 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
E. 1992/5121
K. 1992/10589
T. 22.9.1992
* İŞ KAZASINDAN DOĞAN MADDİ TAZMİNAT
* FAZLAYA AİT HAKKIN SAKLI TUTULMAMASI
ÖZET : Davacı, bakiye 88.500.000.- TL. için ikinci davasını açarken fazlaya
ait hakkını saklı tutmamıştır. Saklı tutmamak suretiyle talebini orada
belirtilen miktara hasretmiş demektir. Bu durumda, artık başka bir neden
göstererek fazlaya ait kısımla ilgili bir dava açamaz.
(818 s. BK. m. 41, 47, 96)(1086 s. HUMK. m. 179)
Taraflar arasındaki iş kazasından doğan maddi zararın ödetilmesi davasının
yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın
faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün
süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca
istenilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, iş kazası nedeniyle uğradığı zararların tazmini için açtığı ilk davada
fazlaya ait haklarını saklı tutmak suretiyle 3.000.000.- TL. maddi tazminat
istemiştir. O davada alınan bilirkişi raporunda davacının maddi tazminat
alacağı 91.500.000.- TL. bulunmuştur. Bunun üzerine, davacı, ikinci davayı
açarak bakiye 88.500.000.- TL. istemiştir. Ancak, ikinci davasını açarken
fazlaya ait hakkını saklı tutmamıştır. Buna rağmen davacının isteği üzerine
yeni yürürlüğe giren TİS. ile getirilen haklar nazara alınmak suretiyle
bilirkişiye tekrar hesap yaptırılmış ve maddi tazminat 559.000.000.- TL.
olarak tesbit edilmiştir. Davalı bu raporun hesap tarzına itiraz etmiştir.
Mahkemece, birleştirileren her iki dava nedeniyle davacının "fazlaya ait
talebi saklı tutulmak" kaydıyla 91.500.000.- TL.'ye karar verilmiştir. Davalı
bu kararı temyiz etmiş, Dairemizce onanmıştır. Bundan sonra davacı, üçüncü
davayı açarak 559.000.000.- TL.nin hüküm altına alınan miktar dışında kalan
kısmı istemiştir. Davalı; ikinci davada, fazlaya ait kısmın saklı
tutulmadığını ileri sürmüştür. Mahkemece, davalının bu savunması dikkate
alınmaksızın üçüncü davada istenilen miktara karar verilmiştir.
Belirtmek gerekirki; davacı, bakiye 88.500.000 TL.lık ikinci davasını açarken
fazlaya ait hakkını saklı tutmamıştır. Saklı tutmamak suretiyle talebini
orada belirtilen miktara hasretmiş demektir. Bu durumda artık başka bir neden
göstererek fazlaya ait kısımla ilgili bir dava açamaz. Her ne kadar ikinci
dava nedeniyle verilen kararda mahkemece fazlaya ait kısmın saklı tutulmasına
dair bir ifade kullanılmışsa da, davacının saklı tutmaya dair bir talebi
olmadığından mahkemenin bu ifadeyi kullanmış olması hukuki sonuç doğurmaz. Bu
nedenle, davacıya bir hak vermez. Keza, dairenin onama kararında, sigorta
gelirlerinin tenzili ve BK.nun 43. maddesine göre indirim yapılması hususunun
fazlaya ait kısımla ilgili dava açıldığı takdirde nazara alınabileceğine
işaret edilmişse de, bu husus ta davacıya bir hak sağlamaz. Bu nedenlerden
dolayı, bu davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde aksine
hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
S o n u ç : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeple (BOZULMASINA),
davalı yararına takdir edilen 250.000.- lira duruşma avukatlık parasının
karşı tarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde
ilgiliye iadesine, 22.9.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|