Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Onikinci Hukuk Dairesi

	E.	1992/562
	K.	1992/8603
	T.	23.6.1992

*  BORÇLUNUN İTİRAZI
*  İNKAR TAZMİNATI


ÖZET : Borçlunun itirazı red edildiğine ve alacaklının da istemi bulunduğuna
 göre, alacaklı lehine inkar tazminatına hükmetmek gerekir.

(2004 s. İİK. m. 169/a)

Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve borçlu vekilleri
 tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye
 16.1.1992 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosya içindeki bilgi ve
 belgelere ve karar yerinde yazılı gerekçelere göre borçlu vekilinin temyiz
 itirazlarının reddi gerekir.

2- Borçlunun itirazı red edildiğine ve alacaklının da istemi bulunduğuna göre,
 İİK.nun 169/a maddesinin 6. fıkrası gereğince alacaklı lehine inkar
 tazminatına hükmetmek gerekirken bu hususta karar verilmemiş olması
 isabetsizdir.

S o n u ç : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddine, alacaklı vekilinin
 cevapla temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda 2 nolu bendde
 yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca
 (BOZULMASINA), 23.6.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

* Çözümlenmesi gereken hukuksal sorun: Tetkik mercii kararlarının cevapla
 temyiz edilip edilemiyeceği noktasında toplanmaktadır. İİK.nun 3494 sayılı
 Kanunla değişik 363. maddesi "... kararlar tefhim veya tebliğ tarihinden
 itibaren 10 gün içende temyiz edilebilir" hükmünü içermektedir. 364. maddenin
 2. fıkrasında da "takip hukukuna müteallik temyiz, HUMK.daki şartlar
 dairesinde yapılır" hükmü bulunmaktadır. Sağlıklı bir sonuca varabilmek için
 364. maddenin 2. fıkrası hükmünün HUMK.nun 433. maddesinin 2. fıkrasını da
 içerip içermediğinin, başka bir anlatımla, 364. maddenin 2. fıkrasında yazılı
 "HUMK.daki şartlar" kavramının, cevapla temyizi kapsayıp kapsamadığının
 belirlenmesi gerekir. Bu hususun belirlenmesi şüphesiz bir yorum meselesidir.
 Onun için yorum kurallarının öncelikle gözönünde bulundurulmasında zorunluk
 bulunmaktadır. Bir yasa hükmü, konuluş amacına uygun bir biçimde
 yorumlanmalıdır. Kural olarak bir hükmün amacı olarak değerlendirilebilecek
 olan (özü)yle biçimini oluşturan (sözü) özdeştir. Ayrık olarak bunlar
 arasında bir bağdaşmazlık varsa açık bulunan söze itibar olunması esastır.
 Yani amacın açık olan anlatımla belirtilmiş bulunduğu varsayılır. Usul
 hükümleri kamu düzeniyle ilgili bulunduğundan kıyas yada yorum yolu ile
 genişletilmesi veya değiştirilmesi mümkün değildir. İstisnai hükümlerin dar
 olarak yorumlanması, yoruma ilişkin bir temel kuraldır.

İİK.nun 364/2. maddesinde yazılı olan "HUMK.ndaki şartlar"dan amaç:

1) Temyizde hukuki yararın bulunması (HUMK. m. 427), 
2) Temyizin dilekçe ile yapılması (HUMK. m. 431),

3) Temyiz harca tabi ise, harcın yatırılması, noksan yatırılmış ise muhtıra
 üzerine harcın tamamlanması (HUMK. m. 434),

4) Temyiz dilekçesinin HUMK.nun 435. maddesinde yazılı hususları içermesidir.
 Bunun dışındaki temyiz süresinin başlangıcı, süresi ve temyizin süresinde
 olmaması yada temyizi kabil olmayan bir karar hakkında yapılması hususundaki
 432. madde yerine; İİK.nun 363. ve 365. maddelerinde açık hükümler
 bulunmaktadır. İİK.nun 364/2. maddesinin kabul edildiği tarihte HUMK.nda
 "cevapla temyiz" imkanı olmadığından yasa koyucunun anılan fıkra ile cevapla
 temyizi amaçlamadığı, böyle bir imkan öngörmediği tartışmasızdır. HUMK.nun
 433/2. fıkrası, başka bir anlatımla, cevapla temyiz imkanı 2494 sayılı
 Kanunla getirilmiştir. Anılan maddeye koşut olarak 437. maddenin 2. fıkrası
 da değiştirilmiş "433. madde, sulh hukuk mahkemesi kararlarının temyizi
 halinde de uygulanır" hükmü konulmuştur. Tapulama Kanununun 66. maddesindeki
 açıklık nedeniyle tapulama kararlarının cevapla temyizi konusunda açık bir
 hüküm getirilmesine gerek görülmemiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun
 8. maddesi "İş mahkemesinin nihai kararları tefhim tarihinden itibaren 8 gün
 içinde temyiz olunabilir", 15. madde ise "bu kanunda sarahat bulunmayan
 hallerde HUMK.nun hükümleri uygulanır" hükmünü içermektedir. İş Mahkemeleri
 Kanununda cevapla temyiz konusunda olumlu olumsuz bir hüküm bulunmadığından
 15. madddeden yararlanılarak HUMK.nun 433/2. maddesi gereğince cevapla
 temyizin kabul edilebileceği düşünülebilirse de, yukarıda yazılı yorum
 kuralından hareket eden 9 ve 10. Hukuk Daireleri, iş mahkemelerinde cevapla
 temyizin mümkün olamıyacağını kabul etmiş, bu konudaki içtihatları hiç bir
 sapma göstermeksizin yerleşmiştir. Yasa koyucunun; gerek İş Mahkemeleri,
 gerekse merci kararlarının cevapla temyiz edilebilmesini amaçlaması halinde
 Sulh Hukuk Mahkemeleri için getirdiği HUMK.nun 437/2. maddesi hükmü gibi İş
 Mahkemeleri ve İİ.Kanunlarında da açık bir hüküm getirebilecek iken İİK.nun
 363. maddesinde daha sonra 3494 sayılı Kanunla yaptığı değişikliğe rağmen bu
 konuda hüküm getirmemiş olması merci kararlarında cevapla temyizin
 amaçlanmadığını göstermektedir.

İİK.nda bir kısım şikayetlerin ve temyiz incelemesinin sonuçlandırılması 15
 gün gibi çok kısa sürelere bağlanmıştır.

(İİK. m. 18/son, 366/1 vs.) karar yüze karşı verilmişse temyiz süresi tefhimle
 başlatılmıştır. Bütün bunlar uyuşmazlıkların çok kısa sürede sonuçlanmasının
 amaçlandığını göstermektedir. İİK.nun düzenlenmesindeki temel espiri bu
 olduğuna göre, temyiz dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmeden Yargıtay'a
 gönderilen dosyaların geri çevrilmesi gerekeceği, cevapla temyizin kararların
 kesinleşmesini önemli ölçüde geciktireceği düşünüldüğünde, yasa koyucunun
 böyle bir sonucu amaçlanmış olduğu söylenemez.

HUMK.nun 433. maddesi, temyiz süresi tebliğ ile başlayan Sulh, Asliye, Ticaret
 ve Tapulama Mahkemeleri kararları ile ilgilidir. Usul hükümleri kamu düzeni
 ile ilgili olduğundan geniş yoruma tabi tutulamaz. HUMK.nun 437. maddesinde
 olduğu gibi açık bir yollama bulunmadıkça İİK.nun 364. maddesinin geniş
 yorumu suretiyle HUMK.nun 433. maddesi uygulanamaz. Temyizin başlangıç ve
 süresi konusunda İİK.nun 363. maddesinde açık hüküm varken bu özel kanun
 hükmü 364. maddenin geniş yorumu ile genişletilemez.

İİK.nun 366/3. maddesindeki "İcra İflas Dairesinin hukuka müteallik kararları
 aleyhine 10 gün içinde karar düzeltme yoluna gidilebilir" hükmü karşısında,
 HUMK. 440. maddesinin III nolu bendinin bir ve üçüncü fıkralarında yazılı
 kısıtlamaların tetkik merci kararları hakkında uygulanamayacağı uygulamada
 yerleşmiş ve kökleşmiştir (HGK., 22.2.1989 tarih, 779/53) karar düzeltme
 konusunda Usul Hükümlerinin kıyas yada yorum yoluyla genişletilemeyeceği
 kuralı benimsenmişken cevapla temyiz konusunda geniş yorumun uygulanması
 çelişki teşkil eder.

SONUÇ : Merci kararlarının cevapla temyizinin mümkün olmaması, temyiz
 süresinin geçirilmiş bulunması nedeniyle alacaklı Akif vekilinin temyiz
 isteminin reddi gerekir. Sayın Çoğunluğun aksine görüşüne ve kararın bu
 bölümüne katılmıyoruz.

	B. Cahit KADILAR	Ömer GÖKNAR	
	Başkan	 Üye


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini