 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onüçüncü Hukuk Dairesi
E. 1992/2432
K. 1992/2924
T. 26.3.1992
* MAZERET
* MEŞRUHATLI DAVETİYE
ÖZET : Davalı ciddi bir mazerete dayanmıştır. Mazeretini tevsik edici bir
belge ibraz etmemiş ise de, borcun ödendiğine ilişkin belgeyi ibraz edeceğini
savunması karşısında bir dahaki oturum için mazeretin tevsiki ve ödeme
belgesinin ibraz edilmesi için meşruhatlı davetiye davalıya çıkarılmak
suretiyle bir usul izlenip ona bir imkan sağlanması, daha sonra hasıl olacak
duruma göre karar verilmesi hakkaniyet ve adalet duygularının bir gereği
kabul edilmelidir.
(1086 s. HUMK. m. 217, 220)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda;
ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen
hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya
incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, 10.000.000 TL.sı ödünç alan davalının borcuna karşılık çek verdiğini,
icra takibine koyduğunda itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline karar
verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici
nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına
göre davalının aşağıdaki bendi kapsamı dışındaki itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı, 10.9.1991 günlü oturumda çek bedelini ödediğine dair makbuzu
bulunduğunu savunmuş ve mahkemece bu ödeme belgelerinin ibrazına karar
verilmiştir. Davalı, oturum arasında telgraf çekerek ameliyatı nedeni ile
duruşmaya gelemiyeceğini bildirmiş mazeretin kabulünü istemiştir. Mahkeme
mazereti kabul etmeyerek aynı oturum davanın kabulüne karar vermiştir. Davalı
ciddi bir mazerete dayanmıştır. Gerçi mazeretini tevsik edici bir belge ibraz
etmemiş ise de borcun ödendiğine ilişkin belgeyi ibraz edeceğini savunması
karşısında bir dahaki oturum için mazeretin tevsiki ve ödeme belgesinin ibraz
edilmesi için meşruhatlı davetiye davalıya çıkarılmak suretiyle bir usul
izlenip ona bir imkan sağlaması daha sonra hasıl olacak duruma göre karar
verilmesi hakkaniyet ve adalet duygularının bir gereği kabul edilmelidir.
Adalet bir olup bittiye getirilmemeli, davaların süratle ve ekonomik yollarla
çabuk bitirilmesi kuralı yanında da davada esas olan adaletin gerçeğe en
uygun sağlanması amacı hiç bir zaman ihmal ve gözardı edilmemeli, adaletin
şekil hukukuna tercih edilmesi üstün görülmemelidir. Gerçekte de borcu
söndüren belgenin sunulması halinde dava red ile sonuçlanacaktır. Nitekim, bu
imkan tanınmadığından davalı ödeme belgesini temyiz dilekçesine eklemiştir. O
nedenle, böyle bir savunmaya daha makül ve hitiyatlı bakmanın usul
hükümlerinin özüne ve sözüne uygun düşeceğinde kuşku ve duraksamaya yer
olmamalıdır.
3- Kaldıki davalı yemin delilinede dayanmıştır. Yeminin eda ettirilmesi Usul
Yasasının 339 ve ardından gelen maddelerinde buyurucu nitelikte ayrıntılı
olarak açıklanmıştır.
Oysa, mahkemece anılan yasa hükümlerine uygun yemin eda ettirilmemiştir.
Özellikle Yargıtay denetiminin sağlanması için yemin metni tutanaklara
geçirilmemiş "Usulüne uygun yemini yaptırıldı" sözlerinin yazılmasıyla
yetinilmiştir.
Tüm açıklananlar düşünülmeden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi
usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
S o n u ç : 1. bent gereğince diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3.
bentler doğrultusunda temyiz olunan mahkeme kararının davalı yararına
(BOZULMASINA), istek halinde peşin harcın iadesine, 26.3.1992 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
|