 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
Ondokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1992/6388
K. 1993/5533
T. 16.9.1993
* BANKANIN FAZLADAN PARA ÖDEMESİ
* AÇIK KREDİ
* ANA ALACAK
* FAİZ HAKKI
ÖZET : Bankanın müşterisine fazladan para ödemesi, açık kredi kullandırdığının
kabulünü gerektirir. Banka ana alacağını tahsil ederken faiz hakkını saklı
tutmasa bile, BK. nun 113/f.2 hükmüne göre halin icabı gereği sonradan
isteyebilir.
(818 s. BK. m. 113/f.2)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacnın reddine yönelik olarak verilen
hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya
incelendi, gereği konuşuldu:
Davacı banka vekili; 17.5.1990 tarihinde davalı adına gelen 2.000.000 TL.
havalenin davalıya ödendiğini, bu havaleye ilişkin dekontun da bilahare banka
şubesine vürut etmesini takiben davalıya aynı miktar havalenin bir kez daha
(mükerrer) 15.6.1990 tarihinde ödendiğini, kendisi ile vaki görüşmeler
sonucunda davalının mükerrer ödemeyi 15.1.1991 tarihinde iade etmesine rağmen
işleyen 1.431.900 TL. faizi ödemediğini, bu konudaki icra takibine ise itiraz
ettiğini belirtip, icra inkar tazminatı ile birlikte itirazın iptalini
istemekle dava açmıştır.
Davalı vekili, fazla ödemenin bankanın kusuru mahsulü olduğunu, ihtar
bulunmadığını, bu durumda faizden sorumlu tutulamıyacağını savunup davanın
reddini istemiştir.
Mahkemece, ödemenin davacı bankanın kusurundan ileri gelmiş olması sebebi ile
davanın reddine karar verilmiş, karar davacı banka tarafından temyiz
edilmiştir.
Davacı banka, davalıya mükerreren ödediği ana parayı tahsil etmiş, bu davada
ise ödenen paranın davalının yedinde iken kullandığı süre için işlemiş olan
faiz vs.nin tahsilini istemiştir. BK.nun 113/f.2 maddesinde; "evvelce işleyen
faizleri talep hakkının mahfuz bulunduğu beyan edilmiş veya hal icabından
neşet eylemiş olmadıkça faizlerin talep olunamıyacağı" hükme bağlanmıştır.
Davada, davacı bankanın ana parayı tahsil ederken ihtirazi kayıt ileri
sürdüğü ispatlanamamış ise de; banka münhasıran para alıp verme işleriyle
uğraşan bir kuruluş olup, işletmesinin devamı, verdiği paraların faizlerinin
tahsiliyle mümkün olmakla, bankanın bu işlemde ihtirazi kayıt ileri sürmesine
lüzum bulunmamaktadır. İşletmeciliğin icabından olarak ana parayı kabul
etmesi yukarıda anılan yasa hükümlerine göre fazi ve benzeri fer'i
alacaklarının düşmesi sonucunu doğurmaz. Zira, Yargıtay'ın yerleşik
içtihatları icabı, mükerrer ödenen paranın davalıda kaldığı süre içinde
bankanın davalıya açık kredi kullandırdığının kabulü gerekip, olayın oluş
şekline göre davalının kusursuz oluşunun sonuca etkisi bulunmamaktadır. Bu
nedenle mahkemenin yukarıda belirtilen gerekçesi yerinde olmadığından,
yapılacak iş, davalı itirazları incelenerek, gerekir ise ehil bir bilirkişi
vasıtası ile davacı Bankanın müstehak bulunduğu faiz alacağı miktarı
belirlenip hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Bu itibarla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması
gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın
istek halinde iadesine, 16.9.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|