 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
92/82 92/414
ÖZET : Evlilik devam ettiği halde çocuğun ana babadan birine tevdii
kararı verilebilir.
Muhalefet : Babanın oyu üstündür. Ancak şahsi münasebet kurulabilir.
Taraflar arasındaki velayet ve nafaka davasının yapılan muhakemesi
sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun
sebeplerle ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine
göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- 2- Evlilik mevcut iken ana ve baba velayeti birlikte icra ederler,
anlaşmazlık halinde ise babanın oyu geçerlidir. (M.K.263) Diğer taraftan
eşlerden birinin vefatı halinde velayet sağ kalana ve boşanma halinde de
çocukların tevdi olduğu tarafa ait olur. (M.K. 264) Başka bir ifade ile
velayet nez edilmedikçe evlilik birliği içerisinde eşlerden birine tevdi
edilemez. Olayımızda velayetin davalı babadan nezini gerektiren Medeni
Kanunun 274.maddesinde öngörülen yasal unsur ve şartlar oluşmamıştır.
Çocukların ana bakım ve şefkatine muhtaç olmaları yada annenin çocuklarla
görüşmesinin engellenmesi tek başına velayetin nezini gerektiren bir unsur
olarak kabul edilemez.
Bununla birlikte evli olan ve fakat ayrı yaşıyan tarafların zıtlaşarak
fiilen yanlarında bulundurdukları çocukların öteki tarafça görülmesine engel
olunması halinde ne yapılacağı hususunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun
8.ll.l967 günlü ve 245/512 sayılı ve Dairemizin l8.9.l984 tarihli ve
7436/6648 sayılı kararlarında belirtildiği üzere ortada bir kanun boşluğu söz
konusu olup hakimin bunu doldurması ve çocuğun kimde kalacağını belirlemesi
gerekmektedir. Ne varki bu belirleme çocuğun görmesine karşı tarafın engel
olduğunu ileri süren tarafla müşterek çocuk arasında kişisel ilişkiyi
düzenlemekten ibarettir. Yoksa evlilik birliği içerisinde velayetin birlikte
kullanılacağına ilişkin yukarıda açıklanan yasa hükümleri gözden uzak
tutularak velayet düzenlenmesi yoluna gidilmesi tarafların yarattıkları
yasalara aykırı fiili durumlara hukuksal sonuç ve geçerlilik tanınmasına yol
açar ve kuşkusuz böyle bir yol velayet hukukunun temel ilkelerine açık bir
aykırılık oluşturur.
Öyle ise mahkeece yapılacak iş, davalının l6.l0.l99l tarihli
ifadesinde dikkate alınarak l987 doğumlu müşterek çocuk küçük Ömeri tedbir
niteliğinde olmak üzere davacı anneye vermek ve baba ile küçük arasında uygun
bir kişisel ilişki kurmaktan ibarettir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde
hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün kararın ikinci bendinde gösterilen
sebeple BOZULMASINA, 20.1.1992 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
İ.Y.Ömeroğlu N.K.Yalçınkaya Tahir Alp Hakkı Dinç Ferman Kıbrıscıklı
|