 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7.Hukuk Dairesi
ESAS KARAR
992/6435 994/12809
Mahkemesi :Malatya Kadastro Mahkemesi
Tarihi :25.9.1990
Numarası :989/197-990/174
Davacı :Cumali Kaçar mirasçıları
Davalı :Hazine
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen
hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin yasal süresinde
olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği
görüşüldü:
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle "hüküm gününden
sonra yürürlüğe konulan 3402 sayılı Kadastro Kanunu ile 766 sayılı Tapulama
Kanunu ve 1617 sayılı kanunun 20. maddesinin yürürlükten kaldırıldığı, 3402
sayılı Kadastro Kanunun 14. maddesi hükmü ile belgesiz taşınmaz edinme
yüzölçümünün değiştirildiği, zilyetlik yoluyla sulu toprakta 40, kuru
toprakta 100 dönüm taşınmaz edinme olanağının sağlandığı, davacıların anılan
yasa hükmünden yararlanacağı vurgulanmış; Davacılar hakkında 3402 sayılı
Kadastro Kanunun 14. maddesindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin
araştırılması ve sonucuna göre hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma ve uygulama sonucu davanın
kabulüne, dava konusu 430 sayılı parselin Bekir Kaçar mirasçıları adına, 43l
sayılı parselin Hacı Ahmet Kaçar mirasçıları adlarına payları oranında tapuya
tesciline karar verilmiş; hüküm davalı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava konusu 430 sayılı parsel hakkında Bekir Kaçar tarafından
dava açılmış, mahkemece 18.11.1986 gün ve 981/363- 986/497 sayılı kararla
taşınmazın davalı hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, bu hüküm
davası reddedilen Bekir Kaçar tarafından temyiz edilmemiştir. Önceki hüküm
431 sayılı parsel hakkında dava açan Cumali Kaçar tarafından temyiz edilmiş
ise de, adı geçenin temyiz dilekçesinde Bekir Kaçar'ın temyiz eden olarak adı
yazılmış, ancak Bekir Kaçar tarafından bu dilekçe imzalanmamıştır. Öte yandan
Cumali ile Bekir arasında daha önce yapılan paylaşma sebebi ile miras
ortaklığı ilişkisi ortadan kalkmış bulunduğundan Cumali Kaçar'ın Bekir'i
temsil ettiği kabul edilemez. Diğer anlatımla Bekir aleyhindeki hükmü temyize
yetkisi yoktur. Bu durumda 430 sayılı parsel hakkındaki önceki tarihli
kararın kesinleştiğinin kabulü gerekir. Hernekadar 16. Hukuk Dairesinin bozma
kararında hükmün davacılar tarafından temyiz edildiği kabul edilerek bozma
sevk edilmiş ise de bu yön maddi yanılgıya dayalı olup bu nedenle bozma
kararına uyulması Bekir Kaçar yönünden usulü kazanılmış hak doğurmaz. O
halde, 430 parsel hakkındaki hükmün hazine lehine kesinleştiği dikkate
alınarak bu parsel hakkında karar verilmemesi gerekirken yeniden hüküm
kurulmuş olması ve davacı Bekir Kaçar adına tapuya tesciline karar verilmesi
isabetsiz, hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden
430 parsel hakkındaki hükmün BOZULMASINA, oyçokluğuyla,
2-Hazinenin dava konusu 431 parsel sayılı parselle ilgili temyiz
itirazlarına gelince; Hükmüne uyulan bozma kararında dava konusu taşınmazın
vergi kaydı yüzölçümü fazlası olduğu dikkate alınarak 3402 sayılı Kadastro
Kanunun 14. maddesi hükmüne göre davacı tarafın belgesiz zilyetlik yoluyla
edindikleri taşınmazlar araştırılması ve anılan yasa hükmüne göre edinme
koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, sonucuna göre hüküm
kurulması gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde
vergi kaydının değişmez sınırlı olduğundan sözedilerek davacı taraf adına
tescile karar verilmiş olması isabetsizdir. Önceki bozma kararında da
belirtildiği gibi bir kişinin aynı çalışma alanı içinde belgesiz zilyetlik
yoluyla sulu toprakta 40 dönüm, kuru toprakta 100 dönüm edinebilmesi
mümkündür. Dava konusu taşınmazın yüzölçümü 82300 m2.dir. Davacı tarafın
belgesiz zilyetlik yoluyla çekişmesiz parselden ayrı olarak edindikleri 409,
415, 429 sayılı parsellerin yüzölçümlerinin toplamları da 23200 m2.dir. Bu
durumda taşınmazların yüzölçümleri toplamı 105500 m2. olup bu miktarlar
yukarda belirtilen sınırı aşmaktadır. Mahkemece bu yönler gözönünde
tutulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz, hazinenin temyiz
itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün
BOZULMASINA, 16.12.994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
H.Örmeci İ.Haznedaroğlu M.Yıldız A.Alyaz Y.Yasun
(Muhalif)
KARŞI OY YAZISI:18.11.1986 tarihli önceki hüküm yalnızca davacı Cumali
Kaçar tarafından temyiz edilmiş ise de, temyiz incelemesini yapan Yüksek 16.
Hukuk Dairesi hükmün heriki davacı tarafından da temyiz edildiğini kabul
ederek heriki parsel yönünden kararı bozmuştur. Bozma kararına karşı, karşı
taraf hazine tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmamıştır. Hal böyle
olunca, bozma kararının heriki parseli de kapsadığının kabulü gerekir. Öte
yandan bozma kararı çerçevesinde yapılan araştırmaya göre taşınmaz üzerinde
Bekir mirasçıları yararına edinme koşullarının gerçekleştiği saptanmıştır. Bu
durumda 430 parsel hakkında hükmün onanmasına karar verilmesi gerektiği
düşüncesi ile çoğunluk görüşüne karşıyım.
Mehmet Yıldız
Üye
|