 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Yirminci Hukuk Dairesi
E. 1992/4811
K. 1992/6056
T. 12.11.1992
* ORMAN SINIRLANDIRILMASINA İTİRAZ
ÖZET : Orman İdaresinin tapulama tesbitine itiraz etmemesi sonucu oluşan tapu
kaydı İdareyi bağlamaz. Öncesi orman veya orman açması olan taşınmazın
zilyedlik yoluyla kazanılması mümkün bulunmadığı gibi, üzerindeki orman
örtüsü yok edilse bile, toprağın orman toprağı olarak kabulü gerekir.
(6831 s. OK. m. 1/F)
Taraflar arasındaki orman sınırlandırılmasına itiraz davasının yapılan
duruşması sonunda, davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca
incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle; süresinde
olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya
içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Orman Yönetimi 28.3.1986 günlü dilekçe ile açtığı davada 2278 parselin orman
kadastrosu sırasında orman sınırları dışında bırakıldığını; oysa ki, orman
sayılan yerlerden olduğundan tahdidin iptali ile orman sınırı içine
alınmasını talep etmiştir.
Yerl Mahkemece, taşınmazın 4785 sayılı Yasadan sonra tapulamaca davalı adına
tescil edildiğini, askı ilanına itiraz edilmediğinden, oluşan tapu kaydının
tarafları bağlayıcı nitelikte olduğunu; bu nedenle, Orman Yasasının 1/F
maddesine göre orman sayılmayacağından, davanın reddine karar verilmiştir.
Yerinde yapılan keşifte bilgisine başvurulan uzman orman bilirkişisi gerekçeli
raporunda taşınmazın memleket haritasında maki florası ile kaplı olduğunu, su
ve toprak muhafaza karakteri taşıdığından Yasanın 1/J maddesinin kapsamı
dışında ve orman sayılan yerlerden olduğunu duraksamayı gerektirmeyecek
biçimde açıklamıştır. Bu açıklama karşısında taşınmazın öncesinin orman olup,
ormandan açıldığının kabulü gerekir.
Tapulama sırasında dava konusu taşınmazın davalı taraf adına senetsizden
tesbit edildiği ve tapu oluşturulduğu yönü de tartışmasızdır.
Orman Yönetiminin tapulama tesbitine itiraz etmemesi sonucu oluşan tapu
kaydının yönetimi bağlamayacağı gibi, yönetimin davalı adına oluşan bu tapu
kaydının iptal isteğini de engelleyici hiç bir yasal hüküm yoktur. Olayda,
Orman Yasasının 1/F maddesinin uygulanabilmesi için taşınmazın öncesinin
orman veya orman açması olmaması gerekir. Öncesi orman olan taşınmazlarda
zilyedlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın kazanma olanağı olmadığı gibi,
üzerindeki orman örtüsü yok edilse bile toprağının orman toprağı olarak
kabulü gerekir (HGK. 15.6.1968 tarih, 8/349 E., 458 K.).
Ormandan tapu kaydı ve zilyedlik nedeniyle toprak kazandırmayı hükme bağlayan
3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili hükümleri Anayasa Mahkemesi'nce
iptal edildiğinden, ormandan toprak kazanılamayacağının kabulü gerekir.
Açıklanan olgular karşısında davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Yönetimin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 12.11.1992 gününde oybirliği
ile karar verildi.
|