 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
Esas Karar
92/4031 92/4236
Özet :Terk sebebi ile boşanmada sürelerin başlangıcı resen
gözetileceği süreler dolunca dava açmak bir zaman yoktur.
Temyiz eden:Davacı
Kadir erdoğmuş ile Nerimen Erdoğmuş arasındaki boşanma davasının
yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hüküm davacı
tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
ihtarın Hukuki sonuç doğurabilmesi için ihtar isteğinden
önceki iki ay içinde eve davet olunan eşin haklı bir sebep olmaksızın birlik
dışında yaşadığının gerçekleşmesi gerekir. Başka bir anlatımla terk
tarihinden itibaren iki aylık süre geçmeden ihtar isteğinde bulunulamaz.
Öte yandan ihtar kararının davalıya tebliğinden sonra bir aylık süre
geçmedikce de boşanma davası açılamaz (M.K.132/1). Bu süre çağrılan eşin eve
dönmesi için kanunen kendisine tanınan süredir. ihtarın alan eş tebellüğ
tarihinden itibaren bir ay içinde dilediği gün (ve hatta bir ayın biteceği
son günü) eve dönme hakkına sahiptir. Başka bir anlatımla bu dönemde çağrılan
kadın birsebep olmaksızın aile birliği dışında yaşamış sayılmaz.
Öte yandın mahkemece kabul edildiği gibi bu bir aylık sürenin
başlangıcı ise, ihtar kararının davalıya tebliği tarihinde, başlar Ancak
kararında davet edilen eş içinde nakil masraflarının karşılayacak yol parası
öngörülmüş ve bu paranında davalı tarafından tebliğ tarihinden sonra alındığı
gerçekleşmiş ise bir aylık sürenin başlangıç tarihi paranın alındığı veya
davalı tarafından paranın alınmasından imtina edildiği tarihtir. (Hukuk Genel
Kurulu 20.1.1988 gün ve 587/41).
Kanunda belirtilen bu süreler dava şartı olup kamu düzenini
ilgilendirdiğinden Hakim tarafından resen dikkate alınması ve araştırılması
gerekir.
Açıklanan sürelerin geçmesi (dolması) halinde ise davacının artık
boşanma davası açma hakkı doğmaktadır. Yani davacı, bu sürelerin geçmesinden
sonra dilediği zaman dava açma hakkına sahiptir.
Olayımızda ihtar kararının davalıya 8.11.1990 gününde tebliğ edildiği
kararda öngörülen yolculuk parasının ise davalının almaktan imtina etmesi
üzerine 9.11.1990 tarihinde iade olunduğu Bu dava 28.12.1990 tarihinde
açıldığına göre yukarıda değinilen sürelerinde dolduğu anlaşılmaktadır.
O halde işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi
gerekirken, yasal sürelerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek davanın
süresinde açılmadığından söz edilerek isteğin red edilmesi doğru değildir.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, 8.4.1992
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
İ.Yanıkömeroğlu Tahir Alp Hakkı Dinç F.Kıbrıscıklı Özcan Aksoy
|