 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onaltıncı Hukuk Dairesi
E. 1992/5594
K. 1993/2638
T. 18.3.1993
* SATIŞ VAADİ SENEDİ
ÖZET : 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13. maddesinin son fıkrasında; "Noter
tarafından tesbit ve tevsik edilen muvafakat beyanı ve düzenlenen satış vaadi
senedi teknisyen huzurunda yapılmış muvafakat sayılır" hükmüne yer
verilmiştir. Kanunun açık hükmü karşısında noter tarafından düzenlenen satış
vaadinde on yıllık sürenin aranmasına gerek bulunmamaktadır.
(3402 s. Kadastro K. m. 13)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında; 381 ada, 32 parsel sayılı, 2505,35 metrekare
yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle Abdullah adına tesbit
edilmiştir. Davacı, taşınmazı satın aldığına dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi tapuya
tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Ömer tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli parselin tapulu olduğu satım tarihinden tesbit tarihine
kadar on yıllık sürenin geçmediğinden satıma değer verilmesi mümkün
bulunmadığı kabul edilerek dava reddedilmiştir. Davacı, Eğirdir Noterliği'nce
düzenlenen 20.10.1988 tarih ve 6405 sayılı düzenleme şeklindeki satış vaadi
sözleşmesine dayanmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13. maddesinin son
fıkrasında; "Noter tarafından tesbit ve tevsik edilen muvafakat beyanı veya
düzenlenen satış vaadi senedi teknisyen huzurunda yapılmış muvafakat sayılır"
hükmüne yer verilmiştir. Kanunun açık hükmü karşısında noter tarafından
düzenlenen satış vaadinde on yıllık sürenin aranmasına gerek bulunmamaktadır.
Satış vaadi senedi ile birlikte taşınmazın zilyetliğinin de davacıya
devredildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davacının
dayandığı noter senedi yerel bilirkişi kurulu aracılığı ile usulen mahalline
uygulanmalı, senedin taşınmazı kapsaması halinde davanın kabulü ile
taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmelidir. Temyiz
itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 18.3.1993
gününde oybirliği ile karar verildi.
|