Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu

	E.	1992/7-328
	K.	1992/2
	T.	3.2.1992

*  SÜRÜCÜ BELGESİNİN GERİ ALINMASI
*  647 SAYILI KANUNUN 4/4. MADDESİ


ÖZET : 647 sayılı Yasanın 4/4. maddesinde yer alan "uygulamada asıl
 mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir"
 hükmü, uygulanacak ceza ile ilgili olmayıp mahkumiyet hükmünün sonuçları ile
 ilgilidir. Diğer bir deyişle, bu hüküm; sabıka, sabıka kaydının silinmesi,
 erteleme, tekerrür, vs. gibi infaz ve infazın sonuçlarında nazara
 alınacaktır.

Bu nedenle, fiile ve cezalandırmaya yönelik olmayan, anılan hükümden bahisle,
 hapsin para cezası veya yasada yazılı tedbirlerden birine çevrilmesi halinde
 sürücü belgesinin geri alınmayacağı ileri sürülemez.

(647 s. CİK. m. 4/4)  (2918 s. Trafik K. m. 41, 119)

Karşılıksız çek vermek suçundan sanık Hilmi'nin 3167 sayılı Yasanın 16/1,
 TCY.nın 59, 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince 1.500.000 lira ağır
 para cezası ile cezalandırılmasına, bir yıl süre ile çek hesabı açma ve
 keşide etmesinin yasaklanmasına, 2918 sayılı Yasanın 119/2. maddesi uyarınca
 sürücü belgesinin bir ay süreyle geri alınmasına ilişkin, (Alaşehir Asliye
 Ceza Mahkemesi)nce verilen 14.3.1990 gün ve 39/72 sayılı hükmün sanık
 tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay Yedinci Ceza Dairesi,
 28.1.1991 gün ve 5598/566 sayı ile;

"1- Çek arkasındaki meşruhata göre ibraz anında suç konusu çekin karşılığının
 bulunup bulunmadığı kesin olarak tesbit edilmeden hüküm tesisi,

2- Hürriyeti bağlayıcı ceza para cezasına çevrildikten sonra 647 sayılı
 Yasanın 4/4. maddesi gereğince asıl ceza para cezası olduğuna göre sanığın
 sürücü belgesinin bir ay süre ile geçici olarak geri alınmasına karar
 verilmesi" isabetsizliğinden bozmuş,

Yerel Mahkeme, 27.3.1991 gün 58/68 sayı ile;

"1- Çekin arkasına karşılığının olmadığı yazılırken" hesaba geçirilmesi lazım
 gelen kayıtların henüz servise ulaşmamış olması yanlışlık ve unutma müstesna
 olmak üzere hesap vaziyeti müsait bulunmadığından ödenmemiştir" ibaresi
 fazladan yazılmıştır. Hesap vaziyetinin müsait olmadığı belirtilmiştir.
 Gerisi hukuki bakımdan sonuç doğurmayacak bir fazlalıktır. Çekin karşılıksız
 olduğu hesap ekstresinden, ihtar mektubundan, şikayetçi ve sanığın
 beyanlarından anlaşılmaktadır.

2- Cezaların nevi TCY.nın 11. maddesinde sayılmıştır. Para cezaları ister
 hapisten çevrilsin isterse doğrudan tayin edilsin mahkumiyet doğurucu
 cezalardandır. Mahkumiyet kararında cezanın para veya hapis cezası olması
 arasında fark yoktur. 2918 sayılı Yasanın 119. maddesinde ceza
 mahku-miyetinden bahsedilmiştir. 3. fıkra infazla ilgilidir. Yargıtay Ceza
 Dairelerinin birçok kararlarında, hapsin paraya çevrilmesi halinde de
 ehliyetin geri alınacağı belirtilmiştir" gerekçesiyle önceki hükümde
 direnmiştir.

Bu hükmün de Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından süresinde
 istenildiğinden dosya, Yargıtay C. Başsavcılığı'nın bozma istemli 18.11.1991
 tarihli tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel
 Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü: 
Karşılıksız çek vermek suçundan, sanığın cezalandırılmasına karar verilen
 olayda, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık;

"1- İlgili banka tarafından çek arkasına yazılan, karşılığının bulunmadığına
 ilişkin meşruhatın yeterli bulunup bulunmadığı, 
2- Hürriyeti bağlayıcı cezanın para cezasına çevrilmesi halinde, sanığın
 sürücü belgesinin geçici olarak geri alınmasına karar verilip verilemeyeceği"
 hususlarına ilişkindir.

I- Ceza Genel Kurulu'nun uyum gösteren içtihatlarına göre, bozma kararı
 doğrultusunda uygulama yapmak, bozmadan sonra yapılan inceleme, araştırma ve
 yeni kanıtlara dayanarak hüküm kurmak, ilk kararda yer almayan yeni ve
 değişik gerekçelere dayanmak, niteliği itibariyle direnme kararı olmayıp,
 bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karardır. Yerel Mahkemenin,
 bozulan kararındaki gerekçeden farklı ve genişletilmiş olan son kararındaki
 gerekçenin, öncelikle Özel Dairece denetlenmesi gerekmektedir.

İncelenen dosyada;

Bozmadan sonra dinlenen sanık, suça konu çek karşılığının olay tarihinde
 bankada bulunmadığını beyan etmiştir. Bu beyana dayanılarak direnme hükmü
 kurulmuştur. 
Yerel Mahkemenin yeni açıklamalara dayanarak kurduğu hükümdeki yeni ve değişik
 gerekçe, Özel Dairece denetlenmemiştir. Özel Dairece incelenmeyen bir hususun
 doğrudan doğruya ve ilk kez Ceza Genel Kurulu'nda incelenmesi olanaksızdır.

Bu hususun öncelikle Özel Dairece denetlenmesi gerekdiğinden, saptanan eylemli
 uyma nedeniyle, hükmün bir nolu direnmeye ilişkin bölümünün tetkik edilmek
 üzere dosyanın Yedinci Ceza Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmelidir.

2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun duraksamasız uygulamalarına ve kökleşmiş
 kararlarına göre, sürücü belgesinin geri alınması fer'i bir cezadır ve
 TCY.nın 11. maddesi ile kabul edilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik
 Yasasının 41. maddesinde, sürücü belgesi alacaklarda aranacak koşullar
 açıklanmış ve maddenin (e) bendinde ise;

"e- Hükümlü olmama şartları;

Sürücü belgesi alacak olanların afla ortadan kaldırılmış olsa bile;

1- Türk Ceza Kanunun 403, 404, 414, 415, 416/1-2, 418/1, 435 ve (50, 51/2,
 461/son veya 462. maddelerinden biri ile beraber uygulanmadığı hallerde) 448,
 450 nci, ayrıca 491, 492, 493, 495, 499, 503, 504, 505, 506, 508, 509 ve 510.
 maddelerindeki suçlardan hüküm giymemiş olmaları;

2- Aynı Kanunun 416/3, 429, 403, 431, 432 ve (50, 51/2, 461/son veya 462.
 maddeleriyle beraber uygulanmış) 448, 450, 500, 572/2. maddelerinde yazılı
 suçlardan birden fazla hüküm giymemiş olmaları" denilerek sürücü belgesi
 almaya engel mahkumiyet hükümleri sayılmıştır.

Yasanın "İşlenen Suçlar Nedeniyle Sürücü Belgelerinin Geri Alınması ve Yerine
 Getirilmesi" başlıklı 119. maddesinde;

"Sürücü belgeleri, belge alındıktan sonra bu Kanunun 41. maddesinin (e)
 bendinin bir numaralı alt bendindeki suçlardan biri ile mahkumiyet veya iki
 numaralı alt bendinde yazılı suçlardan birinden mükerrer olarak veya birden
 fazlasıyla aynı anda veya değişik tarihlerde mahkumiyet halinde süresiz geri
 alınır.

Diğer cürümlerden mahkumiyet halinde, mahkemece ceza süresini geçmemek üzere
 geçici olarak sürücü belgelerinin geri alınmasına da karar verilbilir.

Geçici olarak sürücü belgesinin geri alınması hürriyeti bağlayıcı ceza
 hükümlerinin infazından sonra yerine getirilir" hükmü yer almaktadır.

Takdire bırakılmış bir fer'i ceza olan sürücü belgesinin geçici olarak geri
 alınması için, öncelikle bir cürmün işlenmesi, müeyyidesinin hürriyeti
 bağlayıcı ceza olması gerekir. 2918 sayılı Yasanın 119/2. maddesinin
 tatbikinde fiile bağlı temel ceza nazara alınmalıdır. Temel ceza ise, kanuni
 tipe uygun fiilin gerektirdiği ve yasalarda yer alan cezalardır. Kısaca, suça
 uygulanacak hükümde gösterilen cezadır.

647 sayılı Yasa cezanın kişiselleştirilmesine yönelik, iyileştirme esasına
 dayanan, infazla ilgili bir yasadır. Bu yasanın uygulanabilmesi için önce bir
 cezaya hükmedilmelidir. 647 sayılı Yasanın 4/4. maddesinde yer alan
 "Uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası
 veya tedbirdir" hükmü, uygulanacak ceza ile ilgili olmayıp mahkumiyet
 hükmünün sonuçları ile ilgilidir. Diğer bir deyişle bu hüküm, sabıka, sabıka
 kaydının silinmesi, erteleme, tekerrür vs. gibi infaz ve infazın sonuçlarında
 nazara alınacaktır. Bu nedenle fiile ve cezalandırmaya yönelik olmayan,
 anılan hükümden bahisle, hapsin para cezası veya yasada yazılı tedbirlerden
 birine çevrilmesi halinde sürücü belgesinin geri alınamayacağı ileri
 sürülemez.

Ayrıca, 647 sayılı Yasanın 4. maddesi ağır hapis cezasında
 uygulanamayacağından, hükmedilen hürriyeti bağlayıcı cezanın ağır hapis
 cezası olması halinde ve yine hapis cezalarında 647 sayılı Yasanın 4.
 maddesinin uygulanmadığı veya yasal olanaksızlık nedeniyle uygulanamadığı
 hallerde, sürücü belgesinin geçici olarak geri alınması, buna rağmen hapsin
 paraya çevrilmesi halinde 2918 sayılı Yasanın 119. maddesinin uygulanmaması,
 hak ve adalet kurallarına, Yasaların uygulanmasında eşitlik ilkesine aykırı
 bir sonuç yaratır. Yasa koyucunun bu durumu gözardı ettiği düşünülemez. 647
 sayılı Yasa, temel cezanın saptanmasında nazara alınmaz. Aksi halde,
 yasaların genel ve eşit uygulanması kuralı bozulur. Bu Yasa cezanın
 saptanmasından sora uygulanacağından ve 2918 sayılı Yasanın 119. maddesi ise
 işlenen fiil ve müeyyidesi olan cezaya bağlı bulunduğundan hapsin paraya
 çevrilmesi halinde sürücü belgesinin geri alınamayacağı kabul edilemez.

Hürriyeti bağlayıcı cezanın paraya çevrilmesi ve para cezasının ödenmemesi
 halinde para cezası yeniden hapse çevrilecektir. Bu takdirde infaz edilen
 ceza hürriyeti bağlayıcı ceza olduğu halde, verilen temel cezanın kararda
 para cezasına çevrildiğinden bahisle sürücü belgesinin geri alınmasına karar
 verilememesi de çelişkiye ve haksızlıksara neden olacaktır.

Karayolları Trafik Yasasının 119. maddesinin 2. fıkrası, tayin olunacak fer'i
 cezanın süresini belirlemek için konulmuş bir hükümdür. Hapse hükmedilmeyen
 hallerde bu müeyyidenin uygulanmasını önleyen bir  hüküm şeklinde
 yorumlanamaz. Üçüncü fıkra ise, sürücü belgesinin geçici geri alınması
 cezasının infazıyla ilgili olduğundan, hapsin paraya çevrilmesi halinde
 hürriyeti bağlayıcı ceza ve yerine getirilmesinden bahsedilemeyeceği
 gerekçesiyle, sürücü belgesinin geri alınma cezasının uygulanamayacağı
 savunulamaz.

Öte yandan TCY.nın 402. maddesi; "Geçen maddelerde yazılı cürümlerden birine
 mahkumiyet halinde ayrıca tertip olunacak ağır hapis veya hapis cezası
 müddetine müsavi olarak failin cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatın ve
 ticaretin tatiline ve fiilin işleniş şekli veya niteliğine göre yedi günden
 altı aya kadar iş yerinin kapatılmasına da hükmolunur..." şeklinde
 düzenlenmiştir. Madde; kendisinden önceki maddelerle (394-401) bağlantılı
 olup, bu maddelerle mahkumiyet halinde mutlaka uygulanacaktır. Yargıtay Ceza
 Genel Kurulu'nun 9.11.1987 gün 440/537 ve 23.5.1988 gün, 162/226 sayılı
 Kararlarında, "faile verilecek hürriyeti bağlayıcı cezanın paraya çevrilmesi
 halinde sonuç cezanın para cezası olduğundan bahisle meslek ve sanatın
 ticaretin tatiline karar verilmemesi, buna karşılık para cezasına çevrilmeyen
 ya da yasalar gereği çevrilemeyen cezalarda bu süre kadar meslek ve sanatın
 ve ticaretin tatiline karar verilmesinin, yasaların eşit uygulanması kuralına
 aykırı olduğu ve hürriyeti bağlayıcı ceza paraya çevrilse dahi meslek, sanat
 ve ticaretin tatiline karar verilmesi gerektiği" belirtilmiştir.

Bu itibarla, iki nolu bozmaya yönelik Yerel Mahkeme direnme hükmü usul ve yasa
 ile sürekli tatbikata uygundur.

* Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyeleri; "2918 sayılı Yasanın 119.
 maddesinde sürücü belgesinin, hürriyeti bağlayıcı cezanın süresi kadar geri
 alınabileceği ve bu hükmün hürriyeti bağlayıcı cezanın infazından sonra
 yerine getirilebileceği hükme bağlanmıştır.

647 sayılı Yasanın değişik 4/4. maddesi gereğince, "Uygulamada asıl
 mah-kumiyet bu madde hükümlerine göre çevrilen para cezası veya tedbirdir".
 Diğer bir deyişle hürriyeti bağlayıcı cezanın paraya çevrilmesi halinde asıl
 mahkumiyet para cezasıdır. Para cezasıyla cezalandırmada, para cezasının
 süresinden sözedilemeyeceği ve bu nedenle sürücü belgesinin geri alınma
 süresi belli olmadığı ve sürücü belgesinin geri alınması cezasının
 uygulanmasından öncede infazı gereken bir hürriyeti bağlayıcı ceza
 bulunmadığı cihetle, 2918 sayılı Yasanın 119. maddesi uygulanamaz" görüşüyle
 karşı oy kullanmışlardır.

S o n u ç : Açıklanan nedenlerle; isteme aykırı olarak, Yerel Mahkeme direnme
 kararı yerinde görüldüğünden, eylemli uyma olarak saptanan kısmın incelenmesi
 için dosyanın Yedinci Ceza Dairesi'ne gönderilmek üzere C. Başsavcılığı'na
 tevdiine;

16.12.1991 günlü oturumda bir nolu bozmaya eylemli uyulduğuna oybirliğiyle,
 3.2.1992 günlü ikinci oturumda iki nolu bozmaya yönelik direnmenin yerinde
 olduğuna oyçokluğuyla karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini