 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Üçüncü Hukuk Dairesi
E. 1992/16583
K. 1993/8988
T. 17.5.1993
* İTİRAZIN İPTALİ
* İCRA TAKİBİNİN FAİZ VE MASRAFLARIYLA TAHSİLİ TALEBİ
* YETKİ
ÖZET : İİK.nun 67. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde; itirazın iptali
davalarının genel hükümlere tabi olduğu öngörülmüş olup, davada genel
hükümler uygulanacağından, olayın vuku bulduğu (Antalya'da) ve davalının da
orada mukim olduğu gözetilerek, süresinde ve usulüne uygun olan sözkonusu
yetki itirazının kabulüyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar
verilmesi gerekirken, bu ilke ve kuralların dikkate alınmaksızın hüküm
kurulması doğru değildir.
(2004 s. İİK. m. 67/1)
Dava dilekçesinde, itirazın iptaliyle icra takibinin 2.452.872 lira üzerinden
devamı ve faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir.
Mahkemece, davanın 2.375.000 liralık bölümünün kabulü cihetine gidilmiş;
hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün
kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Mahkemece, daha evvel İzmir Birinci İcra Dairesi'nde davalı aleyhinde aynı
tazminat alacağının tahsili yolunda açılan icra takibine karşı yetki
itirazında bulunulmadığından söz edilerek davalının yetki itirazı reddedilip
davaya bakılmış ve esası hakkında hüküm kurulmuştur.
Oysaki; İİK.nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davalarında, ilgili
icra takibin karşı yetki itirazında bulunulmamış olması, borçlunun o yerin
yetkisini kabul ettiği anlamına gelmez ve bu olgu, yetki yönünden borçluyu
bağlamaz.
Her ne kadar İİK.nun 50 ve 72. maddelerinde, yetkiye ilişkin bir takım
hükümler varsada; o hükümlerin, bu gibi davalarda özellikle türleri ve
nitelikleri itibariyle farklı davalar olmaları bakımından uygulama olanağı
bulunmadığı anılan maddelerin içeriğinden açıkça anlaşılmaktadır.
İİK.nun 67. maddesinde ise; o şekilde yetkiye ilişkin bir hüküm bulunmadığı
gibi, aksine bu maddenin 1. fıkrasının 2. cümlesinde, itirazın iptali
davalarının genel hükümlere tabi olduğu da öngörülmüş bulunmaktadır.
O halde; davada genel hükümler uygulanacağından, olayın Antalya'da vuku
bulduğu ve davalının da orada mukim olduğu gözetilerek, süresinde ve usulüne
uygun olan sözkonusu yetki itirazının kabulüyle (davaya Antalya Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde bakılmak üzere) dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar
verilmesi gerekirken, bu ilke ve kuralların dikkate alınmaksızın belirtilen
şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde
hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan,
kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve şimdilik
diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcın
istek halinde temyiz edene iadesine, 17.5.1993 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
|