 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS KARAR
1992/14173 1993/204
Y A R G I T A Y İ L A M I
Mahkemesi : Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 2.10.1992
Nosu : 1991/453-1992/842
Davacı-K.Davalı:Faik Kuşçu vs. Vekili Av. Refik Özevin
Davalı-K.Davacı:Ayşe Refiye Demir Vekili Av. Vahit Deniz
Dava dilekçesinde davacı ana yapının teras katının tam kata
çevrilmesine ilişkin müdahalenin men'i ile eski hale getirilmesini, karşı
davacı ise tapuya tescilini istenilmiştir. Mahkemece davanın HUMK.'nun 409.
maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına, karşı davanın
kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz
edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki
bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, Boğaziçi Kanunu kapsamında bulunan bölgede kat mülkiyetine tabi
bir binanın çatı katındaki bağımsız bölümün, terasa katılmak suretiyle tam
kata iblağı üzerine vaki tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, bilirkişilerin yapılan inşaatın 3194 sayılı İmar Kanununun
geçici 7. maddesi kapsamında olduğuna dair beyanlarına dayanılarak tescile
karar verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 1. maddesinde açıkca ifade edildiği üzere
bu yasa, "yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların, plan, fen,
sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlenmiş,
başka bir deyişle aksine açıkça hüküm bulunan haller hariç, bütün hükümleri
imar amaçlı olan bir yasadır.
Bu bakımdan davada, davacının iddiasına ve mahkemece kuruluan hükme
dayanak alınan 3194 sayılı kanunun geçici 7. maddesinde yer alan "boğaziçi
alanında mevcut çekme katlar aynı gabari içinde kalmak şartı ile tam kata
iblağ edilir. Ancak teras kullanma hakkı daha önce tapuya tescil edilmemiş
olan çatı katı malikleri, emlak vergisi için beyan edilen daire bedelinin
daire m2'sine bölünerek bulunan bir metrekare değerinin kazanılan alan ile
çarpımı sonucu bulunan değeri hisse nisbetlerine göre diğer kat maliklerine
öder. Kendileri bulunmadıkları takdirde bu bedel isimlerine milli bir bankaya
yatırılır." Hükmünün bu çerçevede değerlendirilip yorumlanması gerekir. Buna
göre söz konusu geçici 7. maddenin ilk cümlesindeki amacın, bu hükmün
yürürlüğe girdiği tarihten önceki imar mevzuatının Boğaziçinde getirdiği kat
sınırlamasının bertaraf edilmesi suretiyle mevcut çekme katların tam kata
iblağ edilmesine, imar açısından imkan tanınmasından ibaret olduğu
düşünülmelidir. Bu hüküm, çekme katın tam kata iblağ edileceği inşaat için
usulüne uygun onaylı proje yapılması ve inşaat izni alınması zorunluğu
bakımından ilgili imar mevzuatı hükümlerinin uygulanmasını bertaraf etmediği
gibi kat mülkiyetine geçilmiş bir durumda da binalarda Kat Mülkiyeti
Kanununun, (kat malikleri kurulunun oybirliğiyle karar verilmesini şart
kılan) 44. madde hükmünü de dışlamamaktadır. Söz konusu geçici 7. maddede yer
alan ve terası kullanma hakkı bulunmayan çatı katı maliklerinin, terastan
kazandıkları alan karşılığında diğer kat maliklerine hisseleri nisbetinde
ödeyecekleri değerin belirlenmesinde Kat Mülkiyeti Kanununun 44. maddesinden
farklı bir esas getirilmiş olması da, aksine bir düşünce ve yorumu haklı
kılamaz.
Böylece, İmar Kanununun geçici 7. maddesinin 2. kısmı hükmü de, özel
kanun olan Kat Mülkiyeti Kanununun 44. maddesinin kapsamına giren konuda
getirdiği kat maliklerinin oybirliği ile karar vermeleri şartını bertaraf
etmeyecektir.
Bu durumda, yukarıda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere İmar
Kanununun geçici 7. maddesi mutlak anlamda ve bütün özel kanun hükümlerini
bertaraf eden bir hüküm niteliğinde değildir. Maddenin ilk kısmı kat
mülkiyetine tabi olup olmadığına bakılmaksızın Boğaziçi Kanunu uygulama alanı
içinde mevcut yapılardaki tüm çekme katlar hakkında uygulanabilecektir. Ancak
bu madde kat mülkiyetine geçmiş ve birden çokmaliki bulunan yapılarda
uygulanırken Kat Mülkiyeti Kanununun 44. maddesinde yer alan "kat malikleri
kurulunun oybirliğiyle karar verme" şartı aranacaktır.
Yukarıda açıklanan yasa hükümleri dikkate alınmadan karşılık davanın
kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı
şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.1.1993 gününde
oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Sait Rezaki M.A.Selçuk V.Canbilen A.Nazlıoğlu İ.N.Erdal
|