Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi

	E.	1992/9158
	K.	1993/10396
	T.	20.10.1993

*  ZİLYEDLİĞE DAYALI TESCİL
*  ŞAHİTLERİN DİNLENMESİ 
*  ZİLYEDLİK ŞARTLARI 
*  İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET

ÖZET : Gayrimenkule ilişkin davalarda; şahitlerin, taşınmazın başında
 dinlenmeleri zorunlu olduğu gibi, bir taşınmaza kimin zilyed olduğu ve
 zilyedlik şartlarının mevcut bulunup bulunmadığı araştırılırken de;
 taşınmazın niteliği, öncesinin kime ait olduğu, malik sıfatıyla zilyedliğin
 tesis tarihi ve ekonomik amacına uygun biçimde sürdürülüp sürdürülmediği,
 eklemeli zilyedlik sözkonusu ise; muris ile mirasçı, satıcı ile alıcı,
 bağışlayan ile bağışlanan gibi eski ve yeni malikler arasında kanuni veya
 akdi ilişkilerden doğan hukuki bir bağın ve bitişikliğin bulunup bulunmadığı
 hususları üzerinde durulmalıdır.

Ayrıca, taşınmazın muristen kalmış olması halinde, murise ait veraset
 ilamındaki hisseleri oranında ve iştirak halindeki mülkiyeti müşterek
 mülkiyete dönüştürecek biçimde mirasçılar adına tescile karar verilemez.

(743 s. MK. m. 581, 639)  (3402 s. Kadastro K. m. 33/2)  (1086 s. HUMK. m.
 259)

Dursun ve müşterekleri ile Hazine, Nebişeyh Köyü Muhtarlığı ve Dursun
 aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair,
 (Reşadiye Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 10.3.1992 gün ve 288-41 sayılı
 hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine ile Dursun taraflarından süresinde
 istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacılar, murislerinden intikal eden dava dilekçesinde mevkii ve hudutları
 yazılı taşınmaz malların mirascıların hisseleri oranında tescilini talep
 etmişler; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine
 vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacılar, 23.12.1988 tarihli delil dilekçesinde; tanıklarını bildirmiş ve
 tanıklar duruşmada dinlenmişlerdir. Tanıklardan Mustafa, Halil dava konusu
 yerler hakkında bilgi sahibi olmadıklarını, Mahmut tanıklık yapmıyacağını
 beyan etmişler, tanık İdris dinlenmemiş, Hüseyin'in beyanı ise zilyetlik
 araştırmasını aydınlatmaya yeterli görülmemiştir. Böylece mahkemenin
 tanıkları duruşmada dinlenmesi HUMK.nun 259. maddesine aykırı olduğu gibi
 dinlenen tanıklar yönünden yapmış olduğu zilyetlik araştırması da yeterli
 değildir.

HUMK.nun 259. maddesi uyarınca; "Gayrimenkule müteallik hususlarda şahitlerin
 mahallinde dinlenmelerine karar verilebilir". Şahitlerin hakkında
 bildiklerini söyledikleri, sınırları tesbit edilen ve krokileri yapılan
 yerlerin dava konusu gayrimenkuller olup olmadığı ancak, şahitlerin
 gayrimenkullerin başında dinlenmeleri halinde kesin olarak belli olur.
 Şahitlerin duruşmada dinlenmeleri halinde ise bu yön daima şüpheli kalır.
 Ayrıca şahidin dava konusu yerin gösterilmesi suretiyle dinlenmesi halinde
 gerçeği daha iyi aydınlatacağı şüphesizdir. Dava gayrimenkule ilişkin
 olduğuna göre olayda şahitlerin taşınmazların başında dinlenmeleri
 zorunludur. Mahkemece zilyetlik yönünden yapılan araştırmada hüküm vermeye
 yeterli değildir. Bir taşınmaza kimin zilyed olduğu ve zilyedlik şartlarının
 mevcut olup olmadığı yönü araştırılırken taşınmazın niteliği ve öncesinin
 kime ait olduğu, zilyedliğin ne zaman başladığı yani malik sıfatıyle
 zilyetliğin tesis tarihi ve ne şekilde sürdürüldüğü araştırılmalıdır. Ayrca
 zilyetliğin kimden kime devrolunduğu, satış sözkonusu ise satıcıların
 taşınmazı satmaya yetkilerinin olup olmadığı, satışın yasal olup olmadığı,
 kimin ve ne zamandan beri taşınmaza zilyet olduğu, olayda, satışın yasal olup
 olmadığı, kimin ve ne zamandan beri taşınmaza zilyet olduğu, olayda eklemeli
 zilyedliğin bulunup bulunmadığı, yeni ve eski zilyedler arasında muris ile
 mirascı bağışlayan ile bağışlanan, satıcı ile alıcı gibi kimseler arasındaki
 kanuni veya akdi ilişkilerden doğan hukuki bir bağın ve bitişikliğin bulunup
 bulunmadığı ve zilyedliğin taşınmazın ekonomik amacına uygun biçimde
 sürdürülüp sürdürülmediği yönleri üzerinde durularak sonucuna göre karar
 verilmelidir. Ayrıca taşınmazların murise ait veraset ilamındaki hisseleri
 oranında mirascıları adına tesciline karar verilmiş olmasıda usul ve yasaya
 aykırıdır. Zira iştirak halinde mülkiyete konu olan bir taşınmaz malın tapuya
 tescilinde ortakların hisseleri tapuya tescil olunamaz. Çünkü iştirak halinde
 mülkiyetteki ortaklık payları iştirak halinde mülkiyetle tasarruf olunan mal,
 hak ve borçlar üzerindeki ortağın doğrudan doğruya sahip olduğu bir payı
 belirtmez. Buradaki ortaklık payı, eğer iştirak kar sağlarsa, (sağlayacağı
 kardan iştirak halinin tasviyesinde elde kalacak olan safi varlıktan ortağın
 alacağı payını gösterir. Muristen veraset ilamı alınmış olması ve bu senette;
 hisselerin gösterilmiş bulunması, mirascılar arasında mevcut olan iştirak
 halinde mülkiyetin son bulduğu anlamına gelmez. İştirak halinde mülkiyet
 hükümlerine tabii olan dava konusu taşınmazların "muris Emin'e ait dosyaya
 ibraz olunan veraset ilamındaki mirascılar adına iştirak halinde mülkiyet
 şeklinde tescillerine" şeklinde karar vermek gerekirken, ortakların hisseleri
 belirtilmek ve iştirake son vererek iştirak halindeki mülkiyet şeklini,
 müşterek mülkiyete dönüştürmek suretiyle payları oranında tescile karar;
 verilmeside yolsuz ve temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde
 görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve 17800 lira peşin harcın
 istek halinde Dursun'a iadesine, 20.10.1993 tarihinde oybirliğiyle karar
 verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini