 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Altıncı Hukuk Dairesi
E. 1992/4818
K. 1992/5248
T. 15.4.1992
* ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ
ÖZET : Ortaklığın giderilmesi davalarında taksim istenmesi halinde, dava
konusu her taşınmazın ayrı ayrı ele alınarak pay ve paydaş durumuna göre
taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Paydaşlar muvafakat
etmediği takdirde taşınmazın bir kesimi paydaşlar arasında paylı "müşa"
bırakılamaz.
(743 s. MK. m. 627, 628)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulanan ortaklığın giderilmesi davasına dair
karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün
kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, iki parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; bir taşınmazın aynen taksimi, diğerinin satılarak ortaklığının
giderilmesine karar verilmiş; hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan deliller, delillerin takdirinde bir isabetsizlik
bulunmamasına ve özellikle 1362 parsel üzerindeki muhtesad yönünden paydaş
olmayan Osman'a pay verilmesinin usulsüzlüğüne yönelik temyiz istemi
bulunmamasına göre, 1362 parsele ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları
yerinde değildir.
2- Ortaklığın giderilmesi davalarında taksim istenmesi halinde, dava konusu
her taşınmazın ayrı ayrı ele alınarak pay ve paydaş durumuna göre taksimin
mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Paydaşlar muvafakat etmediği
takdirde taşınmazın bir kesimi paydaşlar arasında paylı "müşa" bırakılamaz.
Davada sulh vaki olmadığı sürece bir kısım taşınmazların bazı paydaşlara
diğerlerinin diğer paydaşlara verilmesi şeklinde re'sen taksime gitmek mümkün
değildir. Taksimde, her bir taşınmazın pay ve paydaş durumuna, arazinin verim
niteliğine göre taksimin mümkün olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla
saptanması gerekir. Payların denkleştirilmesi için ivaz ilavesi icap ediyorsa
onun da bilirkişilerin raporunda belirtilmesi gerekir. Taksim mümkünse fen
ehline taksim projesi düzenlettirilir. Taşınmaz, belediye ve mücavir alan
hudutları içerisinde ise taksim projesi eklenerek belediyeden İmar Yasası ve
Yönetmeliği uyarınca bu taksime imkan olup olmadığı sorulur, taşınmaz
belediye ve mücavir alan dışındaysa aynı husus İl İdare Kurulu'ndan sorularak
saptanır. Taksim tarzında, yani taksim projesindeki bölümlerin hangi paydaşa
verileceği konusunda taraflar anlaşamazlarsa mahkeme huzurunda kura çekilerek
hangi kesimin hangi paydaşa verileceği belirlenir.
Olayımızda; dava konusu 626 parsel sayılı tarlanın aynen taksiminin mümkün
olduğu saptanarak bir taksim projesi yapılmıştır. O projede üç parçaya
bölüneceği belirtilen taşınmazın beher parçasının miktarları belirtilmişse de
kodları gösterilmemiştir. Taksim projesinin fenni esaslara uygun hale
getirtilerek yukarıda belirtildiği gibi onay makamına gönderilerek, o şekilde
taksimin mümkün olup olmadığı hakkında, görüşünün alınması ve sonucuna göre
bir karar verilmesi gerekirken bundan zuhul olunması usul ve yasaya
aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
S o n u ç : Yukarıda birinci bentte yazılı nedenlerle hükmün 1362 parsele
ilişkin hüküm kısmının (ONANMASINA), 2. bentte yazılı nedenlerle 626 parsele
ilişkin hüküm kısmının (BOZULMASINA), onanan kısım için taşınmaz malın satış
bedelinden hissesine düşecek paranın binde beşi nisbetinde hesaplanacak onama
harcından peşin alınan 12000 liranın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenden
alınmasına, 15.4.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|