 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Ondokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1992/7082
K. 1992/3910
T. 15.9.1992
* TACİR
* TİCARİ İŞLETME
* İFLASA KARAR VERME
ÖZET : Türk Ticaret Kanununda veya Özel Kanunlarında tacir sayılan veya
tacirler hakkındaki hükümlere tabi tutulan gerçek ve tüzel kişiler hakkında
iflas yoluyla icra takibi yapılabilir ve iflas davası açılabilir. Türk
Ticaret Kanununun 14, 16, 18 ve 19. maddelerinde kimlerin tacir sayılacağı
birer birer açıklanmıştır. Borçlunun iflasa tabi kişilerden olup olmadığına
dair mahkemede bir itiraz olmasa dahi bu hususun mahkemece re'sen
araştırılması gerekir.
Ayrıca, iflas davasının mutlaka tacirin muamele merkezinin bulunduğu yerde
açılması gerekir. Yetki kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkemece re'sen gözönünde
bulundurulur.
Diğer yandan, iflas isteyen alacaklı ilk alacaklar toplantısına kadar
giderlerden sorumlu olup peşinen ödemeye mecburdur. Mahkemenin nihaö karardan
önce bu giderleri tesbit ederek mahkeme veznesine depo etmesi gerekirken,
giderler yatırıldığı takdirde davalının iflasına şartlı olarak karar vermesi
usul ve yasaya aykırıdır.
(6762 s. TTK. m. 14, 16, 18, 19, 20)(2004 s. İİK. m. 154, 160)
Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması iflas davalarının yapılan
yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik
olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine;
dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; vermiş olduğu dava dilekçesi ile davalının müvekkilinden mal
satın alarak karşılığında çek verdiğini, karşılığı bulunmadığından çek
bedelinin muhatap bankadan tahsil edilmediğini, taciri olan davalı hakkında
iflas yolu ile yapılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğinden
borçlunun itarızının kaldırılmasına ve iflasına karar verilmesini talep ve
dava etmiştir.
Davalı vekili; yargılaması sırasında ileri sürdüğü sözlü savunmasında, haksız
açılmış davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkeme; davacı tarafça ilk alacaklar toplantısına kadar yapılacak
masrafı karşılamak üzere 750.000.- lira yatırıldığı takdirde itirazın
kaldırılmasına, borçlunun iflasına karar vermiştir.
Karar yasal süresi içinde davalı vekili tarafından müvekkilinin tacir olmadığı
gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
Türk Ticaret Kanununda veya özel kanunlarında tacir sayılan veya tacirler
hakkındaki hükümlere tabi tutulan gerçek ve tüzel kişiler hakkında iflas
yoluyla icra takibi yapılabilir ve iflas davası açılabilir. Türk Ticaret
Kanununun 14, 16, 18 ve 19. maddelerinde kimlerin tacir sayılacağı birer
birer açıklanmıştır. Borçlunun iflasa tabi kişilerden olup olmadığına dair
mahkemede bir itiraz olmasa dahi bu hususunun mahkemece resen araştırılması
gerekir.
Davalının ticaret sicilinde kaydı bulunup bulunmadığı hususunda ticaret
sicilinden bilgi alınmamıştır. Tacirin ticaret sicilinde kaydı olmasa bile
iflası istenebilir. Ticaret sicilinde kayıtlı kişinin tacir olduğu bir
karinedir. Ticaret sicilinde kaydı yoksa borçlunun tacir olduğu her türlü
delille kanıtlanabilir.
Tacir, ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişidir. Ticari
işletmeyi kurup açtığını sirküler gazete, radyo vs. gibi ilan vasıtaları ile
halka bildirmiş veya ticaret siciline kaydettirerek ilan ettiren kişi fiilen
işletmeye başlamamış olsa dahi tacir sayılır. Ticari işletmeyi açmış gibi
kendi adına ister adi şirket veya herne suretle olursa olsun hukuken
varsayılan diğer bir şirket adına ortak sıfatı ile muamelede bulunan kişi
tacir gibi sorumludur. Şahsi halleri yahut yaptıkları işlerin niteliği veya
meslek ve vazifeleri itibariyle kanuni veya kazai bir yasaya aykırı olarak
faaliyet gösteren veya başka bir şahsın iznine veya resmi bir makamın
ruhsatına lüzum olupta bu izni yahut ruhsatı almadan ticari işletmeyi işleten
kişi de tacir sayılır (Türk Ticaret Kanununun 14, 20 ve daha sonraki
maddeleri).
Yukarda açıklanan esaslar dairesinde davalının tacir olup, olmadığının tesbiti
ve bu konuda gösterilen delillerin toplanması gerekir.
Ayrıca, iflas davasının mutlaka tacirin muamele merkezinin bulunduğu yerde
açılması gerekir. Yetkiyi düzenleyen İcra İflas Kanununun 154. maddesi kamu
düzeniyle ilgilidir.Mahkemece re'sen gözönünde bulundurulur. Davalının
muamele merkezinin bulunduğu yerinde yukarıda açıklanan esaslar dairesinde
tesbiti gerekir.
Diğer yönden iflas isteyen alacaklı ilk alacaklar toplantısına kadar yapılması
gereken mualelelere ait masraflardan sorumlu olup bu giderleri peşinen
ödemeye mecburdur (İcra İflas Kanununun 160. maddesi). Mahkemenin nihaö
karardan önce bu giderleri tesbit ederek mahkeme veznesine depo edilmesine
karar vermesi gerekirken giderler yatırıldığı takdirde davalının iflasına
şeklinde şartlı karar vermesi de usul ve yasaya aykırıdır.
S o n u ç : Yukarda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına
(BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde geri verilmesine, 15.9.1992 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|