 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ondokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1992/8103
K. 1992/4477
T. 25.9.1992
* NİHAİ KARAR
* İFLAS DEPO KARARI
* TEMYİZ
ÖZET : Mahkemelerden verilen nihai kararlara karşı temyiz yoluna
başvurulabileceği öngörülmüştür. Mahkemenin davadan elçekmesini gerektiren ve
yargılamaya son veren gerek esas ve gerekse usul ile ilgili bütün kararlar
nihai karardır. Bunun karşıt anlamında mahkemenin davadan el çekmesini veya
yargılamaya son verilmesini gerektirmeyen, muhakemenin devamını temin eden
kararların nihai vasfı bulunmadığından, müstakilen temyiz edilemez; ancak
asıl hükümle birlikte temyize konu edilebilir.
(1086 s. HUMK. m. 77, 427)(2004 s. İİK. m. 158)(2709 s. Anayasa m. 141)
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı
nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi
içinde davalı vekilince hernekadar duruşmalı olarak temyiz edilmişse de
davanın niteliği itibariyle HUMK.nun 438/1. maddesine göre duruşma yapılması
isteği kabul edilmemiş ve temyiz incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına
karar verildikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İ.... Bankası vekili tarafından davalı N..... Alüminyum San. ve Tic.
A.Ş. aleyhine açılan iflas davasının yapılan açık yargılaması sırasında;
yerel mahkeme yaptırdığı bilirkişi incelemesi sonunda aldığı rapor ve ek
rapora dayanarak İİK.nun 158. maddesi gereğince 14.644.349.200 TL.nın 7 gün
içinde ödenmesi için davalıya depo emri tebliğine karar vermiş ve bu ara
kararından dönülmesine ilişkin olmak üzere davalı vekili tarafından yapılan
talep mahkemesince reddedilmiştir.
Davalı tarafın depo kararıyla ilgili olan ara kararını temyiz etmesi üzerine,
yerel mahkemece, verilen kararın nihai nitelikte olmaması nedeniyle temyizi
kabil olmadığından temyiz talebinin reddine karar verilmiş olup, bu son karar
davalı yanca yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde, mahkemelerden verilen
nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği öngörülmüştür.
Mahkemenin davadan el çekmesini gerektiren ve yargılamaya son veren gerek
esas ve gerekse usul ile ilgili bütün kararlar nihai karardır. Bunun karşıt
anlamında mahkemenin davdan el çekmesini veya yargılamaya son verilmesini
gerektirmeyen, muhakemenin devamını temin eden kararların nihai vasfı
bulunmadığından müstakilen temyiz edilemez; ancak asıl hükümle birlikte
temyize konu edilebilir.
HUMK.nun 77. ve Anayasanın 141. maddesi gereğince hakim, davayı süratle
sonuçlandırmakla görevli olduğundan yargılamayı sürdürmekte olan mahkemece,
24.4.1967 gün ve 1966/12 esas 1967/3 karar sayılı İçtihadı Birleştirme
Kararında vurgulanan görüş doğrultusunda, temyiz incelemesi için Yargıtay'a
dosya örneğinin gönderilmesinde de usule aykırı bir yön görülmemiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine ilişkin
yerel mahkeme kararının (ONANMASINA), onama harcının temyiz edenden
alınmasına 25.9.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|