 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E. 1992/1430
K. 1992/1586
T. 26.3.1992
* BİLİRKİŞİ
ÖZET : Bilirkişi, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde oy ve
görüşüne başvurulan kişidir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki
bilgi ile çözümü mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez. Aksine tutum
yargı erkinin bağımsız hakimlerce kullanılmasını öngören anayasal kurala da
aykırı olur. Ayrıca, yargılamanın sürat ve az masrafla yapılması ilkesini de
zedeler.
(1086 s. HUMK. m. 275)
Taraflar arasındaki davanın, (Ankara Dördüncü Asliye Ticaret Mahkemesi)nce
görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 8.3.1991
tarih ve 111-129 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar vekillerince
istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla;
dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı yüklenicinin, 26.9.1988 günlü sözleşme ile davalı belediyeye ait park
inşaatını üstlendiği, süre uzatımı sonucu işi ikmal edip 12.12.1988 tarihinde
teslim ettiği, toplam 78.911.602 TL. tutan iş parasından 54.564.823 TL.
ödendiği ileri sürülerek, ayrıca ödenmesi gereken 2.434.677 TL., KDV ile
birlikte 26.781.450 TL. alacağın vadeli mevzuata ödenen faiz oranıyla tahsili
dava edilmiştir.
Davalı yanca verilen cevapla 9.007.482 TL. tutarında beş kalem işin sözleşmeye
dahil edilmediği, bu işlerin belediyece yapılacağının encümence
kararlaştırılmış bulunduğu, sözleşmenin 8. maddesi uyarınca fiyat farkı talep
edilemiyeceği, kötü ifaya rağmen ayıpların yüklenici tarafından
giderilmediği, kabul eden görevli hakkında soruşturma yapıldığı bildirilerek
davanın reddi istenilmiş, fazla ödemeden ötürü dava hakkı saklı tutulmuştur.
Mahkemece; işle ilgili evrak celbedilmiş, mahallinde yapılan keşif sonucu
bilirkişilerden alınan rapora dayanılarak 24.236.381,82 TL.'nin tahsiline
karar verilmiş, bu karar davalı yanca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, özellikle yapıldığı inkar
edilemeyen sözleşme dışı beş kalem işin belediyece yapılmış olduğunun
kanıtlanamamış olmasına göre tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında
kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Bilirkişi, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde oy ve
görüşüne başvurulan kişidir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki
bilgi ile çözümü mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez (HUMK. m. 275).
Aksine tutum yargı erkinin bağımsız hakimlerce kullanılmasını öngören
anayasal kurala da aykırı olur. Ayrıca yargılanmanın sürat ve az masrafla
yapılması ilkesini de zedeler. Somut olayda uyuşmazlığa esas olan ve 2886
sayılı Yasanın 81. maddesine göre yapılan sözleşme hükümlerinin yorumu hakime
aittir. Hukuki bilgiyi gerektiren bu husus bilirkişi düşüncesine
terkedilemez. Kaldı ki bilirkişi mütalaası da hakimi bağlamaz (HUMK. m. 286).
Bundandır ki noksan, müphem ya da yansızlığı kuşkulu görülen raporların
varlığında, ek rapor alması, dahası yeniden seçilecek bilirkişilere
başvurması için kanun koyucu hakime olanaklar tanımıştır (HUMK. m. 283, 284).
Hal böyle iken ve sözleşmenin 8. maddesinde açıkça "keşif cetvelinde bulunan
birim fiyatlar değişmeyeceği gibi, yıl içerisinde herhangi bir fiyat farkı ve
eskalosyon uygulanamaz" hükmüne taraflar serbest iradeyle yer vermiş olduğu
halde, olayla ilgisi bulunmayan Yargıtay kararlarının varlığından bahisle
fiyat farkına yüklenicinin hak kazandığına dair bilirkişi düşüncesinin aynen
benimsenmesi ve bunun sonucu olarak fiyat farkına dair talebin kabul edilmesi
doğru değildir. Sözleşmenin anılan bu açık hükmü bir yana, 28.8.1988 günlü
encümen kararı gereğince yapılan sözleşmenin 26.9.1988 tarihli olmasına, işin
aynı yıl içinde ve 12.12.1988'de bitirilmesine, sözleşme birim fiyatlarıyla
uygulama yılı birim fiyatlarının aynı bulunmasına göre de yüklenicinin
88/13181 sayılı Bakanlar Kurulu Kararından ayrıca yararlanması düşünülemez. O
halde fiyat farkına dair istemin reddi gerekir.
3- Sözleşme, 2886 sayılı Yasaya göre yapılmış olduğundan anılan Yasanın 8. ve
Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin 1. maddeleri uyarınca bu şartname
hükümleri taraflar için bağlayıcıdır. BİGŞ.'nin 41 ve 44. maddelerinde geçici
ve kesin kabul işlemlerinin ne şekilde yapılacağı düzenlenmiştir.
Bilirkişilerce de "kabul tutanağı" bulunmadığı saptanmıştır. Buna karşın ve
yüklenicinin kesin kabul yapılması için İdareye verdiği dilekçenin 15.2.1988
tarihini taşıdığına, aynı tarihde idare yetkililerince mahallinde düzenlenen
raporda noksan ve ayıplı işlerin tesbit edildiğine bakılmaksızın -hakkında bu
işteki tutumundan ötürü soruşturma başlatılan- idare görevlisinin SSK.'ya
gönderdiği yazıya dayanılarak işin 12.12.1988 tarihinde noksansız kabul
edildiği sonucuna varılmış olması ve kesin hesabın buna göre çıkarılması da
doğru değildir.
Sözleşmede yer almayan beş kalem işin yüklenici tarafından yapıldığı, davalı
idarece buna ses çıkarılmadığı kabul edildiğine göre bu işlerin bedelinin
sözleşme birim fiyatlarından değil vekaletsiz iş görme hükümleri dairesinde
hesabedilmesi, davalı İdarece düzenlenen tutanakda belirlenen noksan ve
ayıplı işlerden dolayı nefaset farkı gerekip gerekmiyeceğinin üzerinde
durulması suretiyle konusunda ehil bilirkişi kurulundan rapor alınıp,
oluşacak sonuç çerçevesinde hükme varılması yerine, çelişkili ve yetersiz
rapora dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup,
bu nedenlerle karar bozulmalıdır.
4- Davacı, yaptığı iş parasını ödemesi için davalı İdareye 10.4.1989 ve
3.7.1989 günlü yazılarıyla başvurmuş olduğunu ileri sürmüş ve bu yazı
örneklerini ibraz etmiştir. Bu yazıların davalı İdarece alındığı saptanacak
ilk tebliğ tarihinde davalının temerrüde düşmüş olacağı düşünülerek faiz
başlangıcına buna göre karar verilmesi gerekirken faizin dava tarihinden
başlatılması da doğru değildir.
S o n u ç : Yukarıda 2 ve 3. bendlerde yazılı nedenlerle hükmün temyiz eden
davalı yararına, 4. bendde yazılı nedenlerle de davacı yararına
(BOZULMASINA), 1. bendde yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine,
istekleri halinde ödedikleri temyiz peşin harçlarının temyiz eden taraflara
geri verilmesine, 26.3.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|