 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1992/6469
K. 1993/4599
T. 15.11.1993
* TAPU KAYDINA HÜSNÜNİYETLE
DAYANMA
* YÜKLENİCİNİN PAY DEVRİ
ÖZET : Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yüklenicisinden pay devralan
kişiler, paylarını, taşınmazda yapılacak binada oluşacak bağımsız bölümlere
karşılık almışlardır.
Akit tablosu tapuya şerhedilmişse; edimini yerine getirmeyen yüklenici ve
bunun pay devrettiği kişiler aleyhine, mal sahibinin açtığı tescil davasının
kabulü gerekir.
(743 s. MK. m. 3, 931) (818 s. BK. m. 213)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından
istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla;
dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı arsa sahibi ile davalılardan Özkan arasında, 9.1.1990 tarihinde arsa
payı karşılığı inşaat ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesi biçimine uygun
olarak Noterlikçe yapılmış, bu sözleşmeye uyularak 1.2.1990 tarihinde 120/200
pay yükleniciye devredilmiş, yüklenici uhtesine aldığı bu paydan 60/200 payı
diğer davalılara devretmiş ve hiç bir iş yapmadan 13.3.1990 tarihinde
bilinmeyen adresinden davacıya gönderdiği mektupla işi yapamayacağını
bildirmiştir. Mahkemenin kabulü de bu yönde olduğundandır ki, sözleşmenin
feshine hükmedilmiştir.
Yükleniciden pay devralan diğer davalılar bu payları taşınmazda yapılacak
binadan bağımsız bölümlere karşılık almışlardır. Bu haliyle yüklenicinin arsa
malikine karşı hakkını ancak kendi edimini yerine getirmesi halinde alacağını
bilecek durumdadır. Zira davacı arsa sahibi ile yüklenici Özkan arasında
tapuda tanzim edilen akit tablosunda bu durum açık seçik yazılıdır. Davalılar
pay satın alırken bu hali gören kişilerdir. Haklarını kullanırken gerekli
özeni gösterdikleri varsayılmalıdır. Bu nedenle, MK.nun 931. maddesi
hükmünden yararlanmaları mümkün değildir. Bu hususlar gözetilerek, yüklenici
dşındaki davalılar adına olan payların da iptali ile davacı adına tesciline
karar verilmesi gerekirken, dairemizin bu konuda kararlılık kazanmış görüşüne
de ters düşer biçimde bu davalılar hakkındaki istemin reddine karar verilmesi
doğru görülmemiş ve bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının
kabulü ile hükmün yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek
halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 15.11.1993 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|