 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onaltıncı Hukuk Dairesi
E. 1992/6543
K. 1992/11590
T. 12.10.1992
* KADASTRO TESBİTİ
* TAPU KAYITLARININ ÇATIŞMASI
ÖZET : Kural olarak tapu kayıtlarının çatışması halinde önceki tarihi taşıyan
ve doğru temele dayanan tapu kaydına değer verilerek uyuşmazlık çözümlenir.
(818 s. BK. m. 13)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 1428, 1430, 1431, 1432 parsel sayılı 7675, 1175, 1050 ve
8450 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava
konusu olduğundan söz edilerek malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit
edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı Turan ve arkadaşları tarafından
Halil aleyhine açılmış olan dava tapulama mahkemesine devir edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 1428 ve 1432 sayılı parsellerin davalı Halil, 1430
sayılı parselin gerçek hak sahibi Firdevs, 1431 sayılı parselin gerçek hak
sahibi Memiş mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm,
davacılar Turan, M. Cemil, Hasip ve Cemile tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davaya konu olan 1430, 1431 ve 1432 sayılı parsellerin davacı tarafın
dayandığı tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı ve zilyetliklerinin bulunmadığı
mahkemece mahallinde yapılan keşif ve uygulama ile saptandığına göre
davacıların sözü edilen parsellere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile
1430, 1431 ve 1432 sayılı parsellere ait hükmün (ONANMASINA).
2- Davacıların 1428 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece tarafların dayandıkları tapu kaydının çatıştığı, davalı tarafa ait
tapu kaydının eski tarihli olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Kural
olarak tapu kayıtlarının çatışması halinde önceki tarihi taşıyan ve doğru
temele dayanan tapu kaydına değer verilerek uyuşmazlık çözümlenir. Ancak, bu
kuralın uygulanabilmesi için, öncelikle dayanılan tapu kayıtlarının hukuken
geçerli olmaları gerekir. Davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları
Kanunnuevvel 1324 tarih, 38 ve 39 tarihini taşımaktadır. Çekişmeli parsele
davacı tarafın zilyet olduğu anlaşılmaktadır. Davalılara ait tapu kaydının
münakele görüp görmediği sorulmamış, kayıt maliklerinin ölüm tarihleri
saptanarak, tapu kayıtlarının 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-c maddesi
gereğince geçerliliklerini koruyup korumadıkları belirlenmemiştir. Öte
yandan, taraf tapularının öncesinin Taha adlı bir kişiden intikal ettiği,
davacı taraf tapusunun yalnız çekişmeli, 1428 sayılı parseli kapsadığı, buna
karşılık davalı tapusunun sözü edilen parselle birlikte komşu parselleri de
kapsadığı sabittir. Davacı tarafa ait Aralık 1926 tarih, 57 numaralı tapu
kaydının iktisap sütununda "Kethüdazade Hacı'nın iken bittaksim Feride
hissesine isabet etmekle, ferağından" davacıların miras bırakanı Ökkeş oğlu
Hasan adına tapu oluşturulduğu açıklanmaktadır. Mahkemece, kök malikten gelen
taşınmazların taksim edilip edilmediği üzerinde durulmamıştır. Tapu kaydının
taksim uyarınca oluşturulması halinde, taksim sonucu oluşan son tapuya değer
verilmesi gerektiği düşünülmemiştir. Ayrıca, davacılar Oğuzeli Sulh Hukuk
Mahkemesi'nin 13.2.1957 tarih, 1955/118 esas, 1957/13 sayılı kesinleşen
taksim kararına dayandıkları halde mahkemece bu karar mahalline uygulanmamış,
dava konusu parseli kapsayıp kapsamadığı da saptanmamıştır. Eksik inceleme
ile hüküm kurulması isabetsizdir. Davacıların temyiz itirazlarının bu
nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 12.10.1992 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
|