Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi

	E.	1992/9163
	K.	1993/5313
	T.	13.5.1993

*  TAPU İPTALİ VE TESCİL
*  HARİCİ SATIŞ
*  ZİLYEDLİK
*  TAPULAMA BÖLGESİ

ÖZET : Tapulu taşınmazların resmö memur huzurunda ve resmö şekilde yapılmayan
 harici satış işlemleri, kural olarak geçersiz ve mutlak butlanla batıl
 olmakla birlikte taşınmazın tapulama bölgesinde olması, geçersiz satışın
 kadastrodan önce yapılıp, satış tarihi ile tesbit tarihi arasında 10 yıllık
 zilyedliğin kanıtlanması halinde, mülkiyetin satış gereğince zilyede
 geçtiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle, nizalı taşınmazın bulunduğu yerin
 tapulama bölgesi olup olmadığı, bu yerde evvelce kadastro yapılıp
 yapılmadığı, halen kadastro faaliyetlerinin bulunup bulunmadığı ve 3402
 sayılı Kanunun davaya uygulanma olanağının var olup olmadığı
 araştırılmalıdır.

(743 s. MK. m. 634)(2644 s. Tapu K. m. 26)(818 s. BK. m. 213(3402 s. Kadastro
 K. m. 13/B-b)

Keziban ile davalı ve karşılık davacılar Yaşar ve müşterekleri aralarındaki
 tapu iptali tescil ve men'i müdahale davasının yapılan yargılaması sonunda,
 davacının davasının kabulüne davalı ve karşılık davacıların davasının reddine
 dair, (Derinkuyu Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 5.5.1992 gün ve 83-62
 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ve karşılık davacılar vekilleri
 tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Mahkemece, davacı Keziban'ın açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasını 3402
 sayılı Kanunun 13/B-b maddesindeki şartların oluşması nedeniyle kabul
 etmiştir. İptaline karar verilen 11.8.1960 tarih, 1085 numaralı tapu kaydı
 4753 sayılı Kanun hükümlerine göre oluşmuştur. Taşınmaz 5.10.1968 tarihli
 harici satış senedi ile tapu maliki tarafından davacının babası Hasan
 Hüseyin'e satılmıştır.

Davada tapulu taşınmazın harici satışı söz konusudur. Kural olarak tapuda
 kayıtlı taşınmaz mallarla ilgili temliki tasarrufların MK.nun 634, Tapu
 Kanununun 26 ve Borçlar Kanununun 213. maddelerine göre tapu memuru önünde
 resmö şekilde yapılması zorunludur. Buna rağmen yurdumuzda bu kurala
 uyulmadan yaygın bir şekilde harici satım ve taksimler yapılmaktadır.
 Taşınmaz malın alıcıya devredilerek zilyetliğine geçmesine rağmen geçerli
 olmayan harici satış ve taksim sözleşmelerinin varlığı ve yaygınlığı
 karşısında Kanun koyucu fiili durumu hukuki duruma uydurmak için mülga 766
 sayılı Tapulama Kanununun 32/C ve 34. maddelerinde olduğu gibi, 3402 sayılı
 Kadastro Kanununun 13/B-b ve 15/1. maddeleri ile geçersiz ve mutlak butlan
 ile batıl olan ve resmö şekilden yoksun olarak tapulamadan önce düzenlenen
 harici satışları ve taksimleri tasfiyeye yönelik hükümler getirmiş ve şekil
 yönünden geçersiz olan tapu dışı satış ve taksimlere geçerlilik tanıyarak
 fiili durumu hukuki duruma uygun hale getirmek istemiştir. Böylece MK.nun ve
 Tapu Kanununa aykırılığı düzeltmeye amaçlayan başka bir tasfiye kuralı daha
 getirilmiştir.Buna göre; tapuda kayıtlı taşınmazın kayıt sahibi veya
 mirasçıları tarafından tapu dışı (harici) yolla zilyede satıldığı, belgelerle
 veya bilirkişi yada tanık beyanları ile sabit olduğu ve satış tarihi ile
 tesbit tarihi arasında on yıllık zilyetliğin varlığı kanıtlandığı takdirde
 mülkiyetin satış gereğince zilyede geçtiği mülga 766 sayılı Tapulama
 Kanununun 32/C ve 3402 sayılı Kanunun 13/B-b maddeleri uyarınca kabul
 edilmelidir. Ancak, bu maddelerin zilyet lehine uygulanabilmesi için satışın
 kadastrodan önce yapılması ve o bölgede kadastro faaliyetlerine başlamış
 olması veya Kadastro Kanununa göre çalışma alanına henüz sıra gelmemiş olması
 gerekir. Bunun içinde mahkemece nizalı taşınmazın bulunduğu bölgede tapulama
 (Kadastro) yapılıp yapılmadığı veya tapulamanın (Kadastro) başlayıp
 başlamadığı ve o yerin Tapulama (Kadastro) bölgesi olup olmadığının
 araştırılması gerekir. Açıklanan araştırmalar yapılmadan ve taşınmazın
 bulunduğu bölgede evvelce kadastro yapılıp yapılmadığı ve halen kadastro
 faaliyetinin mevcut olup olmadığı tesbit edilmeden ve 3402 sayılı Kanunun
 davaya uygulama şartları bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme
 ile hüküm verilmiş olması isabetsiz ve temyiz itirazları açıklanan nedenlerle
 yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve 75000 lira peşin
 harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.5.1993 tarihinde oybirliğiyle
 karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini