 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1992/8962 1992/11122
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :İzmir 5.Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi :27.5.1992
Nosu :1991/209-1992/734
Davacı :Yorgancıoğlu sitesi adına yönetici Kaya Ali Kaya
vekili Av.Uğur Pelin Göneç
Davalı :Mehmet Yorgancıoğlu vekili Av.Fikret Florat
Dava dilekçesinde 13.565.000 Tl.nin masrafları ile davalı taraftan
tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm
davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Yorgancıoğlu Sitesinin A ve B bloklarına
yönetici olarak seçildiğini bildirerek, bu bloklarda beş adet baımsız bölüm
maliki olan davalının ortak giderlere katılmadığından bahisle birikmiş
giderleri geçikme tazminatı ile birlikte istemektedir.
Mahkemece 5.2.1992 tarihinde yapılan keşif sonunda düzenlenen
bilirkişi raporuna göre A, B, C ve D bloklarından oluşan sitede A ve B
blokları tamamen ikmal edilmiş, C blok kısmen ikmal edilmiş ve 11 bağımsız
bölümde fiilen meskun haldedir.
Mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak kat malikleri kurulunun
yönetim planına uygun olarak toplanmadığı, işletme projesinin bulunmadığı,
çoğunluk ve çağrı yapılmadan ve yönetim planına aykırı olarak yapılan
toplantı da alınan karar geçersiz olduğu ve ayrıca bağımsız bölümlerin 2/3nün
fiilen kullanılmaya başlanmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan belgelerden, taşınmazda kat irtifakının halen
bulunduğu sitenin A ve B bloklarındaki bağımsız bölüm maliklerinin toplanarak
davacıyı 1.4.1990 tarihinde yönetici olarak atadıkları, 1.5.1990 tarihli
toplantıda da kendisine dava açma ve avukat tutma yetkisi verildiği ve
yönetici atanan toplantıda ana taşınmazın "bütçesinin" kabul edilerek aidat
miktarının saptandığı anlaşılmaktadır.
Kat Mülkiyeti Kanununun 17. maddesinin son fıkrasında, kat irtifakı
kurulmuş taşınmazlarda yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte
ikisifiilen kullanılmaya başlanmış ise, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi
taşınmazın yönetminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanacağı öngörülmüştür.
Ancak, Kat Mülkiyeti Kanununa 2814 sayılı kanunla eklenen ek madde 3. "bir
arsa üzerinde birden çok yapının varlığı halinde, bu kanunda yer alan
hükümlerin uygulanmasına" özel nitelikte kurallar getirmiştir. Bu kuralların
bir bölümü, bu gibi yapılarda kat mülkiyetine geçişe ve blokların bu
statüdeki yönetimine ilişkin ise de, maddenin (b) bendinin son cümlesinde yer
alan kural, henüz kat mülkiyetine geçilmemiş ve kat irtifakı statüsü devam
eden henüz tamamlanmamş yapılara ilişkin olup, kanunun yukarıda sözü edilen
17. maddesinin son fıkrasındaki hükmünü tamamlar niteliktedir.
Gerçekten bu kurala göre bir arsa üzerinde birden çok olan yapılardan
bir kısmı tamamlanmamış (ve bu suretle kat mülkiyetine geçilmemiş) ise kat
irtifakı sahipleri de (tıpkı kat mülkiyetine geçmiş olanlar gibi) kendilerini
ilgilendirdiği ölçüde ortak tesis ve yerlere ilişkin giderlere katılırlar.
Bu durumda;
1-Dava, genel giderlere katılmayan kat maliki hakkında giderlerin
tahsili istemiyle açıldığına göre yönetici, kat maliki olmasa da, Kanunun 35.
maddesinden kaynaklanan yetkisine dayanarak bu davayı açabilir.
2-Atanmış yönetici, bu atama yada atandığı kat malikleri toplantısı
iptal edilmedikçe yöneticinin tüm yetkilerine sahiptir. Bu hususların iptali
konusunda açılmış bir davada bulunmadığına göre bu atamanın geçersiz olduğu
kabul edilerek aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı kabul edilemez.
3-Genel giderlerin tahsil edilebilmesi için bu giderlerin mutlaka bir
işletme projesine bağlanmış olması gerekli olmayıp bu konuda alınan kat
malikleri kurulu kararı yeterlidir. Kat Mülkiyeti Kanununun 37. maddesinin
son fıkrası, kat malikleri kurulunun işletme giderleri ile ilgili kararları
da işletme projesi gibi İcra İflas Kanununun 68. maddesindeki belgelerden
saymıştır.
Bütün bu nedenlerle ve Kat Mülkiyeti Kanununun ek 3. maddesinin (b)
bendinin son cümlesindeki hüküm karşısında ilke olarak davalının A ve B
bloklarında kendine ait bağımsız bölümlere düşen ortak giderlerden ve geçikme
tazminatından sorumlu olduğu kabul edilerek, genel bir hesap incelemesi
yapılıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddi
doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 3.11.1992 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki M.A.Selçuk V.Canbilen A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
|