 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
Y A R G I T A Y
2.Hukuk Dairesi
Sayı:
ESAS KARAR
92/1507 92/1762
ÖZET : Tedbir nafakası küçük çocuk adına alınır.
Muhalefet : Tedbir nafakasında alacaklı küçük değil ilamda yazılı
taraftır.
Taraflar arasındaki tenfiz davasının yapılan muhakemesi sonunda
mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği
görüşülüp düşünüldü.
Koca evlilik birliğinin devamı süresince, karısı ve çocuklarına
bakmak, onlara sosyal seviyelerine uygun bir hayat sağlamak zorundadır.
(M.K.m.152) Şartların oluşması halinde kadınında aile giderlerine katılması
ve hatta nafaka ile sorumlu tutulması imkan dahilindedir. (M.K.m.151)
Boşanma davasından önce veya boşanma davası sırasında, çocuklar
yararına hüküm altına alınması istenilen tedbir nafakasını, küçüklerin
bakımını fiilen üstlenen eş talep edecektir. Bu yolda istekte bulunan taraf
çocuklar adına hareket edecektir. Karar altına alınan nafakada küçüklerin
ihtiyacına sarfedilecektir.
Nitekim tenfizi istenilen Charlettenburg Sulh Mahkemesi de kararında,
ana babanın ayrı yaşamaları halinde taraflardan birine velayet verilmemişse
çocuğu himayesinde bulunduran tarafın onun adına nafaka isteyebileceğini
belirtmiştir. Görüldüğü gibi yabancı mahkeme ilamına esas alınanan ilke, Türk
hukuk sistemine de uygundur. Ne varki hakkında nafakaya hükmedilen l5.2.l972
doğumlu Remzi Arhan Kiney dava tarihi (3.5.l99l) itibariyle reşittir. Kendisi
yahut vekili tarafından açılmış bir davası yoktur. Bu durumda davacı olan
annenin geçmiş günleri kapsıyan nafakaya ilişkin yabancı mahkeme ilamını,
çocuğu adına tenfiz edilmesini istemeye hakkı bulunmamaktadır. O halde
mahkemece sıfat yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin
esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, l7.2.l992
tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
İ.Y.Ömeroğlu Tahir Alp Ş.D.Kabukçuoğlu Hakkı Dinç F.Kıbrıscıklı
(Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
"Çocuk küçük iken ana ve babanın velayti altındadır." (M.K.262)
"Evlilik mevcut iken, ana ve baba, velayeti beraberce icra ederler.
Anlaşamazlarsa babanın reyi muteberdir." (M.K.263) "Koca birliğin reisidir.
Evin intihabı, karı ve çocukların münasip veçhile, iaşesi ona attir."
(M.K.l52) Görüldüğü gibi kanunda gösterilen tüm bu hak ve görevler çocuğa ait
hak ve görevler olmayıp ana, babaya ait hak ve görevlerdir. Eşlerden birinin
çocuklar üzerindeki gözetim ve bakım görevini fiilen bırakması halinde diğer
eşin ona karşı vaki istekleri çocuk adına olmayıp ailenin korunmasına
(M.K.l6l) yöneliktir. Bu cümleden olarak hakim tarafından bir miktar
nafakanın (infak ve iaşe masraflarının) kocadan alınıp kadına ödenmesi
yönündeki kararda hak sahibi çocuklar olmayıp, anadır. Bu sebeple kararın
kesinleştiği tarihten, müşterek çocuğun reşit olduğu l5.2.l990 gününe kadar
biriken nafakayı isteme hakkı davacı kadına ait olup, yabancı ilamın
tenfizini isteyebilir. Velayeten açılan bir dava yoktur. Çocuğun adı dava
dilekçesine ilişkiyi belirtmek için yapılmıştır. Bozmaya bu sebeple
katılmıyorum.
ÜYE
Tahir Alp
|