 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Birinci Hukuk Dairesi
E. 1992/9384
K. 1992/12571
T. 2.11.1992
* KARAR DÜZELTME İSTEĞİ
* MURİS MUVAZAASI
* GAİPLİK KARARI
* AKTİF DAVA EHLİYETİ
ÖZET : Miras bırakanın dava tarihinden önce ölüm tehlikesi içerisinde
kaybolduğu anlaşıldığından ve mirası davacılara o tarihte geçmiş
sayılacağından, davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunduğunun kabulü
zorunludur.
(743 s. MK. m. 34, 517)
Taraflar arasındaki davadan dolayı (Körfez Asliye Hukuk Hakimliği)n-den
verilen 2.12.1991 gün ve 411-331 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan
9.4.1992 gün ve 1045-4671 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar
vekili tarafından istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşülüp
düşünüldü:
Dava, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı iptal ve tescil, olmadığı
takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, 1.7.1988 tarihli dilekçe ile
gaiblik davası açarak miras bırakanları Mehmet'in gaibliğine karar
verilmesini istemişlerdir. Temyize konu dava ise, 2.12.1987 tarihinde
açılmıştır. Gaiblik dosyasında miras bırakanın yaşlı olup, makul surette
hareket etme yeteneğinden yoksun bulunduğu, evinin yolunu dahi şaşırdığı,
gözönünde tutularak MK.nun 31. maddesi gereğince ölüm tehlikesi içerisinde
kaybolduğunun kabulü ile gaibliğine 2.11.1990 tarihinde karar verilmiştir.
Mahkemece, davanın açıldığı tarihte tapu maliki olan miras bırakanın henüz
gaibliğine karar verilmediğinden, davacıların aktif dava ehliyetlerinin
bulunmadığından söz edilerek dava reddedilmiştir.
Hemen belirtmek gerekirki bir kimse hakkında gaiblik kararı istenebilmesi için
MK.nun 32. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen "ölüm tehlikesinden en
aşağı bir sene, yahut gaibin son haberlerinden itibaren beş sene" geçmiş
olması gerekir. Yine aynı Kanunun 34. maddesinin son fıkrasına göre; "gaiblik
kararı ölüm tehlikesi yahut son haber gününden itibaren hüküm ifade eder".
Daha açık söyleyişle gaibin o tarihte mirası açılmış sayılır. Anılan tarihte
mirası mirasçılarına intikal eder. Açıklandığı üzere gaiblik kararı öncesini
kapsar, ölüm tehlikesi veya son haber alma anından itibaren hüküm ifade eder.
Belirtilen ilke ve olguların ışığı altında olaya yaklaşıldığında miras
bırakanın dava tarihinden önce ölüm tehlikesi içerisinde kaybolduğu
anlaşıldığından ve mirası davacılara o tarihte geçmiş sayılacağından,
davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunduğunun kabulü zorunludur.
Hal böyle olunca, tarafların tüm delillerin toplanarak davanın esası hakkında
hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere
usul açısından davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Anılan hususlar karar düzeltme isteği üzerine bu kez yapılan inceleme sonucu
anlaşıldığından, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK. nun 440.
maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 9.4.1992 tarih, 1992/1045-4671 sayılı
onama kararının ortadan kaldırılmasına, Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi'nce
kurulan 2.12.1991 tarih, 1990/411 esas, 1991/331 karar sayılı hükmün
açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesine göre (BOZULMASINA),
alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 2.11.1992 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|