 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Yirminci Hukuk Dairesi
E. 1992/4058
K. 1992/5069
T. 13.10.1992
* ORMAN KADASTROSU
* TAPU VE ZİLYETLİK YOLU İLE ORMANDAN TOPRAK KAZANMAK
ÖZET : Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırmanın ilk olarak
yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116,
4785 ve 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı
Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.7.1945 tarihinde
yürürlüğe giren 4785 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde
sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen
ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye
tabi tutulmuştur ve koşulları yasada gösterilmiştir.
(4785 s. OKDK. m. 1, 2)(6831 s. OK. m. 1/F)(3402 s. Kadastro K. m. 45)
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması
sonunda; davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı
Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan
temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm
belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
Davacı Yönetim, Bulancak İlçesi Erdoğan Köyü Çulfaoğlu Mahallesi'nde yer alan
640 parselin tapulama tesbitine itiraz etmiş, Yerel Mahkeme davayı reddetmiş,
hüküm davacı yönetim tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki;
karara dayanak alınan bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazın orman olup
olmadığını ve hukukö durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp,
bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Orman sınırlandırılması veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde,
bir yerin orman niteliğinin ve hukukö durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı
Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Yasa ile sadece
devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785
sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında
bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları
sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur.
İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.
Uyuşmazlık konusu taşınmazla revizyon gören tapu kayıtlarında taşınmazın cinsi
tarla olarak yazılı olup, taşınmazın niteliği tapulama tesbitinde çalılık
olarak saptanmıştır. Bu hukukö ve maddi olgular karşısında taşınmazın
niteliğini kestanelik olarak açıklayan bilirkişi raporu hüküm için yeterli
kabul edilemez. Öyle ise, 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı
Yasanın 1. ve 2. maddeleri karşısında taşınmazın durumunun ne olduğunun
duraksamaya yer vermiyecek biçimde ortaya çıkartılması zorunludur.
Devletleştirilen ve iadeye tabi olmayan ormanlara ait tapu kayıtlarının
hukukö bir değeri yoktur. Esasen, bir taşınmazın 4785 sayılı Yasanın 2.
maddesinde yeralan aşısız kestane ormanı kabul edilebilmesi için yasanın
yürürlüğe girdiği 13.7.1945 tarihinde yüzölçümüne uygun dağılımlı aşısız
kestanelik olarak var olması gerekir. Öncesi orman olan bir taşınmaz,
devletleştirme kapsamına girmiş ise, sonradan kestanelik haline gelse bile,
6831 sayılı Yasanın 3373 sayılı Yasa ile değişik 1/F maddesinin uygulanması
söz konusu olamaz.
Bu açıklamalar karşısında; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava
fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki
bilirkişi dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman
bilirkişiler aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile
birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu
belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658
sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; orman ise, tapu ve zilyetlikle
ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45.maddesinin
ilgili fıkralarının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği gözetilmeli;
4785 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 13.7.1945 tarihinde eylemli biçimde ve
doğal yapısı gereği aşısız kestanelik ise, o takdirde devlet ormanları veya
4785 sayılı Yasa ile devletleştirilen ormanlar içinde veya bitişiğinde olup
olmadığı yönü araştırılarak, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar
verilmelidir. Açıklanan hususlar gözardı edilip, eksik inceleme ve yetersiz
bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya
aykırıdır.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Yönetimin temyiz
itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek
halinde Yönetime iadesine, 13.10.1992 gününde oybirliği ile karar verildi.
|