 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1992/8-48
K. 1992/72
T. 9.3.1992
* KAMUYA AİT BİNADA YANGIN ÇIKARMAK
* HUSUSİ BİNA
* CEZAYI İNDİRİCİ DURUM
ÖZET : Sanıkların Köy İlkokulu binasına girerek yangın çıkardıkları, az sonra
okula gelen öğrencilerin yangını söndürdükleri, sanıkların eyleminin kalkışma
aşamasında kaldığında uyuşmazlık yoktur.
TCK.nun 371. maddesindeki "hususi bina" ile kastedilen, binanın özel kişilere
ait olması ve yasanın nitelikli ve ayrıcalıklı olarak bu suç yönünden
belirlediği binalardan bulunmaması gerekir. Özel kişi, gerçek veya tüzel kişi
olabilir.
Sanıklara, TCK.nun 371. maddesiyle indirim yapılamayacağı görüşünde olan yerel
mahkemenin direnme kararının onanması gerkir.
(765 s. TCK. m. 371)
Kamuya ait binada yangın çıkarmaya kalkışma suçundan sanıklar Orhan ve
Ayhan'ın, TCY.nın 370, 62, 413, 55/3, 59 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri
uyarınca sonuçta, bir milyon altı yüz seksen beşer bin lira ağır para
cezasıyla cezalandırılmalarına ilişkin, (Bolu Ağır Ceza Mahkemesi)nce
30.10.1990 gün ve 60-123 sayı ile verilen hükmün, sanık Orhan müdafii
tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay Sekizinci Ceza
Dairesince, 23.5.1991 gün ve 3911-5860 sayı ile;
(TCY.nın 413. maddesi fiilden ileri gelecek tehlikenin gayet önemsiz olması
halinde uygulanabileceği halde, bu hususun gözetilmemesi karşı temyiz
olmadığından bozma nedeni yapılmayarak ve sair itirazlar yerinde
görülmeyerek,
Yakılmak istenen bina tek katlı ve ahşap bir bina olduğundan tamamının değeri
saptanarak TCY.nın 371. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin
tartışılmaması) isabetsizliğinden bozulmuş,
Yerel Mahkeme ise, 16.7.1991 gün ve 75-110 sayı ile; (TCY.nın 371. maddesinin
ancak hususi binalara karşı işlenen yangınlarda uygulanabileceği, bunların
dışında kalan ve suça konu kamuya ait binaların değerleri az olsa bile, bu
madde ile cezadan indirim yapılamayacağı) biçimindeki açıklamalarla önceki
hükümde direnilmiştir.
Bu hüküm de sanıklar müdafii tarafından süresinde temyiz edildiğinden dosya,
Yargıtay C. Başsavcılığı'nın "bozma" istekli 11.2.1992 gün ve 72626 sayılı
tebliğnamesiyle, Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca
okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Sanıkların Köy İlkokulu binasına pencereden girerek, çam kozalaklarını çıra
ile tutuşturmak suretiyle yangın çıkardıkları, az sonra okula gelen
öğrencilerin yangını söndürdükleri ve eylemin kalkışma aşamasında kaldığı
hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, kamuya ait bina
niteliğinde olan okulda yangın çıkarılması halinde, TCY.nın 371. maddesinde
düzenlenen cezayı indirici özel nedenin uygulama yeri bulunup bulunmadığı
hususundadır.
TCY.nın 369, 370 ve 371. maddelerinde düzenlenen yangın suçu; kamunun
esenliğine karşı işlenen, genel tehlike yaratan suçlardandır.
369. maddede kasden yangın çıkarma suçu düzenlenerek "Bir binaya ve sair
inşaata ve henüz biçilmemiş mahsulata veya hububata ve erzak yığın veya
ambarına yönelik yangın çıkaran kimse...." cezalandırılır, hükmüne yer
verilirken,
370. maddede ise, vasıflı kasden yangın çıkarma suçu düzenlenmiştir. Bu
maddeye göre de; "Süknaya mahsus bir binaya yahut kamuya ait binalara ve
yahut kamunun kullanımına mahsus bir yere veya sanayi tezgahlarına ve tüccar
ambarlarına, iştigal ve infilaki kabil şeylerin mahzenlerine ve tersanelere,
şimendifer arabalarına, madenlere, ormanlara yönelik yangın çıkaran
kimse...." cezalandırılır hükmü yer almaktadır.
371. madde de, cezayı indirici neden düzenlenirken, sınırlı bir şekilde,
"Yakılan hususi binalar ve mahsulat değerce az olduğu takdirde 369 ve 370.
maddelerde öngörülen cezaların indirileceği) hüküm altına alınmıştır.
Bu düzenlemeye göre 369 ve 370. maddeler bakımından ortak indirici hali
düzenleyen 371. maddenin uygulama alanı sadece hususi binalar ve mahsulat
yakılması ile sınırlı bir şekilde gösterilmiştir.
Buna göre yangın;
a- Hususi binalara,
b- Mahsulata,
karşı işlenir ve bunların toplam değeri az olursa, indirici neden
uygulanabilecektir.
Maddedeki hususi bina ile kasdedilen, binanın özel kişilere ait olması ve
yasanın nitelikli ve ayrıcalıklı olarak bu suç yönünden belirlediği
binalardan bulunmaması gerekir. Özel kişi, gerçek veya tüzel kişi olabilir.
Bu itibarla direnme kararı isabetlidir, sair yönleri de usul ve yasaya uygun
bulunan hükmün onanmasına karar verilmelidir.
S o n u ç : Açıklanan nedenlerle, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları ile
tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğnden reddiyle, isabetli görülen ve
sair yönleri de usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının (ONANMASINA),
9.3.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|