 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Altıncı Hukuk Dairesi
E. 1992/728
K. 1992/1117
T. 28.1.1992
* KİRA SÖZLEŞMESİ
* AKTE AYKIRILIK
ÖZET : Davalının kiraladığı taşınmazı kendisinin de ortağı bulunduğu A.Ş.te
devir ettiği anlaşılmaktadır. A.Ş. nin hükmi bir kişi olarak davalıdan ayrı
bir kişiliği olduğu tartışılamaz. Bu itibarla bu devrin sözleşmede yasaklanan
rızasız devre aykırı olduğu kabul edilmelidir. Bu halin yasal zorunluluktan
doğmuş olması akte aykırılık halini ortadan kaldırmaz.
(818 s. BK. m. 248) (6570 s. GKK. m. 12)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı
tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar
okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, akte aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir.
Mahkeme, davayı red etmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili 1.10.1987 başlangıç tarihli sözleşmede davalıya kiralanana
nazaran başkasına devir ve ciro edilmesinin ve başkasının yararlanması
yasaklandığına buna rağmen davalının kiralananın ..........Menkul Değerler
A.Ş. ünvanlı şirkete devrettiğini, ihtarname ile tanınan sürede akte
aykırılığın giderilmediğini ileri sürerek aktin feshi ile kiralanın
tahliyesini istemiştir.
Davalı kiralananda borsa komisyonculuğu ve bankerliği yapılmakta iken yasal
zorunluluk nedeniyle A.Ş. oluşturulduğunu, bu şirkette büyük hissenin
kendisine ait olduğunu bu sebeple akte aykırılıktan söz edilemeyeceğini
savunarak davanın reddini istemiştir.
1.10.1987 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli sözleşmenin davacı ile davalı
İsmail arasında yapıldığı ve bu sözleşmede üçüncü şahsa devir ve
kullandırmanın yasaklandığı, daha sonra kiralananda davalının yaptığı işin
........Menkul Değerler A.Ş. tarafından sürdürüldüğü, bu şirketin merkezinin
kiralanan olduğu dosyadaki yazılı sözleşme ve ticaret sicili memurluğu
yazısı, verilen diğer belgelerle sabittir.
Bu suretle davalının, kiraladığı bu taşınmazı kendisinin de ortağı bulunduğu
A.Ş.'te devir ettiği ortadadır. A.Ş.nin hükmi bir kişi olarak davalıdan ayrı
bir kişiliği olduğu tartışılamaz. Bu itibarla, bu devrin sözleşmede
yasaklanan rızasız devre aykırı olduğu kabul edilmelidir. Bu halin yasal
zorunluluktan doğmuş olması akte aykırılık halini ortadan kaldırmaz.
Davacının gerçek kişiye kiraya verdiği kiralananı ilk sözleşmedeki şarta
rağmen anlaşmada taraf olmayan ve kendi rızası olmaksızın kiralananı
kullanmaya başlayan kişiyle sürdürmesi istenemez. Bu itibarla tanınan süreye
rağmen akte aykırılığın giderilmediği nedeniyle sözleşmenin feshiyle
kiralanının tahliyesine karar vermek gerekirken aksi görüşle red kararı
verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile
HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin
alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.1.1992 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|