 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Birinci Ceza Dairesi
E. 1992/1914
K. 1992/2101
T. 7.10.1992
* ARABA İLE ÇARPARAK İKİ KİŞİYİ YARALAMAK
* TAKDİR HAKKI
* CEZANIN ASGARİ HADDİ
ÖZET : Dava konusu olayda kullanılan vasıtanın "oto" niteliği, her iki
mağdurda hasıl olan yaraların vasıf ve mahiyeti, sanığın kastının yoğunluğu
gibi ilkeler bir tarafa itilerek temel cezanın olayın başlama ve gelişim
tarzına uygun düşmeyecek biçimde asgari had üzerinden tayini yasaya
aykırıdır.
(765 s. TCK. m. 29)
Sabri ile Ahmet'i araba ile çarparak ayrı ayrı yaralamaktan sanık Mehmet'in
yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin, (İzmir Dördüncü Ağır
Ceza Mahkemesi)nden verilen 26.2.1992 gün ve 121/30 sayılı hükmün Yargıtay'ca
incelenmesi sanık ve müdahiller tarafından istenilmiş, sanık duruşma da talep
etmiş olduğundan, dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile
Dairemize gönderilmekle; karardaki açıklanan nedenle duruşmasız olarak
incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
1-) Hükmolunan cezanın tür ve miktarına göre sanık vekilinin duruşmalı
tetkikat isteminin reddine.
2-) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu
kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin,
cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması
inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde
bozma sebebi dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık vekilinin
bir sebebe dayanmayan müdahiller vekilinin suç vasfına ve olayda tahrik
bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Ancak:
Taraflar arasında öldürmeyi gerektirecek derecede ciddi ve köklü husumet
bulunmamakla beraber, doktrinde iki sınır arasında temel cezanın
belirlenmesinde, suçun işlenişinde kullanılan aracın niteliği, zarar ve
tehlikenin ağırlığı, kastın yoğunluğu, suç sebepleri ve saiki gibi hususların
ve bu paralelde düzenlemesi yapılan TCK.nun değişik 29. maddesi gözönünde
tutulması öngörülmekte;
Bu husus mahkemenin takdtirine bırakılmış olmakla beraber; bu takdir hakkı
kullanılırken gösterilecek sebeplerin makŞl ve hukuk kurallarını
zedelemeyecek, kanunların esas maksat ve amacına aykırı düşmeyecek nitelikte
kullanıldığının açıkça anlaşılması gerekmektedir. Dava konusu olayda
kullanılan vasıtanın "oto" niteliği, her iki mağdurda hasıl olan yaraların
vasıf ve mahiyeti ve sanığın kasdının yoğunluğu gibi ilkeler bir tarafa
itilerek temel cezanın olayın başlama ve gelişim tarzına uygun düşmeyecek
biçimde asgari had üzerinden tayini,
Bozmayı mucip görülmüş ve müdahiller vekilinin temyiz itirazları bu itibarla
yerinde görülmüş olduğundan, hükmün kısmen tebliğnamedeki düşünce hilafına
(BOZULMASINA), 7.10.1992 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
|