 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Sekizinci Hukuk Dairesi
E. 1992/365
K. 1993/1209
T. 11.2.1993
* TAPU İPTALİ VE TESCİL
* OLAĞANÜSTÜ ZAMANAŞIMI
* HAKSIZ ZENGİNLEŞME
ÖZET : Tapulama tesbitine kadar 20 yılı aşkın süre koşullarına uygun şekilde
tasarruf edilen taşınmaz, tesbit tarihinde olağanüstü zamanaşımı yoluyla
kazanılmış ve mutasarrıfı lehine mülkiyet hakkı doğmuştur. Bundan sonra idare
tarafından ecrimisil adı altında para alınması haksızzenginleşme sayılır.
(743 s. MK. m. 639)(3402 s. Kadastro K. m. 14)(818 s. BK. m. 61)
Hüseyin ve Güler ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının
kabulüne dair, (Çorum İkinci Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 9.6.1988 gün
ve 794/274 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından
süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Dosya münderecatına ve toplanan delillere göre taşınmazın davacılar tarafından
tapulama tespit tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun
şekilde tasarruf edildiği belirlenmiş bulunmaktadır. Bu durumda taşınmaz
tapulama tesbit tarihinde olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılmış
olmaktadır. Başka anlatımla, o tarihte davacıların bu taşınmaz üzerinde
mülkiyet hakları doğmuş bulunmaktadır. Bundan sonra İdare tarafından
davacılardan ecrimisil adı altında bir para alınması haksız zenginleşme
sayılır. Davacılar bunun Hazineden alınıp kendilerine verilmesini istemişler,
mahkemece açıklanan gerekçelerle talep yerinde görülerek hem davanın iptal ve
tescil yönünden kabulü yönüne gidilmiş hemde haksız olarak alınan paranın
tahsiline karar verilmiştir. hüküm her iki yönden yasaya uygun bulunmaktadır.
Hazinenin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddi ile usul ve yasaya
uygun olan hükmün (ONANMASINA) ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı
Harçlar Kanununun 13/J maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal
olmadığına ve iptal ve tescile ilişkin hüküm bölümünün onanmasına
oybirliğiyle, diğer bölümde oyçokluğuyla 11.2.1993 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
* Nizalı 1428 parsel, 30 parselden ifraz sonucu oluşmuştur. 30 parsele ait
tapulama tutanağında 28, 29, 442 ve 443 parsellere uygulanan 31 numaralı
vergi kaydının batısı boşluk okuduğundan kayıt miktar fazlası olarak Hazine
adına tesbit edildiği, davacıların itirazı üzerine tapulama komisyonunun
24.2.1981 günlü kararı ile tesbitin iptaline, 11000 metrekare yüzölçüme sahip
taşınmazın boşluktan kazanılmadığı ve davacılar tarafından 30-40 yıldan bu
yana tasarruf edildiği açıklanmak suretiyle bu kısmın 30 parsel numarası ile
davacılar, geriye kalan nizalı 13800 metrekarelik kısmın Hazine adına
tesbitine karar verilmiş ve sicil oluşmuştur. Davacılar ve diğer müşterekler
adına tesbit ve tescil edilen 28, 29, 442 ve 443 parsellere ait 31 numaralı
vergi kaydının batı sınırı boşluk olarak gösterilmiştir. Bu tür sınırlar
değişir ve genişletilmeye elverişli sınırlardan sayılır. Mülga 766 sayılı
Tapulama Kanununun 42. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi
hükümlerine göre değişen sınırları içeren kayıtlar miktarı ile geçerlidir.
Kayıttaki miktar kadar 29, 28, 442, 443 parsel olarak kayıt mükellefinin
mirascıları adına tesbit edildiğine göre Hazine adına tesbit ve tescil edilen
nizalı yerin kaydın batısında yer alan boşluktan kazanıldığı sonucuna
varılır. Kayıt miktar fazlasının Hazine adına yazılması bu nedenle kanuna
uygun olmaktadır. Hazine adına yasaya uygun bir şekilde sicil oluştuktan
sonra taşınmazdan yararlanmalarını sürdüren davacılardan kira parası adı
altında tahsil edilen paralar, taşınmazın hukuki semeresi olup bu paraların
tahsili haksız zenginleştirme olarak nitelendirilemez. Diğer yönden sicilin
oluştuğu günden itibaren Hazine taşınmazın maliki olup, taşınmazdan
yararlanmasında iyi niyetli sayılır. Davacıların tesbitten önceki zilyetliğe
dayanarak Hazine aleyhine açtıkları iptal ve tescil davasının başarıya
ulaşması nedeniyle iade ile karşı karşıya kalan Hazinenin az önce açıklandığı
üzere iyi niyetli olması nedeniyle elde ettiği semereleri iade sorumlu
olamaz. Kural olarak iyi niyetli zilyet elde ettiği semere ve ecrimisil
bakımından herhangi bir sorumluluk altında değildir. Kayıt iptal edilene dek
taşınmazdan yararlanma Hazine bakımından sebepsiz zenginleşmede sayılamaz. Bu
açıklamalar karşısında yerel mahkemenin hiç bir gerekçeye dayanmayan 11.730
TL. ecrimisilin Hazineden alınmasına ilişkin hüküm bölümü yasaya aykırıdır.
Bu gerekçelerle değerli çoğunluğun onama düşencelerini paylaşmadığımızdan,
hükmün ecrimisile ilişkin bölümü B O Z U L M A L I D I R.
Süleyman SAPANOĞLU Hasan ERDOĞAN
Üye Üye
|