 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
1.HUKUK DAİRESİ
Sayı :
Esas Karar
------ 1993 ------ YARGITAY İLAMI
l992/l4847 2047
Mahkemesi :Beyoğlu As.H.H.
Tarihi :9.7.l992
Nosu :l9/49l
Davacı :Hazine
Davalı :Balıklı Rum Hastanesi Vakfı
Üçüncü Şahıs :
Davanın konusu :Tapu iptali, tesçil
Temyiz eden :Davacı iadere
Davacı tarafından,davalı aleyhine açılan tapu iptali ve tesçil
davasının yapılan yargılamasında, mahkemece davanın reddine dair verilen
kararın davacı idare vekili tarafından temyizi üzerine davalı vekilinin
temyize cevap dilekçesindeki duruşma isteği değer ve tebligat giderinin
yatırılmamış olmasından ötürü HUMK.nun 438. maddesi hükmünce reddedilerek
dosya okundu, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı hazine vekili, 446 ada 28 parsel sayılı taşınmazdaki Despina
Pappa'ya ait l/2 yarı payın vasiyet yoluyla davalı Balıklı Rum Hastanesi
vakfına bağışlandığını, oysa anılan vakfın bağış kabul etmesine yasal olanak
bulunmadığını ileri sürmüş, tapunun iptali ile adına tesçilini istemiştir.
Hemen belirtilmelidirki; yasaların getirdiği bazı sınırlayıcı
hükümler yerinde kalmak ve karşılıklılık ilkesine fiili uygulamadada
geçerlilik tanıyıp saygılı olmak şartıyla yabancı gerçek kişilerin Türkiye'de
miras yoluyla mal edinmelerine imkan tanınmış olmasına karşın, tüzel kişiler
bu imkandan yoksun bırakılmışlardır. Esasen, Medeni Kanundan önceki mevzuat
yönündende (osmanlı imparatorluğu devrindede) 7 sefer l284 tarihli kanunla
yabancı gerçek kişilere Türkiye'de taşınmaz mal edinme hakkı verilmişken,
1328 tarihli kanunla yabancı tüzel kişiler bundan ayrık tutulmuşlardır. Öte
yandan, 5404 sayılı kanunla değiştirilen vakıflar kanununun l.maddesinin son
fıkrasında cemaatların ve esnafa ait vakıfların kendileri tarafından seçilen
kişi veya kurullarca yönetileceği öngörülmüş, böylece bunlar, tüzel
kişiliklerine dokunulmamak üzere bir statüye bağlanmıştır. Vakıflar Kanununun
44. maddesinde, (...l6 Şubat 1328 tarihli kanunun yayınlanmasından sonra
tapuya verilmiş defterlerle ve buna benzer belgelerle anlaşılacak olan
yerlerin o yolda vakıflar kütüğüne geçeceği...) hükmü yer almıştır. Bu
suretle, vakıf niteliği kazanan cemaatlara ait hayri, ilmi ve bedii amaçlar
güden kuruluşların düzenlenmiş vakıfnameleri bulunmadığı için az önce
belirtilen 44. madde gereğince bunların süresinde verdikleri beyannamelerinin
"vakıfname" olarak kabulü zorunluğu ortaya çıkmıştır. Nasılkı, vakıfnamede
mal edinme için açıklık olmıyan hallerde vakıf tüzel kişiliği mal edinemezse,
beyannamelerinde bağış kabul edecekleri yolunda açıklık olmıyan hayır
kurumları da gerek doğrudan doğruya, gerekse vasiyet yolu ile taşınmaz mal
iktisap edemezler. Çünkü vasiyeti kabul, yararına vasiyet yapılana ait bir
haktır. Vakıf (vakfeden) vakıfnamesinde izin vermedikçe onun iradesi dışına
çıkılıp mal kabul olunamaz. Öyle ise, Balıklı Rum Hastanesi Vakfının gerek
doğrudan gerekse vasiyet yolu ile taşınmaz mal edinemiyeceğinin kabulü
gerekir. Davalı Balıklı Rum Hastanesi Vakfı, 2762 sayılı Vakıflar Yasasının
birinci maddesinin 2.fıkrasında tanımı yapılmış bulunan mülhak vakıflardan
bulunduğuna göre, vakıflar genel müdürlüğünün denetimine tabidir. Özel
yasasında sayılan işleri yapmakla yetkili kılınmış olan vakıflar genel
müdürlüğünün denetimi altında tuttuğu vakıf kuruluşlarca yasalara aykırı
olarak oluşturulmuş hukuki tasarrufların düzeltilmesi ve bunların iptali için
dava açabileceği kuşkusuzdur. Özel yasanın tanıdığı dava hakkı Vakıflar Genel
Müdürlüğüne ait olmakla birlikte, değinilen nitelikteki temliki tasarruflar
kamu düzeninide ilgilendirdiği cihetle, tasarruflara yönelik dava hakkının
hazineye de tanınmış olmasında bir usulsüzlük yoktur.
O halde, davaya konu yarı pay yönünden hazine yararına mirasçı
sıfatıyla tesçil isteyebilme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin
araştırılması, gerçekleşmiş ise, iptal ve tesçile karar verilmesi, aksi
durumda (tesçil isteyebilme imkanının doğmadığının anlaşılması durumunda)
iptal ve eski hale getirilme ile yetinilmesi gerekirken, davanın reddedilmesi
doğru değildir. Davacı hazinenin temyiz itirazları yerindedir, kabulüyle
hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine 22.2.l993
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan V. Üye Üye Üye Üye
E.Özkaya C.Çetiner K.Öztekin O.Uzgören E.K.Kurşun
|