Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Onikinci Hukuk Dairesi

	E.	1992/9596
	K.	1992/17619
	T.	31.12.1992

*  KİRACININ TEMERRÜDÜ
*  PAYDAŞIN TAHLİYE İSTEĞİ
*  PAY VE PAYDAŞ ÇOĞUNLUĞU ŞARTI

ÖZET : Hissedarlardan birinin tek başına, tahliye isteyerek diğer
 hissedarların, hisse ve hissedar çoğunluğunun tahliye isteme haklarını
 ortadan kaldırmaya yasal olarak hakkı yoktur. Kira alacağının icra yolu ile
 tahsil edebilir. Gerektiğinde, şuyuun giderilmesini isteyerek sair haklarını
 koruyabilir.

(743 s. MK. m. 624/3)

Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından
 istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 31.7.1992
 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Çözümlenmesi gereken hukuksal sorun, kira akdinde taraf olmayan müşterek
 mülkiyete konu taşınmaz hissedarlarından birinin temerrüt nedeniyle tahliye
 isteyip isteyemeyeceği, başka bir anlatımla, tüm kiralayanlarla birliktemi,
 ya da hisse ve hissedar çoğunluğu oluşturmak suretiyle mi merciye
 başvurulabileceği noktasında toplanmaktadır.

27.11.1946 tarih, 28/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, müşterek
 mülkiyet konusu olan taşınmazın kiraya verilmek suretiyle kirasından
 yararlanılması konusu, Medeni Kanunun 624/3. maddesinde yazılı tasarruflar
 çeşidinden "mühim idari tasarruflar" sayılmış, kira akdinin geçerli olması
 için pay ve paydaş çoğunluğu ile kiralanması gerektiği, kabul edilmiştir.
 6.7.1955 tarih, 12/18 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında ise, müşterek
 mülkiyete konu olupta eskiden beri kiraya verilmek suretiyle idare edilen bir
 taşınmazın hissedarlarından bir veya bir kaçının ihtiyacı sebebiyle tahliye
 davası açılabilmesi için MK.nun 624/3. maddesi gereğince hisse ve hissedar
 çoğunluğunun bu hususta karar vermiş olması gerektiği sonucuna varılmıştır.
 Görüldüğü gibi her iki İçtihadı Birleştirme Kararında, müşterek mülkiyet
 konusu olan taşınmazların gerek kiraya verilmesi, gerekse tahliye ettirilmesi
 konularının, MK.nun 624/3. maddesinde yazılı "mühim idari tasarruf" olduğu,
 azınlıkta kalan hissedar veya hissedarların şuyuun giderilmesini istemek
 suretiyle haklarını koruyabilecekleri kabul edilmiştir.

Kira alacağı bölünebilen alacaklardan olduğundan, kiralayan birden fazla
 olması halinde, her biri hisseleri oranında kira alacağının tahsili için icra
 takibi yapabilir. Ancak, tahliye isteme hakkı bölünebilen haklardan
 olmadığından, kiralayanlardan biri, kira borcunun ihtara rağmen ödenmemiş
 olması olgusuna dayanarak temerrüt nedeniyle taşınmazın tahliyesini
 isteyemez. Bu husus, zorunlu dava arkadaşlığının ve MK.nun 624/3. maddesi
 hükmünün doğal sonucudur. Kira akdinde taraf olmayan davacı hissedar, kiradan
 hissesini istemiş, bu konuda icra takibi yapmış olduğuna göre, tarafı
 olmadığı kira akdine icazet vermiştir. Bu nedenle, kira akdinin tarafı olan
 hissedarların muvafakatı olmadan, ya da, MK.nun 624/3. maddesi gereğince
 hisse ve hissedar çoğunluğu karar vermeden, kendi kira payının ihtara rağmen
 ödenmediği, kendi açısından temerrüdün gerçekleştiği gerekçe yapılarak; diğer
 hissedar ve kiralayanların tahliye istememe haklarını ortadan kaldırır
 biçimde; bir hissedar tarafından temerrüt nedenine dayalı tahliye istenemez.
 Kira hissesi ödenmiyen hissedar, kira hissesini, icra yolu ile tahsil
 edebilir. Tahliye konusunda diğer hissedarlarla anlaşamaması halinde şuyuun
 giderilmesini istemek sureti ile haklarını koruyabilir. Hissidarın mecura
 ihtiyacı olmasına ve yasal bir tahliye nedeni bulunmamasına rağmen, İçtihadı
 Birleştirme Kararına göre tek başına ihtiyaç nedeniyle tahliye davası
 açamıyor, hisse ve hissedar çoğunluğunun karar alması gerekiyorsa, hissedarın
 temerrüt nedeniyle tahliye isteme hakkını da, kiralayanların ittifakı, ya da,
 hisse ve hissedar ekseriyetinin muvafakatı olmadan kullanamayacağının kabulü
 gerekir. Aksi takdirde, tahliye istenemeyen hisse ve hissedar çoğunluğu
 aleyhine oluşabilecek zararlı sonuçlar -örneğin mecurun tahliyeden sonra bir
 süre boş kalması, daha düşük kira ile kiralanmak zorunda kalınması gibi
 önlenemez ve bu zararlar, tahliye isteyip kiracıyı tahliye ettiren
 hissedardan da istenemez. Zira, hissedarın tek başına tahliye isteme hakkı
 kabul edildiği taktirde, hissedar yasal hakkını kullanmış sayılır.

Sonuç olarak; İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre, kiraya vermekte, tahliye
 istemekte "mühim idari tasarruf"lardandır. Hissedarların birinin tek başına,
 tahliye isteyerek diğer hissedarların, hisse ve hissedar çoğunluğunun tahliye
 isteme haklarını ortadan kaldırmaya yasal olarak hakkı yoktur. Kira alacağını
 icra yolu ile tahsil edebilir. Gerektiğinde, şuyuun giderilmesini isteyerek
 sair haklarını koruyabilir. Kira akdinde taraf olmayan, akde icazet veren
 hissedar, karalayanlarla birlikte, ya da, hisse ve hissedar çoğunluğunun
 kararına dayanarak diğer koşullarda gerçekleşmiş ise temerrüd nedenine dayalı
 olarak tahliye isteyebilir.

Mercice, açıklanan yön gözetilmeden tahliyeye karar verilmesi yasaya
 aykırıdır.

2- Borçlu aylık kiranın 700.000 lira olmayıp 60.000 TL. olduğundan ve
 1.10.1991 tarihinde mecura girdiğinden bahisle itirazda bulunmuştur. Hüseyin
 ile yaptığı 1.10.1991 başlangıç tarihli kira mukavelesinde aylık kira 60.000
 lira gösterilmiştir. 1.10.1991 tarihinden önce kiracı olduğu ve aylık 700.000
 liradan kiralandığı kanıtlanamamış olduğu gözetilerek 1.10.1991 tarihinden
 itibaren aylık 30.000 lira üzerinden itirazın kaldırılmasına karar vermek
 gerekirken 1.8.1991 tarihinden itibaren aylık 700.000 lira üzerinden alacaklı
 hissesine vaki itirazın kaldırılmasına karar verilmiş olması isabetsizdir.

S o n u ç : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının
 yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca
 (BOZULMASINA), 31.12.1992 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

* Müşterek mülkiyete konu taşınmazın paydaşlardan biri tarafından kiraya
 verilmiş olması halinde, akit olmayan paydaşın kira parasından payına düşen
 miktarı kiracıdan isteme hakkı olduğu gibi ödenmemesi halinde icratakibi de
 yapılabilir. Yasal koşulları taşıyan ödeme emrinin tebliğine rağmen temerrüde
 düşen kiracının mecurdan tahliyesinin istenmesine yasal bir engel de
 bulunmamaktadır.

MK.nun 624/3. maddesine göre, müşterek mülkiyete konu taşınmazlardaki mühim
 idari tasarrufların, hissedarların reylerinin içtimasına bağlandığı
 açıklanmış isede, temerrüd olgusunun sonucu olarak alacaklıya yasal olarak
 tanınan tahliye isteme hakkının kullanılmasında anılan madde kapsamında
 düşünmek alacağını tahsil edemeyen alacaklıya yasa ile tanınan hakkı
 sınırlandırma sonucu doğurabileceği gibi kötüniyetli diğer paydaş ve kiracıya
 bu durumdan yararlanma imkanı sağlar.

Sözü edilen maddedeki mühim idari tasarruflar; taşınmaz üzerindeki büyük
 tamirat, paydaşlardan birinin ihtiyacı için tahsis, taşınmazın kullanım
 biçimini tayin vs. gibi tasurruflardır. Nitekim, çoğunluk görüşünde
 belirtilen içtihadı birleştirme kararları da taşınmazın ihtiyaca dayalı
 tahliyesinin istenmesine ve kullanım biçimini tayin eden kiraya verilmesine
 ilişkindir. Temerrüde dayalı olarak taşınmazın tahliyesinin istenmesi
 alacağını tahsil edemeyen taşınmaz maliki paydaşın yasal şahsö hakkıdır. Bu
 halde, pay ve paydaş çoğunluğunun aranması gerekmez.

Somut olayda da, temerrüd olgusu gerçekleştiğinden kiracının mecurdan
 tahliyesine ilişkin merci kararının o n a n m a s ı oyundayım.

Oktay İZGİEY
Üye


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini