Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



       T.C.
    YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

E. 1992/9-221
K. 1992/279
T. 29.4.1992
	ÖZET : TÜBİTAK, 1475 sayılı İş Kanununun 14/7 maddesi kapsamına giren
 kamu kuruluşu olmadığından, davacının kıdem tazminatının hesabında önceki
 hizmetinin dikkate alınması mümkün değildir.

	Taraflar arasındaki "fark kıdem tazminatı" davasından dolayı yapılan
 yargılama sonunda; (Ankara Sekizinci İş Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair
 verilen 28.3.1991 gün ve 1990/8-91-401 sayılı kararının incelenmesi davalı
 vekili tarafından istenmesi üzerine, Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesi'nin
 7.10.1991 gün ve 7525-12865 sayılı ilamıyla; (TÜBİTAK, 1475 sayılı İş
 Kanununun 14.maddesinin 7. fıkrasında gösterilen idarelerden ve 468 sayılı
 Kanunun 4. maddesinde sayılan kurumlardan değildir. Bu nedenle, emekli olduğu
 son Kamu Kuruluşunca kıdem tazminatı hesabında nazara alınması mümkün
 değildir. Aksine düşünce ile ve yazılı şekilde davacının evvelce TÜBİTAK'da
 geçen hizmet süresinin kıdem tazminatı hesabına dahil edilmesi bozmayı
 gerektirmiştir) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden
 yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

	Temyiz eden  : Davalı vekili

	Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
 edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği
 görüşüldü:
	Davacı, 2.11.1970 ve 1.11.1976 tarihleri arasında Türkiye Bilimsel ve
 Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve 27.8.1988 - 17.7.1990 tarihleri arasında
 da Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Genel Müdürlüğü nezdinde işçi statüsünde
 çalışmış ve bu son işyerinden emekli olmak suretiyle ayrılmıştır. Davalı
 Bankaca, davacıya, sadece kendi nezdinde geçen son dönem çalışması için kıdem
 tazminatı ödenmiştir. Davacı,TÜBİTAK'da geçen önceki hizmetinin kıdem
 tazminatı hesabında gözönünde tutulması gerektiğini iddia ederek istekte
 bulunmuş ve mahkemece yapılan yargılama sonunda da talep gibi hüküm
 kurulmuştur.
	1475 sayılı İş Kanununun 14.maddesinin 4. fıkrasına göre; işçinin,
 hizmet sözleşmesini yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme olmak
 amacıyla feshetmesi durumunda, aynı ya da değişik Kamu kuruluşlarında geçen
 çalışmalar, kıdem tazminatı hesabında birleştirilir. Ancak, bunun için,
 nezdinde çalışılan kuruluşların 14. maddesinin 7. fıkrası kapsamında Kamu
 kuruluşu olması gerekir. Gerçekten anılan fıkrada; "Bu maddede geçen Kamu
 Kuruluşları deyimi genel katma ve özel bütçeli idareler ile 468 sayılı
 Kanunun 4. maddesinde sayılan kurumları kapsar" hükmüne yer verilmiştir.
	Görüldüğü gibi söz konusu fıkra, iki tür kamu kuruluşlarını kapsamına
 almıştır. Bunlardan birincisi;  genel, katma ve özel bütçeli idareler,
 ikincisi de; 468 sayılı Kanunun 4. maddesinde sayılan kurumlardır. Özel Daire
 ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık TÜBİTAK'ın 14/7. madde kapsamına
 giren bir Kamu kuruluşu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu sorunun
 çözümlenebilmesi için, 17.7.1963 günlü, 278 sayılı "Türkiye Bilimsel ve
 Teknik Araştırma Kurumu Kurulması Hakkında Kanunun konu ile ilgili hükümleri
 üzerinde kısaca durulması ve böylece TÜBİTAK'ın hukuki durumunun aydınlığa
 kavuşturulması gerekmektedir. Anılan Yasanın 1.maddesinde, TÜBİTAK'ın tüzel
 kişiliğe, idari ve mali özerkliğe sahip Başbakanlığa bağlı ve Özel Hukuk
 hükümlerine tabi bir kuruluş olduğu; 9.maddesinde, kurum gelirlerinin her yıl
 Başbakanlık bütçesine konulacak ödenek, yapılacak her türlü yardımlar,
 bağışlar ve vasiyetler yayın gelirleri ve öteki gelirler olduğu; 10.
 maddesinde, TÜBİTAK'ın 1050, 2490 ve 3460 sayılı Kanuna ve Sayıştay'ın vize
 ve denetimine bağlı olmadığı; 11.maddesinde, hesaplarının üç murakıptan
 oluşacak bir murakıplar kurulu tarafından denetlenmesi ve 17. maddesinde de,
 Kurumun Başkanı, danışmanları, araştırmacıları, yöneticileri her türlü
 personelinin Özel Hukuk hükümlerine bağlı olup bu kimseler hakkında 3656,
 3659 ve 6245 sayılı Kanunların uygulanmayacağı belirtilmiştir. Yasa koyucu,
 bilim ve teknik alanlarda gerekli araştırma ve incelemelere de girişebilmesi
 ve yurt kalkınmasına da katkılarda bulunabilmesi amacıyla  TÜBİTAK'ın
 bilimsel ve mali yönden özerk bir kuruluş olarak yer almasına  özen göstermiş
 ve bu nedenle de Devlet Memurları ile Kamu Kurum ve kuruluşları mensuplarının
 aylık ödenek ve harcırahlarına ilişkin 3656,3659 ve 6245 sayılı Kanun
 hükümlerine tabi tutmamıştır. TÜBİTAK'ın 1475 sayılı İş Kanunun 14.maddesinin
 7. fıkrasında yer alan "genel, katma ve özel bütçeli idareler"den olmadığı
 açıktır. Her yıl Başbakanlık bütçesinden bir miktar ödenek ayrılmış olması,
 TÜBİTAK'ın genel bütçeye tabi bir idare olduğunu göstermez. Yukarıda da
 açıklandığı gibi Yasa koyucu tüm bürokratik engellerden kurtarmak amacıyla
 TÜBİTAK'ın Kamu idaresi dışında ve özerk bir bütçeye sahip bir kuruluş olarak
 toplumda yer almasını sağlamıştır. Esasen bu kurumun genel bütçeli bir idare
 olduğu ileri sürülmüş de değildir. TÜBİTAK'ın katma ve özel bütçeli idareler
 kapsamına girdiği de düşünülemez. Gerçekten, 26/5/1927 tarihli, 1050 sayılı
 Muhasebei Umumiye Kanununun 115. maddesinde; "sarfiyatı hususi varidat ile
 temin ve muvazene-i umumiye haricinde tedvir olunan bütçelere (mülhak bütçe),
 mahalli sarfiyat ve varidati ihtiva eden bütçelere (hususi bütçe) denir"
 kuralına yer verilmiştir ki, TÜBİTAK'ın açıklanan özellikleri nedeniyle
 mülhak ve özel bütçeli idarelerden sayılması olanağı yoktur. 115. maddenin bu
 hükmüne göre özel bütçeli idareler kapsamına yerel yönetimlerin girdiği de
 kuşkusuzdur. Bu nedenle TÜBİTAK'ın özel bütçeli bir idare olduğu şeklindeki
 yerel mahkeme görüşüde doğru değildir.
	TÜBİTAK'ın 1475 sayılı İş Kanununun 14/7. maddesinde yer alan 468
 sayılı Kanunun 4. maddesinde sayılan kurumlardan olup olmadığı konusuna
 gelince; 12/5/1964 günlü, 468 sayılı "Kamu İktisadi Teşebbüslerinin Türkiye
 Büyük Millet Meclisi'nce Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun,
 ekonomik alanda faaliyette bulunmak üzere kurulmuş iktisadi devlet
 teşekkülleri ile Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu gibi Kamu
 kurumlarını kapsamına almaktadır. TÜBİTAK'ın Özel Yasasında, 1050, 2490 ve
 3460 sayılı Kanunlara tabi olmadığı, hesaplarının murakıplar kurulu
 tarafından denetleneceği de açıkça belirtildiğine göre, hesaplarının Türkiye
 Büyük Millet Meclisi'nin denetimine tabi tutulmadığı ve dolayısıyle de 468
 sayılı Yasa kapsamına girmediği açıktır.
	TÜBİTAK'ın 1475 sayılı İş Kanununun 14/7. maddesi kapsamına giren Kamu
 Kuruluşu olmadığından, davacının kıdem tazminatının hesabında önceki
 hizmetinin dikkate alınması mümkün değildir.
	O itibarla Hukuk Genel Kurulu'nca benimsenen Özel Daire bozma kararına
 uyulmak gerekirken, yazılı gerekçelerle eski hükümde direnilmesi usul ve
 yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

	SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme
 kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun
 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının
 geri verilmesine, 29/4/1992 gününde, oyçokluğu ile karar
 verildi.	 

Birinci Başkanvekili 9.H.D.Bşk.      16.H.D.Bşk.      11.H.D.Bşk.
İ.Teoman PAMİR       E.Çubukçu       İ.Özmen          N.Özkan

15.H.D.Bşk.          10.H.D.Bşk.     17.H.D.Bşk.      13.H.D.Bşk.
M.Altay              İ.T.Ozanoğlu    H.H.Karadoğan    A.İ.Arslan
                     D.Uy.Daireye                    D.Uy.Daireye

12.H.D.Bşk.          18.H.D.Bşk.     14.H.D.Bşk.      M.F.Yıldız
B.C.Kadılar          S.Rezaki        E.Özdenerol
	 	      D.Uy.Daireye

S.Tamur              O.Yalçınkaya    M.Demirtürk  K.N.Fadıllıoğlu
                     D.Uy.Daireye

19.H.D.Bşk.V.        Y.Yılbaş        E.Taylan         E.A.Özkul
Y.M.Günel            D.Uy.Daireye

K.Tokman             C.Çetiner       İ.P.Solak        S.Atabek

İ.Ulusoy             S.Uysal         M.Oskay          H.Dinç
	      D.Uy.Daireye

S.Sapanoğlu          O.Uzgören       M.H.Surlu        S.Erçoklu
	 	      D.Uy.Daireye    D.Uy.Daireye

M.Ulusoy             Ş.Abik          C.Dikmen         G.Nazlıoğlu
Onama

K.Acar               F.Kıbrıscıklı   S.Ö.Çetinkol     S.Öztuna

Z.Sağdur             A.İ.Özuğur      O.Özgürel        S.Özyörük
    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini