 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Onaltıncı Hukuk Dairesi
E. 1992/1422
K. 1992/15252
T. 18.12.1992
* KADASTRO TESBİTİ
* KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI
* VERGİ KAYDI
ÖZET : Bir kaydın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinin son fıkrasında
belirtilen zilyedlik belgesi olarak kabul edilebilmesi için sınırlarının
belirgin ve ilgili taşınmaza uyarlanabilir olması gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresince olduğu
anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 108 ada 43, 98, 99 ve 102 parsel sayılı 11443, 7072, 10640
ve 15254 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, dönüm miktar fazlası olmaları
nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı kazandırıcı zamanaşımı
zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava
konusu parsellerin davacı murisi Fazlı mirasçıları adına tapuya tesciline
karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro tesbiti sırasında dava konusu parseller 100 dönüm sınırlamasını
açtığından Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı 1977 yılında ihdas olunan
vergi kayıtlarına dayanarak dava açmış mahkemece taşınmazların vergi kaydı
kapsamında kaldığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Çalışma alanı içinde
davacı adına kayıt ve belgesiz olarak 100 dönüm miktarındaki kuru arazinin
tesbit ve tescil olunduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Esasen, bu konuda taraflar arasında uyuşmazlıkta bulunmamaktadır. Davacının
dava sırasında dayandığı vergi kayıtları 1978 yılında oluşturulmuş olup,
mahkemece getirtilen kayıtlarda sınır bulunmamaktadır. Bir kaydın 3402 sayılı
Kadastro Kanununun 14. maddesinin son fıkrasında belirtilen zilyetlik belgesi
olarak kabul edilebilmesi için sınırlarının belirgin ve ilgili taşınmaza
uyarlanabilir olması gerekir. Sınır taşımayan bir kaydın değişik taşınmazlara
uygulanması mümkündür. Bu nedenle, sınırı bulunmayan kayıtların zilyetlik
belgesi olarak kabulü mümkün değildir. Hal böyle olunca, ilgili vergi
kayıtlarının sınırlarının olup olmadığı sorulmalı varsa getirtilerek kapsamı
mahalline uygulanmak suretiyle belirlenmeli, sınırları bulunmayan kayda değer
verilmeyeceği gözönünde tutulmalı, tüm deliller toplanarak ve birlikte
değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Temyiz itirazlarının bu
nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 18.12.1992 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
|