Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi

	E.	1992/4112
	K.	1992/13885
	T.	20.10.1992

*  TAPU İPTALİ VE TESCİL
*  HARİCİ TRAMPA
*  İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET


ÖZET : 3402 sayılı Kanunun 13. maddesine göre; gayrimenkulün kazanılabilmesi
 için, harici satıştan itibaren on sene süreyle satın alan kimsenin nizasız,
 fasılasız malik sıfatiyle zilyed olması gerekmektedir.

İştirak halinde mülkiyette, tasarrufi işlemin tüm mirasçıların iştiraki ile
 yapılması şarttır.

(3402 s. Kadastro K. m. 13)  (743 s. MK. m. 630)

Durdu ile Servet ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının
 kabulüne dair, (Elbistan İkinci Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 7.6.1990
 gün ve 594/600 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan Servet ve
 müşterekleri vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya
 incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı, 642 ve 357 parsellerin tapuda 1/2 şer pay sahibi olan Ömer ve Cemil
 tarafından haricen trampa suretiyle kendisine devredildiğini ileri sürerek,
 taşınmazlara ait kayıtların iptali ile adına tesciline karar verilmesini
 istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü yönüne gidilmiştir. Her iki parsel 1940
 ve 1935 tarihli tapularla Ömer ve Cemil adına 1/2'şer paylı olarak müşterek
 mülkiyet şeklinde tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Davacı 642 parseli 10.9.1960
 tarihinde, 357 parseli de 10.2.1960 tarihinde haricen trampa yoluyla devir
 aldığını ileri sürmektedir. 10.9.1960 tarihli tapulama tespit tarihi olan
 1964 tarihinden önceye rastlamakla birlikte Tapulama Kanununun 32/c
 maddesinde yahut 3402 sayılı Kanunun 13. maddesinde sözü edilen 10 senelik
 süre geçmemiş olmaktadır. Bu suretle gayrimenkulün kazanılabilmesi için
 harici satıştan itibaren 10 sene süreyle satın alan kimsenin taşınmaza
 nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyet olması gerekmektedir. Bu bakımdan
 satış geçerli sonuç doğurmamıştır. Ayrıca, tapulu bir gayrimenkulün haricen
 satışı MK. nun 634. maddesi karşısında hükümsüzdür. O itibarla, 1960 yılında
 yapılan harici satış hukuken davacı lehine bir sonuç husule getiremez. 357
 parsele gelince: Bu parselin haricen devir ve satışı 10.2.1967 tarihine yani
 tesbitin yapılmasından sonraki bir tarihe rastlamaktadır. Satış tesbitten
 sonra olduğu için Tapulama Kanununun 32/c maddesinin ya da 3402 sayılı
 Kanunun 12. maddesinin olaya uygulanması mümkün değildir. Şu durumda tapulu
 bir taşınmaz haricen satılmış olmaktadır. Az önce açıklandığı gibi böyle bir
 satış MK.nun 634., BK.nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddesi hükmü karşısında
 geçersizdir. Ayrıca senetler Ömer yönünden HUMK.nun 297. maddesine de uygun
 bulunmamaktadır. Zira Ömer, bu senetleri parmak iziyle onaylamıştır. Böyle
 bir senedin geçerli belge sayılabilmesi için iki tanınmış şahit, ihtiyar
 kurulu üyelerinin ekseriyesi ve muhtar tarafından onaylanmış olması
 gerekmektedir. Senetler bu kanuni unsurlardan yoksun bulunmaktadır. O
 itibarla şeklen de geçersizdir. Mirascılardan bazılarının kabulü meselesine
 gelince: Davalıların murislerinden Ömer 1969 tarihinde, Cemil ise 1983
 yılında ölmüştür. Görüldüğü gibi ölüm tarihlerine göre terekeleri iştirak
 halinde mülkiyet hükümlerine tabidir. Bunların mirascılarından birisinin
 kabulü HUMK.nun 93 ve bunu izleyen maddelerine göre hukuken geçerli sayılmaz.
 Zira, iştirak halinde mülkiyette tasarrufi işlemin tüm mirascıların iştiraki
 ile yapılması şarttır. Bunlardan birisinin veya birkaçının netice doğuracak
 şekilde davayı kabul etmeleri diğer mirascılar yönünden olduğu gibi kabul
 eden yönünden de bir sonuç doğurmaz. Bu bakımdan da davanın kabulüne karar
 verilmesi yasaya aykırıdır. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde
 olduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve 20200 lira peşin harcın istek
 halinde temyiz edenlere iadesine, 20.10.1992 tarihinde oybirliğiyle karar
 verildi.


    
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini