 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Altıncı Hukuk Dairesi
E. 1992/3863
K. 1992/4596
T. 31.3.1992
* KİRA SÖZLEŞMESİ
* İMAR PLANI
* İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI
ÖZET : Mevcut imar planına rağmen kira sözleşmesi yapılması yeni doğan ihtiyaç
nedeniyle, tahliye davası açılmasına mani olmaz.
(6570 s. GKK. m. 7/b)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davacı
tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar
okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, imar uygulaması nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminden ibarettir.
Mahkeme, davayı red etmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Ankara Büyükşehir Başkanlığı vekili, Sakarya Caddesi'nde bulunan bazı
işyerlerinin Belediye Meclisinin 12.11.1990 gün ve 414 sayılı kararıyla
yıktırılarak geçici alan ve yaya bölgesi olarak düzenlenmesi kararına
bağlandığını, özellikle Ankara giri nüfus yoğunluğunun sürelki artış
gösterdiği kalabalık ve büyük kentlerde belde yaşıyanlarının temiz ve
sağlıklı ortamda insanca hayat sürmelerini sağlamak için bu sonuca
varıldığını, imar uygulamasına geçileceğinden ve planda işyerinin, yeşil alan
yaya bölgesinde kaldığı saptandığından kiralananın tahliyesini talep
etmiştir.
Davalı vekili, yıllar önce kiralananın bulunduğu Sakarya Caddesi'nin yaya
bölgesi ve yeşil alan olarak belirlendiğini, imar planının mevcudiyetine
rağmen kiralananın daha sonradan kiraya verildiğini yeni yapılmış bir imar
planının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Dosya kapsamına ve bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor içeriğine göre,
kiralananın bulunduğu yere ait imar planının 8.9.1978 tarihinde tasdik
edildiği, planda bu alanın yaya yolu ve yeşil saha olarak belirlendiği,
Ankara Belediye Encümeni'nin 22.11.1991 tarihli kararında da bu imar planının
uygulanacağı kararlaştırılmıştır. İmar planının tasdik edildiğine göre uzun
süre uygulanmaması ve buna rağmen daha sonra imar alanı içerisine giren bazı
yerlerin kiraya verilmesi ve yeni bir imar planının yapılmaması geçerliliğini
koruyan ve usulüne göre yapılmış eski imar planının ortadan kaldırılmasını
gerektirmez. Mevcut imar planına rağmen kira sözleşmesi yapılması yeni doğan
ihtiyaç nedeniyle, tahliye davası açılmasına mani olamaz.
Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, ihtiyacın gerçek ve samimi olduğu,
8.9.1978 onay tarihli imar planının uygulanacağı da anlaşıldığından
kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle davanın
reddi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile
HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin
alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 31.3.1992 tarihinde oybirliği
ile karar verildi.
|