Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Ondokuzuncu Hukuk Dairesi

	E.	1992/6584
	K.	1993/2158
	T.	19.3.1993

*  BANKALARIN İTİBAR VE İTİMAT MÜESSESELERİ OLMASI
*  BASİRETLİ TACİR GİBİ HAREKET ETMEK
*  YASAKLI ŞAHSA ÇEK KARNESİ VERİLMESİ

ÖZET : Bankalar birer itibar ve itimat müesseseleri olup, 3167 sayılı Kanunun
 9. maddesine göre yasaklı şahsa ihmali hareketle çek karnesi vermeleri
 nedeniyle oluşan zarardan sorumludurlar. Ancak, bu sorumluluk çek bedelinin
 tüm yasal girişimlere rağmen asıl borçlusundan tahsil edilememesine bağlıdır.

(6762 s. TTK. m. 20/f-2)(3167 s. Çek K. m. 2, 1/f-2, 9)

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,ilamda
 yazılı nedenlerden dolayı davacılardan Sadullah'ın dava ehliyeti
 bulunmadığından bu davacı yönünden davanın reddine, diğer davacının davasının
 kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak
 temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan
 sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Bankalar birer itibar ve itimat müesseseleri olup, tacir olmaları nedeniyle
 TTK.nun 20/f-2 hükmü icabı olarak her zaman basiretli bir tacir gibi hareket
 etmek zorunda olmalarının yanısıra 3167 sayılı Kanunun 2. maddesi hükmüne
 göre de çek hesabı açarken, çek karnesi verirken ve bu kanunla kendilerine
 verilen görev ve mükellefiyetleri yerine getirirken bu işlemlerin
 gerektirdiği basiret ve itinayı göstermeye mecburdurlar.

Davalı bankanın kendi genel müdürlüğüne yazdığı 25.2.1988 tarihli yazı ile
 İbrahim'in yasaklılar listesinde adının bulunup bulunmadığını sorduğu, ancak
 bu yazının cevabını beklemeden 2.3.1988 tarihinde İbrahim'e çek karnesini
 verdiği, böylece çek kullanılmasına olanak sağladığı, genel müdürlüğün
 bilahare gelen 7.3.1988 tarihli cevabö yazısında ise, adı geçenin çek
 kullanmadan yasaklılar listesinde olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Bu
 durumda, davalı bankanın kendi genel müdürlüğüne yazdığı yazının cevabını
 beklemeden 3167 sayılı Kanunun 9. maddesine göre bir yıl süreyle yasaklı olan
 şahsa çek hesabı açmak ve çek karnesi vermek suretiyle bu yasa hükmüne aykırı
 davrandığı sabit olup, aynı Yasanın 2. ve TTK.nun 20/f-2. maddesinde
 öngörülen basiret ve itinayı göstermemek suretiyle kusurlu olduğunun ve bu
 davranışının sonuçlarına katlanması gerektiğinin kabulü icap eder. 3167
 sayılı Kanunda çek kullanmaktan yasaklı şahsa çek karnesi verilmesi nedeniyle
 oluşan zarardan dolayı bankanın sorumluluğunu düzenleyen açık bir hüküm
 yoksada anılan Yasanın 1/f-2. hükmünde "bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde
 genel hükümler uygulanır" denilmek suretiyle genel hükümlere gönderme
 yapılmış olduğundan davalı bankanın kusurlu davranışının değerlendirilmesini
 yapmak gerekir ki, söz konusu ihmali hareketinin haksız fiil oluşturduğunu ve
 doğmuş bir zarar mevcutsa bu zararla illiyet bağının varlığını kabul etmek
 icap eder. Ancak, davalı bankanın sorumlu tutulabilmesi için davacının
 zararının gerçekleşmiş olması gerekir. Bunun için de davacının önce dava
 konusu üç adet çek ile asıl borçlu olanları takip etmesi ve tüm yasal
 girişimlere rağmen çeklerin bedelini tahsil edememiş olmalıdır. Somut olayda
 mahkemece davacı Ahmet'in dava konusu olmayan diğer üç adet çek ile çeklerin
 asıl borçluları İbrahim ve Mustafa hakkında icra takibine giriştiği ve fakat
 alacağın tahsil edilemediği kabul edilerek zararın gerçekleştiği sonucuna
 varılmış ise de, İzmir Onbirinci İcra Müdürlüğü'nün 1988/2355 sayılı dosyası
 ile yapılan icra takibinde menkul ve gayrimenkul hacizleri yapıldığı, satış
 işlemlerine girişilmediği, böylece icra takibinin kesin bir sonuca
 vardırılmadığı ve asıl borçluların aciz halinde olup olmadıklarının belirgin
 bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davacı Ahmet'in zararının henüz
 gerçekleştiği sabit olmadığı ve dolayısı ile davalı bankadan talep edebilme
 imkanı doğmadığı ve dava zamansız açıldığı halde, mahkemece aksi düşünce ile
 yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetsiz görülmüştür.

S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı banka
 yararına (BOZULMASINA), davalı vekili geldiğinden 250.000.- TL. duruşma
 vekillik ücretinin davacı Ahmet'ten alınarak davalıya verilmesine, peşin
 harcın istek halinde iadesine, 19.3.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini