 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onuncu Hukuk Dairesi
E. 1992/6593
K. 1992/7491
T. 29.6.1992
* ÖLÜMÜN İŞ KAZASI SONUCU MEYDANA GELİP GELMEDİĞİNİN TESBİTİ
ÖZET : İş kazası olayı ile ölüm olayı arasında illiyetin saptanması için; ölen
sigortalıya ait tüm röntgen tedavi ve teşhis, ameliyat ve sair ilgili
belgeler ile dava dosyası da gözönünde tutularak travmatoloji uzmanlarından
oluşan bir bilirkişi kurulundan ve gerektiğinde Tıp Fakültesi Konseylerinden
ölümün iş kazası sonucu meydana gelip gelmediği yönünden evvelki raporu da
irdeleyecek şekilde rapor almak ve delilleri tümü ile değerlendirmek gerekir.
(506 s. SSK. m. 11)
Davacı, babası Hakkı'nın ölümü ile sonuçlanan kazanın işkazası olduğunun
tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin
süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafndan düzenlenen raporla,
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar
tesbit edildi:
Davacı Hanım vekili 19.2.1990 tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin babası
Hakkı'nın davalılardan işveren A...Holding Anonim Şirketi işyerinde
çalışırken 17.5.1986 tarihinde işkazası geçirdiğini ve kaza sonucu öldüğünün
tesbitini istemiştir. Mahkemece, dava dosyasında bulunan Adli Tıp Kurumu
Başkanlığı Birinci İhtisas Kurulu'nun 27.6.1990 tarih, At no: 8272/90313/3,
Karar no: 1009 sayılı raporuna dayanılarak ölümün, beyindeki tümörün
ameliyatı sonucu meydana geldiği belirtilerek reddedilmiştir. Sigorta
müfettişinin 26.11.1987 tarihli raporu ve eki tutanağa göre, davacının murisi
Hakkı'nın işverene ait işyerinde arkadaşları ile 400 Kg. olduğu söylenen
demir kapıyı taşırken ayağının boşluğa gelerek düştüğü, çok ağır olan kapının
da Hakkı'nın üzerine düştüğü ve olayın işkazası olduğu tesbit edilmiştir.
Sigortalının, çok ağır travmaya maruz kaldığı, baygın olarak Sosyal
Sigortalar Kurumu İstinye Hastanesi'ne ve oradan da Okmeydanı'ndaki
hastanesine kaldırıldığı, keza dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Mahkemenin
hükme esas aldığı Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunu düzenliyen uzmanlar
travmatoloji uzmanları değildirler. İşkazası olayı ile ölüm olayı arasında
illiyet rabıtası bulunup bulunmadığı yönünden bu rapor yetersizdir. Mahkemece
yapılacak iş, ölen sigortalıya ait tüm röntgen, tedavi ve teşhis, ameliyat ve
sair ilgili belgeler ile dava dosyası da gözönünde tutularak travmatoloji
uzmanlarından oluşan bir bilirkişi kurulundan giderek gerektiğinde Tıp
Fakültesi Konseylerinden ölümün işkazası sonucu meydana gelip gelmediği
yönünden evvelki raporu da irdeleyecek şekilde rapor almak, delilleri tümü
ile değerlendirmek, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Bu itibarla, noksan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya
aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm
bozulmalıdır.
S o n u ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.6.1992 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|