 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1992/3062 1992/4324
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi :Tarsus Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi :12.12.1991
Nosu :1991/420-849
Davacı :Asaf Yenigün vekili Av.Ahmet Özden
Davalı :İbrahim Yeşilyaprak vek.Av.Tülin Çataklı
Dava dilekçesinde tahliye istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü
cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava konusu edilen taşınmaz ana binada 24/630 arsa payına sahip ve
yönetim planı ile tapu kaydına göre mesken niteliğindedir.
Taşınmazın 1/2 payı davalılardan İbrahim'e, geri kalan 1/2 payı ise
dava dışı bulunan kişilere ait olup, bilirkişi raporundan anlaşıldığına göre
bağımsız bölüm fiilen malikler arasında bölüşülerek 1/2 paya düşen bölümde
davalılardan Seyfi'nin kuaförlük mesleğini icra ettiği anlaşılmaktadır. Kat
Mülkiyeti Kanunu hükümleri karşısında, kat mülkiyetine tabi bir ana binanın
bağımsız bölümlerinin herhangi bir surette bölünerek ayrı hukuk statüye tabi
kılınmaları yada farklı hak ve yükümlülük statülerinin bulunması mümkün
değildir. Bu durumda kat maliklerinden yalnız birinin işgal ettiği yarı paya
tekabül eden bölümdeki kullanımı nedeniyle davalı gösterilmesi ve onun tapu
kaydına ve yönetim planına aykırı olarak bağımsız bölümdeki kullanımını dava
konusu edip eski hale getirme istemi mümkün değildir. Çünki bu konuda
verilecek mahkeme kararı infaz aşamasında bağımsız bölümün tümünü dikkate
alacak, sadece bir bölümündeki yasaya aykırı faaliyetin önlenmesiyle değil bu
faaliyetin, taşınmazın tamamını kapsayacak şekilde yasaklanmasını
içerecektir.
Bu nedenle diğer bölümü nakliye şirketi işyeri olarak kullanıldığ
anlaşılan bağımsız bölümün tapu kaydına göre mesken olarak kullanılmak üzere
müdahalenin men'ine karar verildiği takdirde bu karar bağımsız bölümün yalnız
kuaför olarak kullanılan bölümünü değil tamamını kapsıyacaktır. O halde bu
gibi durumlarda davacıya diğer paydaşları da dava dilekçesi tebliğ edilip
davaya dahil etmek üzere mehil verilmesi, ya da daha sonra birleştirilmek
üzere ayrı bir dava açmak için önel verilmesi gerekir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.5.1992 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki M.A.Selçuk S.Erçoklu V.Canbilen Z.Sağdur
|