 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ondokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1992/7807
K. 1992/4374
T. 23.9.1992
* KARA TAŞITLARI
* SİCİL KAYDINA HACİZ KONULMASI
* SIRA CETVELİNE İTİRAZ
* İMTİYAZLI ALACAKLAR
ÖZET : Davacı alacağı Devlet alacağı olup, imtiyazlıdır. Üçüncü kişiler
tarafından haczedilen mallara, Devlet alacağından dolayı haciz konmuş ise
İİK.nun 100. maddesindeki şartlar aranmadan hacze iştirak eder. Satış bedeli
garameten taksim edilir.
(2004 s. İİK. m. 100, 142)(6183 s. AAK. m. 21/1)(2918 s. Trafik K. m. 20/d))
Taraflar arasındaki derece kararına itiraz davasının yapılan yargılaması
sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak
verilen hükmün süresi içinde davacı Hazine vekilince temyiz edilmesi üzerine;
dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, İİK.nun 142. maddesi gereğince sıra cetveline itiraza ilişkindir.
İcra Müdürlüğünce, "fiili haciz olmadığı" gerekçesi ile aracın trafik kaydına
konulan hacze itibar edilmiyerek, davacı Vergi Dairesi Müdürlüğünün alacağı
sıra cetveline alınmamıştır. Oysa, satışa ve bedeli paylaşıma konu olan mal
kara taşıt aracı olup, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 18.6.1985
tarihinde yürürlüğe giren 3176 sayılı Kanunla değişik 20/d maddesi hükmünce
satış ve devri noterlerce düzenlenecek resmi senede dayanmadıkça hukuken
geçersiz sayılmış ve aynı maddenin (e) fıkrasına göre resmö senetle yapılacak
satışların 1 ay içinde sicil kaydına intikal ettirilmemesi cezai müeyyideye
bağlanmıştır. Görülüyor ki yasa kamu yararı yönünden kara taşıt araçlarının
Devletin denetiminde satışını ve sicil kayıtlarının tutulmasını sağlamış
olmakla, araçların sicil kaydına mülkiyet belgesi değeri vermiştir. Bu
durumda zilyetliği mülkiyet karinesi olarak kabul edilemiyecek olan kara
taşıt araçları için, sicil kaydına konulacak haczin, mülkiyet tasarrufunu
kısıtlaması yönünden hukuken geçerli bir el koyma ve haciz olarak kabulü
gerektiğinden hacze iştirakin diğer koşullarının da bulunması halinde
alacağın sıra cetveline alınması gerekir.
Öte yandan; davacı alacağı, 6183 sayılı Yasanın 21/1. maddesi gereğince devlet
alacağı olup, imtiyazlıdır. Üçüncü kişiler tarafından haczedilen mallara,
Devlet alacağından dolayı da haciz konmuş ise İİK.nun 100. maddesindeki
şartlar aranmadan hacze iştirak eder. Satış bedeli garameten taksim edilir.
Buna göre, davacı Vergi Dairesinin 2.7.1991 tarihinde Trafik Şubesine yazdığı
yazıya istinaden aracın kaydına haciz şerhinin kaydedilip edilmediği
araştırılıp, mahcuzun satış tarihi olan 30.7.1991 tarihinden önce kaydına
haciz şerhi verilip verilmediği saptanarak, kaydın haczin satış tarihinden
önceye ilişkin ise haczin 1. sıradaki hacze iştiraki kabul edilerek bedelinin
garameten taksimine ve bu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken
yazılı şekilde davanın reddi isabetsizdir.
S o n u ç : Yukarıda yazılı nedenle kararın davacı yararına (BOZULMASINA),
23.9.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|