Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Yedinci Hukuk Dairesi

	E. 1992/6693
	K. 1994/10594
	T. 7.11.1994

*  KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
*  BİR ÇALIŞMA ALANINDA KURU TOPRAKTA 
    100 DÖNÜM TAŞINMAZ MAL İKTİSABI
*  KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
*  TESBİT GÜNÜNDEN SONRA OLUŞTURULAN 
    EMLAK VERGİ BEYANNAMESİ

ÖZET: Kadastro hakimi, tesbit günündeki hukuksal duruma göre uyuşmazlığı
 çözümlemekle yetkili ve yükümlüdür. Tesbitten sora çekişmeli taşınmaz için
 1977 yılında oluşturulan Emlak Vergi Beyannamesi, davacı yararına hukuki bir
 sonuç doğurmaz. Bu hukuksal olgu eşliğinde koşullarının varlığı halinde dava
 konusu daşınmazın ancak 100 dönümlük kesiminin davacı adına tesciline olanak
 vardır.

(3402 s. Kadastro K. m. 14)

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
 Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde
 olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği
 görüşüldü:

Kadastro sırasında 161 parsel sayılı 141600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz,
 dava dışı 160 sayılı parsele revizyon gören vergi kaydı yüzölçümü fazlası
 olduğundan, davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı, komisyonca red
 edilen davacı Mustafa ve Celal; vergi kaydına, kazandırıcı zamanaşımı
 zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne,
 taşınmazın haritasında (A) harfi ile işaretli 130.000 metrekarelik bölümünün
 Zeynep mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline, (B) harfi ile
 işaretli ve emlak kaydı miktar fazlası olan 11600 metrekarelik bölümünde
 davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine
 tarafından temyiz edilmiştir.

Davalı Hazine'nin temyizi uzman bilirkişi Fikret tarafından düzenlenen
 26.7.1991 günlü haritada (A) harfi ile gösterilen kırmızı renklerde taralı
 130.000 m2 yüzölçümündeki davacı taraf adına tescile karar verilen bölümü
 hakkındaki hükme yöneliktir. Mahkemece, bu kesimin davacı tarafın dayandığı
 emlak vergisi beyannamesinin kapsamında kaldığı tesbit gününde davacı taraf
 yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı
 zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe
 gösterilerek hüküm kurulmuştur. Oysa, çekişmeli taşınmazın tesbitinin 1974
 yılında yapıldığı, emlak beyannamesinin ise 1977 yılında oluşturulduğu dosya
 kapsamı ile belirlenmiştir. Tesbit gününden sonra oluşturulan emlak vergi
 beyannamesi hukukça değer taşımaz. Mahkemece yapılan keşif, uygulama,
 toplanıp değerlendirilen delillere göre davacı tarafın temyize konu bölüm
 üzerinde 20 yılı aşkın süre ile zilyet bulunduğu, tesbit gününde yararına
 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazadırıcı
 zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinmenin diğer koşullarının gerçekleştiği
 saptanmıştır. Ne varki, hükmün dayanağını oluşturan 3402 sayılı Kadastro
 Kanununun 14. maddesi hükmünde aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve
 belgesizden bir kişinin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla
 edinebileceği toplam taşınmaz miktarı sulu toprakta 40, kuru toprakta 100
 dönüm olarak belirtilmiştir. O halde, bu hüküm dikkate alınarak davacı taraf
 adına aynı çalışma alanı içinde kayıtsız ve belgesizden tesbit edilen
 kendisine ait bağımsız ve miras bırakandan kalan taşınmazlarla ilgili Tapu
 Sicil müdürlüğünün karşıık yazısında sözü edilen taşınmazların tutanaklarının
 getirtilerek tesbitlerine bir kayıt ve belge esas alınıp alınmadığı
 incelenmeli, başka taşınmaz mal tesbit ve tescil edilip edilmediği ayrıca
 Kadastro Müdürlüğü, Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden sorulup
 saptanmalı, engel bulunmadığı takdirde  davacı tarafa seçim hakkı
 kullandırılarak 161 parsel sayılı taşınmazın temyize konu (A) harfi ile
 gösterilen kesiminden 100 dönüme tamamlanacak şekilde ifraz edilerek davacı
 taraf adına, arta kalan bölümünde davalı Hazine adına tesciline karar
 verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm
 kurulmuş olması isabetsiz, davalı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle
 yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 7.11.1994 gününde
 oybirliği ile karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini