Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



      T.C.
 Y A R G I T A Y
Hukuk Genel Kurulu

E. 1993/1-79
K. 1993/196
T. 05.05.1993

	ÖZET: Vekalet sözleşmesi büyük ölçüde, vekil ile vekil edenin
 karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu da bu güven unsurundan
 doğar. Borçlar Kanununun 390/2. maddesinde belirtildiği üzere; "Vekil,
 müvekkiline karşı vekaleti iyi bir surette ifa ile mükelleftir". Vekil, vekil
 edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandıracak
 davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Kendi çıkarını gözeten vekil
 edenin yararı ile bağdaşmayan bir davranış içerisinde bulunan vekil aynı
 Kanunun 390/1. maddesine göre sorumlu olur.
	Vekil, vekalet yetkisini, kasden vekil edenin zararına, kendisinin ya
 da düşünce ve çıkar birliğine girdiği kişi yararına kullandığı takdirde
 yapılan işlem vekalet vereni bağlamaz. Vekalet veren her zaman sözleşmenin
 feshi ile buna göre oluşan tapunun iptalini isteyebilir. Bu husus, MK.nun 2.
 maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucudur.

	Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan
 yargılama sonunda; (Samsun İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine
 dair verilen 27.5.1991 gün ve 416-281 sayılı kararın incelenmesi davacı
 vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Birinci Hukuk Dairesi'nin
 3.3.1992 gün ve 9335-2603 sayılı ilamı ile; (... Dava, vekaleten temsil
 görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil
 isteğine ilişkindir. Davacının, dava dışı kiracısı ve aynı zamanda inşaat
 müteahhitliği yapan Hasan'a dava konusu daireyi satışa yetkiyi içeren
 vekaletnameyi, 24.5.1989 günü vermiş ve aralarında aynı gün 8. katta dubleks
 daire satış vaadi sözleşmesi düzenlenmiştir. Kendisinin, çevresince
 uyarılması üzerine, davacı vekalet verdiği kişiyi aramış ise de bu arada
 ertesi gün ve vakit geçirmeksizin vekil 28 milyon değerindeki daireyi
 davalıya 5 milyon bedelle temlik etmiştir. Tüm dosya içeriğinden davalı ile
 temliki gerçekleştiren vekilin birbirini yakından tanıdığı ve eski arkadaş
 oldukları anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının kendisine satılan yerde
 satıcı vekilin oturduğunu ve mülkiyetinin davacıya ait olduğunu bildiği
 açıktır. Davalı tanıklarının dosya kapsamından belli ilişkileri bir tarafa,
 anlatımları olayın olağan akışı ve yaşamın gerçekleriyle çelişmektedir.
	Bilindiği ve Borçlar Yasasının gerek temsil, gerekse vekalet bağıtını
 düzenleyen hükümlerinde açıkca vurgulandığı üzere, vekaleten temsil yetkisi
 kural olarak vekalet verenin yararına kullanılmalıdır. Eğer vekil bu
 yetkisini kasten vekalet verenin zararına, kendisinin ya da çıkar birliği
 içerisinde hareket ettiği başka birinin yararına kullandığı takdirde yapılan
 işlem temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa bile vekalet vereni
 bağlaması söz konusu değildir. Böyle bir davranış içerisine giren vekil
 vekaleten temsil görevini kötüye kullanmış sayılır.
	Öyle ise, değinilen yasal ilkeler ışığında somut olayda gerçekleşen
 olgular yargısal değerlendirmeye tabi tutulduğunda davanın kabul edilmesi
 gerekirken reddedilmesi yanılgıdır ve doğru değildir...) gerekçesiyle
 bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda;
 mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

	Temyiz Eden: Davacı vekili

	Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
 edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
 görüşüldü.

	Vekalet sözleşmesi büyük ölçüde, vekil ile vekil edenin karşılıklı
 güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu da bu güven unsurundan doğar.
 Borçlar Kanununun 390/2. maddesinde belirtildiği üzere; "vekil müvekkiline
 karşı  vekaleti iyi bir surette ifa ile mükelleftir". Vekil, vekil edenin
 yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandıracak davranışlardan
 kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekaletin nasıl yerine getirileceği yönünden
 sözleşmede açık bir hüküm bulunması veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin
 sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin, bu yükümlülüğü daima mevcuttur.
 (Tandoğan- Borçlar Hukuku, Cilt:2, Sh.407; Esener- Temsil, Sh. 86, 87; Oser
 Schönenberger art 398 Nr. 4; Gaotschi, art 398 Nr.3; von Tuhr- Borçlar
 Hukukunun Umumi Kısmı, Sh. 324, 325). Malik tarafından bir taşınmazın
 satışında, vekilin dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği
 şeklinde yetkili kılınması ona dürüstlük kurallarını, sadakat ve özen
 borcunu, gözardı ederek başkasına satış yapma hakkı bahşetmez. Kendi çıkarını
 gözeten vekil edenin yararı ile bağdaşmayan bir davranış içerisinde bulunan
 vekil, Borçlar Kanununun 390/1. maddesine göre sorumlu olur.
	Vekil ile sözleşme yapan kişinin durumuna gelince; bu kişi Medeni
 Kanunun 3. maddesi anlamında iyiniyetli ise, daha açık bir anlatımla, vekilin
 vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni
 göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa vekil ile yaptığı sözleşme
 geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil, vekalet görevini kötüye kullansa
 dahi bu husus vekil ile vekil eden arasında bir iç sorun olarak kalır. Vekil
 ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olmaz. Yapılan
 sözleşmenin bu nedenle iptali istenemez.
	Ne var ki, somut olayda vekil, 28 milyon lira değerindeki dava konusu
 daireyi, satma yetkisini içeren vekaletnameyi aldığı tarihten hemen bir gün
 sonra davalıya beş milyon lira bedel göstererek temlik etmiştir. Her ne kadar
 davalı taşınmazı 21 milyon liraya aldığını bildirmiş, bu yönde tanık
 dinletmişse de tanık sözleri inandırıcı olmaktan uzaktır. Kaldı ki davalı,
 taşınmazı resmi sözleşmede gösterilen bedelden çok fazlaya satın aldığını
 ileri sürmekle bir anlamda bedelde muvazaa iddiasına dayanmış bulunmaktadır.
 Kural olarak sözleşmenin taraflarından biri üçüncü kişiye karşı muvazaa
 iddiasında bulunabilir. Ancak, muvazaanın ileri sürülmesi, hakkın kötüye
 kullanılması niteliğini taşıyorsa muvazaa iddiasına değer verilemez.
 Muvazaalı  sözleşme yapan kişiye karşı üçüncü kişinin hakkının korunması
 gerekir. En azından resmi sözleşmenin tarafı olan davalı resmi sözleşmenin
 aksini aynı kuvette bir delil veya karine ile isbat etmelidir. Davalı böyle
 bir delil  getirmediğine göre taşınmazın resmi sözleşmedeki değer üzerinden
 satıldığının kabulü zorunludur. Çekişmeli taşınmazı gerçek değerinden çok
 düşük bir bedelle satın alan davalının iyiniyetli olduğu kabul edilemez.
	Öte yandan, tüm dosya içeriğinden ve özellikle dinlenen tanık
 anlatımlarından vekil ile davalının birbirlerini yakınen tanıdıkları, eski
 arkadaş oldukları, çıkar birliği içerisinde çalıştıkları anlaşılmaktadır.
 Vekil, vekalet yetkisini, kasten vekil edenin zararına, kendisinin ya da
 düşünce ve çıkar birliğine girdiği kişi yararına kullandığı takdirde yapılan
 işlem vekalet vereni bağlamaz. Vekalet veren her zaman sözleşmenin feshi ile
 buna göre oluşan tapunun iptalini isteyebilir. Bu husus, Medeni Kanunun 2.
 maddesinde yazılı dürütlük kuralının doğal bir sonucudur. Hatta bu hüküm,
 buyurucu nitelikte olduğundan hakim tarafından görevinden ötürü (re'sen)
  gözönünde tutulması ve uygulanması gerekir (von Tuhr- Borçlar Hukuku, Sh.
 327; Egger- Missbrauch der Vertrefungs macth, Fesfgabe Für Wieland, 1934 sh.
 63; Becker- Kommetnar Zum Schwief Zivilgestbuch, Bonu VI, obligationenrechd l
 abt Bern 1941 Mail 32, No.2 sh l69; Eser Schönenberger- Kommentarzum genweiz,
 Zivilgesedz- such. Bdv; Das obligationenrecht 1 Teil 2 AufiZurich 1929,
 Çeviri, Seçkin- Ankara 1947 md. 33 No.17 b ve md. 459 No 15 ve 17; Esener-
 Selahiyete müstenit temsil sh. 85-89; Tandoğan Borçlar Hukuku Cilt: 2, sh 44;
 Hukuk Genel Kurulu'nun 16/11/1979 tarih, 582-1371 sayılı; Hukuk Genel
 Kurulu'nun 18/9/1991 tarih, 308-418 sayılı; Hukuk Genel Kurulu'nun 13/5/1992
 gün 241-322 sayılı kararları). Bu itibarla Hukuk Genel Kurulu'nca da
 benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda
 direnilmesi doğru değildir. O halde usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme
 kararı bozulmalıdır.
	SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme
 kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden
 dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz
 peşin harcının geri verilmesine, 5/5/1993 gününde oyçokluğu ile karar
 verildi.

Birinci Başkanvekili  11.Huk.D.Bşk.  10.Huk.D.Bşk. 17.Huk.D.Bşk.
İ.Teoman PAMİR        N.Özkan        İ.T.Ozanoğlu  M.H.Karadoğan

12.Huk.D.Bşk.         18.Huk.D.Bşk.  14.Huk.D.Bşk. 19.Huk.D.Bşk.
B.C.Kadılar           S.Rezaki       E.Özdenerol   M.C.Kostakoğlu

13.Huk.D.Bşk.V.       M.Elçin        Y.S.Kitiş     Ç.Aşçıoğlu
M.S.Aykonu 

A.C.Göğüş             S.Tükenmez   16.Huk.D.Bşk.V.  E.Özkaya
                                     N.Durak

H.Deniz               H.Özdemir      N.Turhan       M.Çetin

15.Huk.D.Bşk.V.       S.Uysal        M.Oskay        S.Sapanoğlu
K.Öge

Ş.E.Serim             Ş.Yüksel       M.H.Surlu      M.Ulusoy

20.Huk.D.Bşk.V.       U.Araslı       Ö.Aksoy        Ü.Aydın
M.Aygün
Onama

O.G.Çankaya           H.A.Bengü      E.Doğu         B.Doğan
                                                    Onama

İ.Erdemir             A.Güneren      E.K.Kurşun     M.Tutar

İ.Özmen               G.Arıkan       M.Aydın
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

    Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini