 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Altıncı Hukuk Dairesi
E. 1992/4653
K. 1992/5241
T. 15.4.1992
* KİRA SÖZLEŞMESİ
* TAHLİYE
ÖZET : BK.nun 287. maddesi gereğince ilk sözleşmenin süresi sonunda akid,
yıldan yıla yenilene gelmektedir. Tahliyenin istenebilmesi için bir senelik
müddetin bitiminden 6 ay evvel ihbar suretiyle fesih iradesinin karşı tarafa
bildirilmesi icabeder.
(818 s. BK. m. 287)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davalılar
tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar
okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, aktin feshi suretiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, istem gibi karar vermiş ve hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Davacılar; pafta ve parsel numaraları dilekçede yazılı tarlaların
davalılara 1.10.1986 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli sözleşmeyle kiraya
verildiğini, akti yenilemeyeceklerini bildirerek aktin feshi suretiyle
kiralananın tahliyesini istemişlerdir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin belediye hudutları dışında ve ayrıca musakkaf
olmayan taşınmaza ilişkin bulunduğu, bu itibarla BK. hükümlerine tabi olduğu,
hasılat için kiralanmış olması sebebiyle BK.nun hasılat kirasına ilişkin
hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca BK.nun
287. maddesi gereğince ilk sözleşmenin süresi sonunda akid, yıldan yıla
yenilene gelmektedir. Tahliyenin istenebilmesi için bir senelik müddetin
bitiminden 6 ay evvel ihbar suretiyle fesih iradesinin karşı tarafa
bildirilmesi icabeder. Davadan önceki son bir yıllık devrenin sonu 1.10.1990
tarihli olup bu tarihten evvel 6 ay öncesini kapsar herhangi bir ihtar
bulunmamaktadır. 21.3.1991 ve 25.3.1991 tarihlerinde tebliğ olunan
ihtarnameler ile aynı nitelikte duyuru olarak kabul edilebilecek olan önceki
davanın dilekçesinin tebliği 26.11.1990 olduğuna göre bu ihtarlar ancak
1.10.1991 tarihinde sona erecek yıllık sürenin sonunda dava açma hakkı verir.
O devrenin sonu beklenmeden 26.9.1991 tarihinde açılan dava süresinde
değildir. Bu sebeple davanın reddi zorunludur. Bundan zuhul olunarak tahliye
kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması icap eder.
2- Kabulü göre de, ilk dava dilekçesinde hangi taşınmazların sözleşmeye dahil
olduğu belirtilmek suretiyle tahliye istenmiştir. Davacılar, daha sonra bir
kısım taşınmazların daha sözleşmeye dahil olduğunu iddia ederek bunların dahi
tahliyesi gerektiğini bildirmişlerdir. Davalılar o taşınmazların başka
kişilerden kiralandığını savunmuşlardır. Onların sözleşmeye dahil olup
olmadığının incelenmesi ve ıslah suretiyle de olsa müddeabih
genişletilemeyeceğine göre bu hal üzerinde de durulması gerekirken bundan
zuhul olunması da isabetsizdir.
S o n u ç : Hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle (BOZULMASINA), istek halinde
peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.4.1992 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|