasındaki ciro silsilesi içinde müştekinin adı yazılı
olmadığı gibi dosyadaki bilgi ve belgelerden eline nasıl geçtiği de
anlaşılamamaktadır. Muhatap bankaca düzenlenen ihtarnamelerde hamil olarak"
K........ Un San" gözüktüğüne göre çek asılları getirtilerek müştekinin çek
üzerinde bir sıfatı bulunup bulunmadığı hukuken ve kayden geçerli bir biçimde
saptanmalıdır.
Böyle bir araştırma yapılmadan dosyadaki bilgi ve belgelerden yasal hamil olup
olmadığı kesinlikle anlaşılamayan müştekinin şikayetine dayanılarak sanığın
mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden direnme hükmünün
açıklanan bu nedenlerle bozulmasına karar verilmelidir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme direnme hükmünün istem
gibi (BOZULMASINA), 12.4.1993 günü oybirliğiyle karar verildi.
|