 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1992/2696
K. 1993/540
T. 10.2.1993
* KUSURLU YÜKLENİCİ
* ZARARDAN SORUMLULUK
ÖZET : Kusurlu yüklenici, işin kalan kısmının ikmalinde ücret farkından doğan
zarardan sorumludur.
(818 s. BK. m. 358/2)
Taraflar arasındaki davanın, (İstanbul Asliye Altıncı Ticaret Mahkemesi)nce
görülerek reddine dair verilen 6.12.1991 tarih ve 166-1137 sayılı hükmün
temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin
süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği
konuşulup düşünüldü:
Davalı tarafından, Kınık İlçesi köyleri telefon hat çekim işinin 1.4.1987
günlü sözleşmeyle üstlenildiği, 15.4.1987 tarihinde işe başlanıldığı, daha
sonra vasıflı eleman bulunamadığı, davacı PTT.nin de bu konuda yardımcı
olmadığı neden gösterilerek işin ikmal edilmediği ve sözleşmenin davacı iş
sahibince feshedildiği, işin PTT.nin kendi elemanlarınca ikmal edildiği
hususu yanlar arasındaki çekişme konusu değildir.
Davacı Kurum, işin kendilerince ikmali sonucu sözleşme fiyatlarına nazaran
aradaki fark 8.558.658.45 TL.nin, yükleniciye fazla ödenen 606.665 TL. ile
toplamı 9.165.323.45 TL.nın tahsilini dava etmiş, davalı yüklenici vasıflı
eleman bulunamamasının yarattığı imkansızlık sonucu edimini yerine
getirmediğinden bahisle davanın reddini istemiş, mahkemece alınan bilirkişi
raporuna bağlı kalınarak davacı Kurum'un sözleşmenin 34. maddesine uygun
olarak ihale, pazarlık ya da emanet usulüyle işi tamamlamadığı, zararı
ıspatlıyamadığı, davalının teknik eleman bulamadığı nedenleriyle davanın
reddine karar verilmiş, karar davacı Kurum'ca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve
delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin
aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi
gerekmiştir.
2- Basiretli olduğu varsayılan yüklenicinin ihaleden önce teknik eleman
teminini düşünmesi gerekir. Davacı Kurum'un bu konuda yükleniciye yardımcı
olmasını zorunlu kılan bir hükme sözleşmede yer verilmemiştir. İşi
yürütebilecek eleman bulamaması yüklenicinin tutumundan doğmuştur. Bu hal
subjektif imkansızlık olarak nitelendirileceğinden sözleşmenin feshinde
kusurlu taraf davalı yüklenicidir. Kusurlu yüklenici işin kalan kısmının
ikmalinde ücret farkından doğan zarardan sorumludur. Kurum'un sözleşmenin 34.
maddesinde sayılan usullerin dışına çıkarak işi kendi elemanlarıyla
tamamlaması davanın reddini gerektirmez. Mahkemece yapılacak iş, sözleşmenin
34. maddesinde öngörülen süre ve usullerle iş yaptırılmış olsaydı, yeni
yükleniciye yapılacak ödeme tutarını bilirkişiye hesaplattırmak, bununla
davalının üstlendiği fiyat arasında fark varsa -istemle bağlı kalınarak- buna
hükmetmekten ibaretken, hakimlik mesleğinin gerektirdiğini hukuki bilgiyle
çözümü mümkün konuda ve sıkı sıkıya bilirkişi mütalaasına bağlı kalınarak
(HUMK. md. 275, 283) davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
3- Fazla ödenen 606.665 TL.nin istirdadına dair istem hakkında hiç araştırma
yaptırılmadan ve neden gösterilmeden red kararı verilmiş olması da mahkemenin
kabulü bakımından hükmün bozulmasını gerektirir.
S o n u ç : Yukarıda 1. bendde açıklanan nedenle sair temyiz itirazlarının
reddine, iki ve üçüncü bendlerde yazılı nedenlerle hükmün davacı yararına
(BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden
davacıya geri verilmesine, 10.2.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|