 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ondördüncü Hukuk Dairesi
E. 1992/8962
K. 1992/8306
T. 29.9.1992
* TAPU İPTALİ VE TESCİL
* KAT KARŞILIĞI İNŞAAT
ÖZET : Yüklenici; arsa sahibinden, inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine
bırakılan bağımsız bölümlerin mülkiyetlerinin adına nakledilmesini
isteyebilir veyahutta Borçlar Kanununun 162 ve onu izleyen maddeleri hükmünce
yazılı olmak koşulu ile arsa sahibinin rıza ve muvafakatını almaya gerek
görmeden söz konusu kişisel hakkını üçüncü kişilere temlik edebilir.
(818 s. BK. m. 1, 162)
Davacı Yaşar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.2.1990 ve 10.9.1990
gününde verilen iki dilekçe ile kişisel hakka dayanarak tapu iptali ve tescil
istenmesi üzerine, her iki davanın birleştirilerek yapılan muhakeme sonunda;
davanın reddine dair verilen 21.11.1991 günlü hükmün Yargıtya'ca duruşmalı
olarak incelenmesi davacı Yaşar vekili tarafından istenilmekle; dosya ve
içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Kural olarak arsa sahibi ile yüklenici arasında kat karşılığı inşaat yapılması
hususunda sözleşme düzenlendiğinde ve sözleşme koşulları yerine
getirildiğinde yüklenici kişisel hak kazanır. Yüklenici bu kişisel hakka
dayanarak arsa sahibinden inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine bırakılan
bağımsız bölümlerin mülkiyetlerinin adına nakledilmesini isteyebilir
veyahutta Borçlar Yasasının 162 ve onu izleyen maddeleri hükmünce yazılı
olmak koşulu ile arsa sahibinin rıza ve muvafakatını almaya gerek görmeden
sözkonusu kişisel hakkını üçüncü kişilere temlik edebilir. Üçüncü kişi gerek
akidi olan yükleniciye ve gerekse arsa sahibine karşı temellük ettiği kişisel
hakkı ileri sürme olanağına sahiptir. Üçüncü kişi kendisine satılan bağımsız
bölüm veya bölümlerin mülkiyetlerinin adına nakledilmesini isteyebilir.
Davacı vekili, yüklenici Muzaffer'in arsa sahipleri ile kendisi arasında
düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 2832 ada 11 parsel sayılı
taşınmazda yaptığı inşaatta ona isabet eden 16 nolu daireyi davacının satın
aldığını ve satış bedelinin ödendiğini bildirerek mezkür dairenin müvekkili
adına tescilini istemiştir. Dava konusu dairenin malikleri Ayşe, Muradiye ve
İlkin'dir. Maliklerden İlkin'e de husumetin yönetilmesi zorunludur. Öte
yandan, davaya dayanak yapılan kat karşılığı inşaat ve daire satış
sözleşmeleri, yasada öngörülen koşullara uygun biçimde düzenlenmişlerdir.
Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için, yukarıda açıklanan kural uyarınca, uzman
bilirkişi aracılığıyla mahallen keşif yapılarak yüklenicinin inşaatı ne
oranda yaptığının, çekişmeli daireyi satabilmek için kişisel hak kazanıp
kazanmadığının ve dolayısiyle bu hakkın temlikinin mümkün olup olmadığının
saptanması icabeder.
Bu itibarla, İlkin'e husumetin yönetilmesi, sonra tarafların delillerinin
toplanması, yukarıda belirtilen kural doğrultusunda işlem yapılarak
delillerin değerlendirilmesi, bu hususun karar yerinde de gösterilmesi ve
sonra hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı
olduğu vechile davanın reddi isabetli bulunmamıştır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen
temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin
alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, yüzbin lira duruşma vekalet
ücretinin davalılar Ayşe ve arkadaşlarından tahsili ile davacı Yaşar'a
ödenmesine, 29.9.1992 gününde oybirliği ile karar verildi.
|