 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
92/2268 92/2614
ÖZET : Vasinin azli, Asliye Hakimine aittir.
Sulh hakimi ancak tedbir alır ve azlini Asliye Hakiminden ister.
Taraflar arasındaki vasi tayini davasının yapılan muhakemesi sonunda
mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Vasinin vasiliğe gayri layık bir hali anlaşılır veya vazifesini ifade
suistimal veya fahiş ihmali görülürse mahkemeyi asliye tarafından azil
olunur. Sulh Hakimi vesayet altındaki kimsenin menfaatlarını tehlikede
gördüğü anda vazifesini gereği gibi ifa edemiyen vasinin başka bir kusuru
olmasa bile vazifesine nihayet verebilir. (M.K.m.427) Temyiz kudretini haiz
vesyet altındaki kimse ve alakadarlardan herbiri vasinin azlini talep
edebilir. Azli mucip bir sebebin vücuduna diğer bir suretle haberdar olan
Sulh Hakimi vasiyi azle tevassül ile yükümlüdür. (M.K.m.428) Mahkemeyi Asliye
ancak tahkikat icrasından ve vasiyi dinledikten sonra azle karar verebilir.
(M.K.m.429) Şu halde vasinin azlinde görevli mahkeme Asliye Mahkemesidir.
Sulh Mahkemesi ani müdahale gereken hallerde ihtiyati tedbir mahiyetinde
vasiyi görevden uzaklaştıracak ve Asliye Mahkemesinden vasinin azlini
isteyecektir. (Dr.Selahattin Sulhi Tekinay Türk Aile Hukuk 3.baskı sayfa 627)
Vesayet altına alınan müracaatı üzerine Sulh Hakimi tarafından ittihaz edilen
20.12.1991 günlü karar, yukarıda açıklandığı üzere M.K.427.maddesi uyarınca
alınan tedbir niteliğindedir. Böyle olunca dosyanın görevli Asliye Hakmine
tevdi ile vasinin azline tevassül edilmesi gerekli iken isteğin yazılı
biçimde reddi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA,
5.3.l992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
İ.Y.Ömeroğlu Tahir Alp Ş.D.Kabukçuoğlu Ferman Kıbrıscıklı Özcan Aksoy
|