Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 



T.C.
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi

	E.	1992/620
	K.	1992/3977
	T.	14.9.1992

*  MENFİ TESBİT 
*  ÇEK İSTİRDADI
*  TARAF OLMAYAN HAMİL 

ÖZET : Kambiyo senedine hamil olanın kötü niyetli olduğu sabit olmadıkça onun
 elinde bulundurduğu senedin iptaline karar verilemez.

Davada taraf olmayan hamilin iyiniyetli olup olmadığı inceleme konusu
 yapılamaz.

(2004 s. İİK. m. 72)(6762 s. TTK. m. 599)(1086 s. HUMK. m. 290)

Taraflar arasındaki davanın, (Fatih Üçüncü Asliye Hukuk Hakimliği)n-ce
 görülerek reddine dair verilen 13.12.1991 tarih ve 173-1106 sayılı hükmün
 temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin
 süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği
 konuşulup düşünüldü:

Davacı dava dilekçesinde, maliki bulunduğu otomobilin (24.000.000) TL. bedelle
 tamirini davalının üstlendiğini (13.000.000) TL. nakit olarak ödenip, aracın
 tamirinin tamamlandığının bildirilmesi üzerine de 15.3.1990 keşide tarihli
 (11.000.000) TL.'lık çek verdiğini ancak aracın hiç çalışmadığı gibi, birçok
 eksiklikler olduğunun yaptırılan tespitle saptandığını ve (16.687.329) TL.
 daha masraf yapılması gerektiğini belirterek, (11.000.000) TL.'lık çekten
 dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ve istirdadını talep ve dava etmiştir.
 Davalı vekili cevabında,dava konusu aracın kaza yapması sonucu hasarının
 giderilmesi için maliki olan dava dışı Sefer adlı şahsın müvekkilinden
 tamirini istediğini (10.850.000) TL. işçilik ücreti karşılığı muhtelif
 tamircilerin tamir etmesi konusunda anlaşma yapıldığını, ayrıca bu şahsın
 talimatı üzerine Mehmet Mustafa adlı kişiden (11.000.000) Tl. tutarında yedek
 parça alındığını bu arada Sefer'in aracı davacıya sattığını bildirdiğini,
 yedek parça bedeline karşılık davacının müvekkiline verdiği (11.000.000)
 TL.'lık çekin de müvekkilince M. Mustafa'nın ciro edildiğini, aracın
 tamirinin tamamlanmasına rağmen sistemi elektronik olduğundan
 çalıştırılamadığını, davacınında başka bir usta bulduğunu söyleyip aracı alıp
 götürdüğünü, yaptırılan tespitinde gerçeğe uygun olmadığını ileri sürerek
 davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve tanık beyanları dayanak yapılarak, dava konusu
 çekin davalı tarafından alınan yedek parçalara karşılık tedbire itirazda
 bulunan M. Mustafa adlı şahsa ciro edildiği, bu şahsın kötü niyetli olduğu
 anlaşılamadığı ve bedelsizlik def'inin ona karşı ileri sürülemeyeceği
 gerekçesiyle çekin istirdadı isteminin reddine, davacının davalı hakkında
 araçtaki eksik tamiratlar için ayrıca dava açmakta muhtariyetine karar
 verilmiştir.

Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK.nun 72. maddesine dayalı menfi tespit ve
 çekin istirdadı istemine ilişkindir. Davacıya ait otomobilin davalı
 tarafından tamir edilmesi ve yedek parça değiştirilmesi konusunda taraflar
 arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi, dava konusu çekin davalıya verilip
 onun tarafından da dava dışı M. Mustafa'ya ciro edildiği konusunda bir
 uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu 15.3.1990 keşide tarihli çek
 incelendiğinde davacı Cemal'in keşideci, davalı Ufuk'un lehdar olduğu
 görülmekte, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz eden M.
 Mustafa'nın da ciro yolu ile hamil olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda dava
 çekin keşidecisi tarafından sadece lehdarına karşı açılmış olup, hamilin
 davada taraf sıfatı bulunmamaktadır.

Davacı, dava konusu çekin hasara uğrayan otomobilinin tamir bedeli için
 verildiğini iddia etmesine karşın, davalı tamir sırasında alınan yedek parça
 bedeli için verildiğini savunmuştur. Buna göre taraflar arasandaki çekin
 düzenlenmesine neden olan temel borç ilişkisi aracın onarım ve yedek parça
 değişimidir.

Yukarda da belirtildiği gibi, ticari senede dayalı menfi tespit davasının
 yasal dayanağını İİK.nun 72. maddesi oluşturmaktadır. Bu dava senet borçlusu
 tarafından sadece senedin lehdarı aleyhine açılabileceği gibi, yalnız hamile
 veya hamillere, yahut da lehdar ile hamil aleyhine birlikte açılması
 mümkündür. Davanın sadece lehdar aleyhine açılması halinde davacı HUMK.nun
 290 ve müteakip maddelerine göre senedin karşılıksız olduğunu kanıtlamakla
 yükümlü olduğu halde, lehdarla hamil aleyhine açılması halinde usul
 hükümlerine göre önce lehdara karşı senedin bedelsiz olduğunu ispat edecek,
 bilahare hamile karşı da bedelsiz senedin bile bile kendisinin zararına
 hareketle iktisap edildiğini kanıtlayacaktır (TTK. 599). Bu aşamada iddianın
 yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre tanıkla bile kanıtlanması mümkündür
 (Bkz., Y. 11. HD. 13.5.1992 gün ve E. 1781, K. 2264; 7.10.1986 gün, E. 4559,
 K. 5041). Buna karşılık dava sadece hamil aleyhine açılırsa davacı hem usul
 hükümlerine göre (HUMK. 290) senedin bedelsiz olduğunu ve hemde davalı
 hamilin bile bile kendisinin zararına hareketle senedi iktisap ettiğini
 kanıtlamak zorundadır. Buradan çıkan sonuç menfi tespit davalarının kişiyi
 izlediğidir. Başka bir deyişle dava kimin hakkında açılmış ise inceleme ona
 göre yapılmakta ve sonuçta verilen karar da sadece onun bakımından bir hüküm
 ifade etmektedir. Dava sonunda davacı ticari senet borçlusu haklı çıkacak
 olursa o senetten dolayı davalıya borçlu bulunmadığına karar verilir ve senet
 de sadece davalı yönünden iptal edilmiş sayılır. Yoksa davada taraf olmayan
 halillerin durumunu etkilemez. Bu husus ticarö senetlerin güvenli tedavül
 etmesinin de tabii bir sonucudur.

Bu açıklamalardan sonra davadaki uyuşmazlığa gelince;
Dava konusu çeke ciro yolu ile hamil olan M. Mustafa'nın davada taraf sıfatı
 bulunmadığı halde, bu şahsın kötü niyetli olduğunun anlaşılmadığından ve
 bedelsizlik def'inin iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceğinden bahisle
 çekin istirdadı isteminin reddine ve eksik tamiratlar için ayrıca dava
 açmakta davacının muhtariyetine karar verilmiştir. Oysa hamil davada taraf
 olmadığından iyiniyetli olup olmadığı inceleme konusu yapılamaz. Tabii senet
 de ciro ile el değiştirmiş olduğundan sadece lehdar aleyhine açılan dava
 sonucunda istirdadına da karar verilemez. Mahkemenin sadece davalı lehdar
 yönünden inceleme yaparak bu senetten dolayı davacının davalı lehdara borçlu
 olup olmadığı incelenip sonucuna göre bir karar vermesi gerekirdi. Kambiyo
 senetlerinden sayılan çek de her ne kadar mücerret borç ikrarı ise de,
 taraflar arasında otomobil tamiri ve yedek parça değiştirilmesi konusunda
 temel borç ilişkisi kurulmuş ve çek de bu nedenle düzenlenmiş olduğuna göre,
 artık çekin keşide edilmesi konusundaki temel borç ilişkisinde bir uyuşmazlık
 bulunmadığından, mahkemece tespit dosyası ile ibraz edilen deliller
 incelenmek suretiyle gerekirse araç üzerinde de bu konuda uzman olan
 bilirkişi veya bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak otomobilin
 değiştirilen yedek parçalarının gerçekten araca uygun ve olması gereken
 evsafta olup olmadığı ve tamirinin de gereği gibi kullanılmasına imkan
 sağlayacak mahiyette yapılıp yapılmadığı saptanmalı ve bunun sonucuna göre de
 dava konusu çekin lehdar davalı yönünden karşılıksız kalıp kalmadığı veya ne
 ölçüde karşılıksız kaldığı ve dolayısıyle davacının borçlu olup olmadığı
 konusunda bir karar verilmelidir.

Mahkemece, yukarda açıklanan bütün bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme
 ve kambiyo hukuku ilkelerine aykırı düşünce ile yazılı olduğu şekilde karar
 verilmiş olması doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir.

S o n u ç : Yukarda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına
 (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden
 davacıya geri verilmesine, 14.9.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini