Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Ceza Genel Kurulu

	E.	1992/6-163
	K.	1992/187
	T.	22.6.1992

*  HIRSIZLIK


ÖZET : Binaya girmeye hakkı olan bir kimsenin, binaya girdikten sonra
 karşılıklı nezaket kuralları ve hizmet ilişkisinden yararlanarak hırsızlık
 suçunu işlemesi halinde TCK. nun 491. maddesinin 3 ve 4. fıkralarının bir
 arada uygulanması olanaksızdır. Fail hakkında sadece 3. fıkranın uygulanması
 ile yetinilmelidir.

(765 s. TCK. m. 491/3)

Hırsızlık suçundan sanık Mustafa'nın, TCY.nın 491/3-4 son, 522, 523, 55/3, 59;
 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince 330.000 lira ağır para cezası ile
 cezalandırılmasına ilişkin, (Ilgın Sulh Ceza Mahkemesi)nce verilen 20.6.1991
 gün 15/152 sayılı hükmün üst C. Savcısı tarafından temyizi üzerine dosyayı
 inceleyen Yargıtay Altıncı Ceza Dairesi, 21.4.1992 gün 2637/3229 sayı ile;

"Oluş ve kabule göre, TCK.nun 491/3. maddesinin uygulanmasıyla yetinilmesi ve
 ayrıca aynı Yasanın 491/4. maddesinin uygulama olanağının bulunmadığının
 gözetilmemesi" isabetsizliğinden bozmuştur.

Yargıtay C. Başsavcılığı, 22.5.1992 gün, 35 sayı ile;

"6.12.1939 gün, 42/61 sayılı Tevhidi İçtihatda dükkan ve kahvehane gibi
 yerlerde gündüzün yapılan sirkat suçları hakkında TCY.nın 491/4. maddesinin
 tatbiki gerektiği sonucuna varılmış, 26.1.1990 gün, 5/1 sayılı İçtihadı
 Birleştirme Kararı ile de, "bu içtihadın değiştrilmesine yer olmadığına"
 karar verilmiştir.

Bu kararlar karşısında, bina içinde işlenen çalma suçlarında, girme şekli ve
 nedeni üzerinde durulmadan TCY.nın 491/4. maddesi uygulanmalıdır. Olayımızda
 sanık, dükkan sahibinin yanına gelmiştir. Gazete konusunda görüşürlerken,
 sanığı dükkan içinde bırakan şikayetçi dışarı çıkmış, bu arada hırsızlık suçu
 işlenmiştir. Bu durumda sanık hem "bina içinde" hem de "siyanetine terk
 edilen eşya" üzerinde eylemi gerçekleştirmiştir. Olayda, fazladan siyanete
 terk durumu vardır. Bina içinde olmayı gözardı ederek TCY.nın 491. maddesinin
 3. bendi ile hüküm kurulması, özellikle 3. bentteki ilişkinin bulunmadığı
 durumlar karşısında eşitsizlik ve dengesizlik oluşturur. Bina unsurunu insan
 ilişkilerinden soyutlayarak objektif unsur kabul eden görüşten sonra
 mahkemenin uygulaması yasaya uygundur" gerekçesiyle itiraz ederek Özel Daire
 bozma kararının kaldırılıp hükmün onanmasını talep etmiştir.

Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği
 konuşulup düşünüldü:

Gazete satıcısı olan sanık, olay günü gazeteleri almak için ana bayii olan
 şikayetçinin dükkanına gelmiş, oturup gazete kamyonunun gelmesini
 beklemiştir. Kamyonun gelmesi üzerine, şikayetçinin dışarı çıkmasından
 yararlanarak rafda bulunan yüz adet milli piyango biletini almış ve olay
 ortaya çıktıktan sonra geri vermiştir. Sanığın gündüzün bina dahilinde
 şikayetçi ile aralarndaki hizmet ilişkisi ve karşılıklı nezaket icaplarından
 ileri gelen güveni kötüye kullanarak hırsızlık yaptığı iddia ve kabul
 edilerek TCY.nın 491/3-4 son, 522, 523, 55/3, 59; 647 sayılı Yasanın 4.
 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmiştir. C. Savcısının
 temyizi üzerine Özel Daire, TCY. nın 491/4. maddesinin uygulama olanağı
 bulunmadığından bahisle hükmü bozmuş, bozma kararına Yargıtay C.
 Başsavcılığı'nca itiraz edilmiştir.

Açıklanan olayda, Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasında oluş ve
 sübutta bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Çözümlenecek sorun, sanık hakkında
 TCY.nın 491. maddesinin 3. fıkrası ile birlikte 4. fıkrasının da uygulanıp
 uygulanamayacağına ilişkindir.

Bina, hukuki bakımdan başkasının oraya girme hakkı bulunmayan yapıdır. Bina
 içinde yapılan hırsızlığın vasıflı hırsızlık kabul edilmesinin sebebi, bina
 ve müştemilat gibi özel engellerin bertaraf edilmesi ve failin adı geçen
 engelleri aşmak suretiyle suçu işlemesidir. Amaç, bina içindeki değerlerin
 korunmasıdır. Alış-veriş veya ziyaret etmek maksadıyla binaya giren kimsenin,
 o binaya girmesinde hukuka aykırılık mevcut değildir. TCY.nın 491. maddesinin
 4. fıkrasının uygulanabilmesi, hukuka aykırı bir maksatla binaya girilmesi
 halinde mümkündür. Fıkrada yer alan "gündüzün bir bina içinde .işlenirse"
 ibaresi, sadece fiilin işlendiği yeri değil, aynı zamanda suçun bina içine
 girilerek işlenmesini de tazammun etmektedir. Binaya girmeye hakkı olan bir
 kimsenin binaya girdikten sonra karşılıklı nezaket kuralları ve hizmet
 ilişkisinden yararlanarak hırsızlık suçunu işlemesi halinde TCY.nın 491.
 maddesinin 3 ve 4. fıkralarının birarada uygulanması olanaksızdır. Fail
 hakkında sadece 3. fıkranın uygulanması ile yetinilmelidir.

TCY.nın 491. maddesinin 3. fıkrasındaki şiddet sebebinin uygulanmasında,
 hizmet veya bir iş yapmak veya bir yerde geçici de olsa birlikte oturmak
 yahut karşılıklı nezaket icaplarından ileri gelen güveni kötüye kullanma
 sonucu korumaya terk ve tevdii edilmiş olma, suçun unsuru olarak
 değerlendirilmiş bulunduğundan fiilin bina dahilinde veya dışında işlenmesi
 önemli değildir. Her iki yerde de fiilin işlenmesi halinde maddedeki özel
 düzenlemeye (3. fıkraya) göre ceza tayin edilmelidir. Ayrıca fiilin, bina
 içinde işlendiğinden bahisle 4. fıkraya da aykırı olduğu ve dolayısıyla son
 fıkranın da uygulanması gerektiği ileri sürülemez.

Öte yandan, sadece bina kavramı nazara alınarak 491. maddenin 3. fıkrası ile
 birlikte 4. fıkranın da tatbiki halinde, evine veya işyerine gelen
 misafirinin eşyasını çalan fail hakkında da suçu kendi binasında işlediği
 için 4. ve dolayısıyla son fıkranın uygulanması gerekecektir. Bu durum ise,
 yasanın özüne aykırıdır.

Bu itibarla itirazın reddine karar verilmelidir.

S o n u ç : Açıklanan nedenlerle Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının
 (REDDİNE), 22.6.1992 günü oybirliğiyle karar verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini