 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C
Y A R G I T A Y
Altıncı Hukuk Dairesi
E. 1992/1339
K. 1992/1881
T. 10.2.1992
* TAHLİYE DAVASI
* YAZILI OLMAYAN SÖZLEŞME
* İHBAR MECBURİYETİ
ÖZET : Kira sözleşmesinin musakkaf bir taşınmaza ilişkin olmadığı
anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca 6570 sayılı Yasanın uygulama yeri yoktur.
Uyuşmazlığın Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir.
(6570 s. GKK. m. 1) (818 s. BK. m. 262)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davalı
tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar
okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, yeniden inşaat sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.
Mahkkeme, istem gibi karar vermiş; hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
BK.nun 262. maddesi uyarınca aktin feshine ilişkin tahliye isteği 6570 sayılı
Kanunun 1. maddesi uyarınca hem Borçlar Kanunu, hem de 6570 sayılı Yasa
kapsamına giren ve bu Yasanın 7/b,c,ç maddelerine dayanan tahliye davalarına
konu yerler için uygulanır. Bu maddenin tatbiki için akdin süresiz hale
dönşümesi icabeder. Süresiz akitlerde 6 aylık dönemler için 3 ay önce
davalıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi o dönemin sonunda da tahliye
davasının açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen ihtar
ancak o dönemin sonunda dava açma hakkını verir, daha sonraki dönem için
hukuki sonuç doğurmaz. BK.nun kapsamına giren yerlerin tahliyesi için
koşulları taşıyan feshi ihbar yeterlidir. Başka bir sebep aramaya gerek
yoktur. 6570 sayılı Yasa kapsamına giren ve süresiz akde konu teşkil eden bu
Yasanın 7/b,c,ç maddelerine dayanan tahliye davasına konu olan yerler için
ise BK.nun 262. maddesindeki feshi ihbar sadece dava süresi için önem taşır.
Süre yönünden ihbar koşulu yerine getirilmemişse anılan Yasanın 7/b,c,ç
maddelerine dayanan dava sebebinin ayrıca isbat edilmesi şarttır.
Olayımızda: Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi yoktur. Davacı
kiralananın arsa olarak davalıya kiraya verildiğini, davalının bu yer üzerine
basit şekilde atölye inşaa ettiğini belirtmiştir. Davalının aksine bir beyanı
yoktur. Bu itibarla kira sözleşmesinin musakkaf bir taşınmaza ilişkin
olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca 6570 sayılı Yasanın uygulama yeri
yoktur. Uyuşmazlığın BK. hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Sözleşmeden
sonra, bu yer üzerinde, atölye inşaa edilmiş olması sözleşmenin niteliğini
değiştirmez.
Kira sözleşmesinin başlangıç tarihi, 1.1.1986 veya davalının savunduğu gibi
1.12.1986 olsa da her iki taraf süreden bahsetmemişlerdir. Bu itibarla BK.nun
262. maddesinin uygulanması icabeder. Bu maddede öngörüldüğü biçimde feshi
ihbarda bulunulduğu iddia edilmediği gibi böyle bir belge de ibraz
edilmediğinden geçerli bir feshi ihbara dayanmayan ve o sebeple süresinde
olmayan davanın reddi zorunludur. Bu esaslardan zuhul olunarak yazılı gerekçe
ile tahliyeye karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün
bozulması gerekmiştir.
S o n u ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile
HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin
alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.2.1992 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|