 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Altıncı Hukuk Dairesi
E. 1992/81
K. 1992/1356
T. 3.2.1992
* KİRA AKDİ
ÖZET : Kira akdi, kullandırma akitlerindendir. Kiracı; kiralananı, akitle
kabul edilen şekilde kullanmak zorundadır.
(818 s. BK. m. 248, 256)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı
tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar
okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava; akde aykırılık nedeniyle kiralanın tahliyesi isteğine ilişkindir.
Mahkeme, davayı reddetmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz
edilmiştir.
Davacı; davalının sözleşmeye aykırı olarak kiralanana eşini de almak suretiyle
birlikte çalıştıklarının, bu aykırığın giderilmesi için süreli ihtar
gönderildiği halde bunun neticesiz kaldığını bildirerek akde aykırılık
nedeniyle kirananın tahliyesini istemiştir.
Davalı; taşınmazda kiracı olduğunu, kiralananı eşine devretmek için davalı
Kurum'a müracaat ettiğini, fazla kira parası istemesi nedeniyle devir
isteminden vazgeçtiğini, eşinin yanında sigortalı işçi olarak çalıştığını,
bunun ise akde aykırılık teşkil etmeyeceğini savunarak davanın reddini
istemiştir.
Mahkeme; davacının eşinin yanında sigortalı işçi olarak çalıştığını, tabelaya
sadece isminin yazıldığını, bunun devir anlamına gelmediğini, avukatın
yanında yardımcı avukat, sekreter, takip memuru çalıştırılmasının doğal
olduğunu, hele eşinin yanında çalışmasının hiç bir şekilde akde aykırılık
teşkil etmeyeceğini gerekçe göstererek davayı reddetmiştir.
Taraflar arasında yapılan 1.3.1990 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira
sözleşmesinin hususi şartlar kısmının 6. maddesinde de; "kiracı, Kurum'un
yazılı muvafakatı olmadıkça her ne sebeple olursa olsun kiraladığı iş yerini
kısmen veya tamamen başkasına kiralayamaz. İstifade ve kullanma hakkını veya
mukavelesini devredemez, şirket, birlik veya her nam altında olursa olsun bir
başka şahıs ve teşekkül ile müşterek iş yapacağı zaman Kurum yararı olmak
şartıyla yazılı müsade olmadıkça teşrik edemez, bu şartların aksine hareket
edilmesi halinde taraflar arasında tahliye sebebi kabul edilen bu duruma göre
Kurum mukaveleyi feshederek iş yerini tahliye ettirir" denilmektedir. Bu şart
geçerli olup, tarafları bağlar.
Kira akdi, kullandırma akitlerindendir. Kiracı; kiralananı, akitle kabul
edilen şekilde kullanmak zorundadır. Sözleşmenin özel şartları kısmında
kiralananın başkasına devredilemeyeceği, kiracının yanına ortak
alınamayacağı, devir halinde veya ortak alınması durumunda davacı Kurum'un
yazılı muvafakatının alınacağı kararlaştırılmıştır.
Davalının; kiralananı, avukat yazıhanesi olarak kiraladığı, eşinin de avukat
olduğu, eşinin avukat levhasının ve ruhsatnamesinin kiralananda asılı
bulunduğu ve davacının eşi ile birlikte çalıştığı dosya kapsamından
anlaşılmaktadır.
Avukatlık Yasasının 43. maddesinde de, her avukatın levhaya yazıldığı tarihden
itibaren 3 ay içerisinde baro bölgesinde bir büro kuracağı, büronun
nitliklerini baroların belirleyeceğini, bir avukatın birden fazla bürosu
olmayacağını, birlikte çalışan avukatların ayrı büro edinemiyeceklerini hüküm
altına almıştır. Davalının eşi, avukat olup İzmir Barosu'na kayıtlı olduğuna,
avukatlık levhası ile ruhsatnamesi kiralananda asılı bulunduğuna göre,
davalının eşinin avukatlık yapmayıp işçi olarak davalının yanında çalıştığı
hususu kabul edilemez. Davalı ile eşi avukat olarak birlikte çalıştıklarına
göre akte aykırılık olgusu gerçekleşmiştir. Mahkemenin bunun aksine kabul
ederek davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan
hükmün bozulması gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile
HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin
alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 3.2.1992 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.
|