 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu
E. 1992/8-141
K. 1992/165
T. 25.5.1992
* DURUŞMA TUTANAĞI
ÖZET : Her davanın duruşması için ayrı duruşma tutanağı düzenlenmesi sadece
taraf aleniyetinin değil kamu aleniyetinin de güvencesidir. Kamuya gerekli
güvenin verilmesi ve tüm işlemlerin aleniyet ilkesine uygun olarak yapılıp
yapılmadığının denetlenebilmesi ancak tutanakların duruşmada düzenlenmesiyle
olanaklıdır.
İncelenen dosyada hüküm fıkrasını da içeren duruşma tutanağının matbu olarak
önceden düzenlendiği saptanmıştır. Matbu tutanak kullanılması Yargılama
Yasasının buyurucu nitelikteki hükümlerine ve ilkelerine aykırıdır.
(1412 s. CMUK. m. 264)
Mal beyanında bulunmamak suçundan sanık Ali'nin, İİK.nun 337/1. maddesi
uyarınca 10 gün hafif hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, (Balıkesir
İcra Ceza Mahkemesi)nce verilen 6.9.1991 gün ve 2916/3916 sayılı hükmün sanık
vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Sekizinci Ceza
Dairesi, 26.3.1992 gün ve 2449/4091 sayı ile;
"Hükmün esasını teşkil eden kısa kararın CMUK.nun 261, 264, 268. maddelerinde
öngörülen bilgileri kapsayacak şekilde iş çokluğundan kaynaklanan
zorunlulukla hazırlanmış özel tutanakla açıklanmasında kanuna aykırılık
düşünülmediğinden ve bu yolda bir itiraz da yapılmadığından tebliğnamedeki
yazılı bozma düşüncesine katılınmamıştır" açıklamasıyla kararı onamıştır.
Bu karara karşı 4.5.1992 gün ve 30-9750 sayı ile itiraz yoluna başvuran C.
Başsavcılığı, "hüküm fıkrasını da içeren tutanağın matbu olarak önceden
düzenlenmesi CMUK.nun 261, 264, 266 ve 268. maddelerine aykırılık teşkil
eder.
CMUK.nun 264/1. maddesine göre her davanın duruşması için tutanağın duruşmada
düzenlenmesi zorunludur.
İş çokluğu gerekçesi bu yasal zorunluğu ortadan kaldırmaz.
Yüksek Sekizinci Ceza Dairesi, tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılmamışsa
da hüküm fıkrasını da içeren tutanağın önceden matbu olarak düzenlenmesi
CMUK.nun ilgili hükümlerine aykırıdır. Genel ilke Usul Yasasına uygunluktur"
görüşüyle Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün
bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
İncelenen dosyaya göre;
Çözümlenecek sorun, matbu olarak önceden düzenlenip çoğaltılan tutanakların
duruşma tutanağı olarak kullanılıp kullanılamayacağına ilişkindir.
3206 sayılı Yasayla değişik CMUK.nun 264. maddesinde, "Duruşma için tutanak
tutulur ve mahkeme başkanı ile zabıt katibi tarafından imzalanır. Mahkemece
gerekli bulunduğunda duruşma safahatı mahkemenin uygun ve lüzumlu göreceği
teknik araçlarla tesbit olunabilir.
Bu tesbite dayanılarak sonradan düzenlenecek duruşma tutanaklarının duruşma
safahatına uygun olduğu mahkeme başkanı ve tutanağı düzenleyen zabıt katibi
tarafından tasdik edilir" hükmü yer almaktadır.
Bu açık hükümden anlaşılacağı üzere, her davanın duruşması için tutanak
düzenlenmesi zorunludur. İş çokluğu gerekçesiyle de olsa daha önceden
hazırlanmış veya çoğaltılmış tutanakların bu maksatla kullanılması Yargılama
Yasasının buyurucu nitelikleri hükümlerine aykırıdır.
Esasen bu husus gerekli görüldüğünde duruşma aşamasının teknik araçlarla
tesbitini müteakip buna dayanılarak tutanak düzenlenmesini gerekli gören
düzenlemeylede vurgulanmıştır.
Kaldı ki, her davanın duruşması için ayrı duruşma tutanağı düzenlenmesi sadece
taraf aleniyetinin değil kamu aleniyetinin de güvencesidir. Kamuya gerekli
güvenin verilmesi ve tüm işlemlerin aleniyet ilkesine uygun olarak yapılıp
yapılmadığının denetlenebilmesi ancak tutanakların duruşmada düzenlenmesiyle
olanaklıdır.
İncelenen dosyada, hüküm fıkrasını da içeren duruşma tutanığının matbu olarak
önceden düzenlendiği saptanmıştır. Matbu tutanak kullanılması yukarıda
açıklandığı üzere Yargılama Yasasının buyurucu nitelikteki hükümlerine ve
ilkelerine aykırı olduğundan C. Başsavcılığı itirazının kabulüyle Özel Daire
onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar
verilmelidir.
* Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyeleri; Özel Daire onama kararının haklı
nedenlere dayandığını belirterek itirazın reddi yönünde oy kullanmışlardır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle C. Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
Özel Daire onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün (BOZULMASINA),
25.5.1992 günü üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.
|